Anasayfa / Kazılar

Perre Kazılarında Roma Dönemine Ait Yaşam Mekânı Ortaya Çıkarıldı

Kommagene uygarlığının beş önemli kentinden biri olan Perre Antik Kenti’nde yürütülen 2025 kazı sezonu, Roma dönemine ait yaklaşık 1500 yıllık bir yaşam alanının gün yüzüne çıkarılmasıyla yeni bir aşamaya taşındı. Tandır yapısı, iki odalı mimari düzen ve günlük yaşama dair bronz eşyalar ile sikkeler, Perre’nin konut dokusuna ve bölgenin tarihsel sosyoekonomik yapısına dair önemli ipuçları sunuyor.

 

Kommagene’nin Önemli Yerleşimlerinden Perre’de Yeni Kazı Bulguları
Kommagene uygarlığının beş büyük kentinden biri olarak bilinen Perre Antik Kenti, hem coğrafi konumu hem de tarihsel birikimiyle bölgenin en yoğun araştırma alanlarından biri olmayı sürdürüyor. Roma dönemine ait izleri barındıran yerleşimde, 2001 yılından bu yana aralıklarla yürütülen kazılarda bugüne kadar Roma çeşmesi, blok taş mimarisi, su kanalları ve çeşitli yapı kalıntıları gibi önemli bulgulara ulaşıldı. Bu yıl Adıyaman Müze Müdürlüğü koordinasyonunda gerçekleştirilen çalışmalar ise kentin arkeolojik dokusuna yeni bir boyut kazandırdı.

Kazı ekibi, 20 işçi ve 4 arkeologdan oluşan saha kadrosuyla sistematik araştırmaları sürdürürken, özellikle kentin Roma dönemine ait yaşam pratiklerini anlamaya yönelik yeni veriler elde edildi. Bu kapsamda gün yüzüne çıkarılan yaklaşık 154 metrekarelik bir yaşam alanı, Perre'nin yerleşim karakterine ilişkin daha detaylı analiz yapılmasını mümkün kıldı.

Konut Niteliği Gösteren Mimari Yapı: Tandır ve Odalar
Kazılar sırasında belirlenen mimari birimde bir tandır yapısı ile onun çevresinde yer alan iki oda, yapının gündelik yaşama yönelik bir konut olarak kullanıldığını açıkça ortaya koyuyor. İl Kültür ve Turizm Müdürü Mehmet Yelken, söz konusu mimari düzenin Perre’nin Roma dönemindeki yaşam kültürüne dair somut veriler sunduğunu belirtiyor. Tandırın varlığı, hem ısınma hem de yemek hazırlama süreçlerinde kullanılan temel bir unsur olarak, alanın aktif bir yaşam mekânı olduğunu doğruluyor.

Yaklaşık 1500 yıl öncesine tarihlenen bu yapının korunmuş mimari izi, Perre’de konut formunun nasıl şekillendiğine ilişkin bilgiler veriyor. Oda düzeni, mekânsal kullanım biçimleri ve tandır gibi sabit donatıların varlığı, Roma dönemi Perre’sinin gündelik pratiklerini yeniden inşa etmeyi mümkün kılıyor. Bu buluntular sayesinde konut dokusunun hem işlevsel hem de sosyoekonomik açıdan incelenebilir hale geldiği görülüyor.

Günlük Yaşamın İzleri: Sikkeler, Bronz Eşyalar ve Kullanım Nesneleri
Kazı çalışmalarında ele geçen buluntular arasında sikkeler, bronz eşya parçaları ve çeşitli gündelik kullanım nesneleri öne çıkıyor. Bu materyaller, hem ekonomik dolaşımın hem de günlük aktivitelerin somut kanıtları olarak değerlendiriliyor. İl Müdürü Yelken’in aktardığına göre, bu buluntular bölgedeki yaşamın sosyal tabakalaşması, ticaret ilişkileri ve üretim pratiklerine dair önemli veriler barındırıyor.

Sikkeler, Perre’nin Kommagene ve Roma dönemlerinde kesişen ticaret yolları üzerindeki rolünü destekler nitelikte. Bronz eşyalar ise gerek ev içi kullanım gerekse küçük ölçekli üretim aktiviteleri açısından çeşitli yorumlara kapı aralıyor. Buluntuların çeşitliliği, alanın tek işlevli olmayan çok yönlü bir yaşam mekânı olduğunu gösteriyor.

Perre’nin Coğrafi Konumu ve Arkeolojik Potansiyeli
Perre Antik Kenti, tarih boyunca ticaret ve askeri yolların kesişim noktasında yer alması nedeniyle hem stratejik hem de ekonomik açıdan önemli bir merkezdi. İl Kültür ve Turizm Müdürü Mehmet Yelken, kentin bu konumunun farklı türde eserlerin gün yüzüne çıkarılmasını sağladığını ve kazıların ilerleyen dönemlerinde çok daha nitelikli bulgulara ulaşılabileceğini ifade ediyor. Kentin geçiş ve konaklama işlevleri, farklı kültürel unsurların etkileşimini yansıtan çok katmanlı bir arkeolojik potansiyel sunuyor.

Perre’de bu yıl elde edilen bulgular, Roma dönemi yerleşim pratiklerini daha geniş bir çerçevede değerlendirmeyi mümkün kılarken, Kommagene’den Roma’ya uzanan kültürel sürekliliği daha görünür kılıyor. Konut mimarisi, günlük yaşam nesneleri ve yerleşim düzenine ilişkin veriler, kentin geçmişine dair yeni bir bilimsel perspektif sunuyor.

Orhan Pehlül aa