Anasayfa / Arkeoloji / Türkiye

Ölümsüzlük şehri Misis, gün yüzüne çıkarılıyor

Adana'da tarihi İpek Yolu üzerinde bulunan ve Roma döneminin önemli kentleri arasında yer alan Misis Antik Kenti, 7 bin yıllık geçmişiyle kent tarihine ışık tutuyor.

 

ADANA: Adana'da tarihi İpek Yolu üzerinde bulunan ve Roma döneminin önemli kentleri arasında yer alan 7 bin yıllık geçmişe sahip Misis Antik Kenti, gün yüzüne çıkarılıyor.   Adana'nın 27 kilometre doğusunda bulunan 270 arkeolojik sit alanı arasındaki Misis Antik Kenti'nde, Roma Antik Akdeniz Araştırmaları Enstitüsü ve Ulusal Araştırma Merkezi'nden kazı başkanı Prof. Dr. Anna Lucia D'Agata ve Pisa Üniversitesi'nden Prof. Dr. Giovanni Salmeri'nin iş birliğiyle kazı çalışmaları 4 yıldır hızlı şekilde devam ediyor.     Efsaneye göre Lokman Hekim'in Misis Köprüsü üzerinden geçerken yaşamı sonsuz kılan iksiri düşürmesiyle "Ölümsüzlük şehri" adını alan antik kentte, kale, antik tiyatro ve Ceyhan Nehri üzerindeki Roma dönemine ait tarihi Misis değirmenleri gün yüzüne çıkarılıyor.   Yüreğir Belediye Başkanı Mahmut Çelikcan, yaptığı açıklamada, Misis Antik Kenti'ndeki kazı çalışmalarının 2012'de başladığını, bu süreçte kervansaray restorasyonu ve Lokman Hekim Cami rekonstrüksiyon çalışmalarının yapıldığını söyledi.   Roma dönemine ait 2. ve 3. yüzyıla tarihlenen iki su değirmeninin turizme kazandırılmasına yönelik çabaların sürdüğünü anlatan Çelikcan, "Bu yıl yapılan kazılarda belirlenen Geç Hitit Dönemi'nde bulunan kale yapısında araştırmalara yoğunlaşılacak. Bu çalışmalar yapılmadan önce kentin 3 bin yıllık geçmişinin olduğu varsayılıyordu. Kazılarla beraber geçmişin 7 bin yıl öncesine dayandığı uzmanlar tarafından belirtiliyor." ifadesini kullandı.
Çelikcan, su değirmenleri restore edildikten sonra kültür parkı oluşturulacağını dile getirerek "O tarihi güzelliklerin yanında kültürel zenginliklerin vatandaşlarımız görebilecek. Bu kazılar büyüdükçe ve kalıntılar ortaya çıktıkça burası bir arkeolojik park haline gelecek." şeklinde konuştu.
    "Türkiye'nin güneyinin tarihini anlamak için önemli"
Kazı Başkanı Prof. Dr. D'Agata da 4 yıl önce kazılara başladıklarını, burada araştırma yapmaktan dolayı çok mutlu olduğunu söyledi.   D'Agata, antik kentin Neolitik dönemden itibaren yerleşim yeri olarak kullanıldığını, yapılan yüzey araştırmalarında Misis Höyüğü'nün, Neolitik Çağ'dan Demir Çağı'na kadar yerleşim safhalarının belirlendiğini anlattı.   Kentin milattan önce 8. yüzyıl sonuna doğru, Asur yayılmasının ardından terk edildiğinin aktaran D'Agata, "Orta İmparatorluk çağı Misis için büyük bir gelişme ve yayılma dönemidir. Kent bu dönemde kaya mezarlarının bulunduğu geniş bir nekropol sahası da dahil olmak üzere yaklaşık 80 hektarlık bir alana yayılıyordu. Misis 14. yüzyılın sonuna kadar sayısız kez el değiştiren bir sınır kalesi durumunda. Sultan 4. Mehmet'in 1661'de nehir üzerinde bir kervansaray inşa etmesiyle kentin yol güzergahları üzerindeki rolünü öne çıkarıyor." ifadesini kullandı.     Tarihçi Prof. Dr. Salmeri ise kent tarihinin çok eskilere dayandığını, burada Neolitik, Kalkolitik, Genç Hitit, Roma ve Bizans dönemlerine ait kalıntılara sık rastladıklarını vurguladı.   Ceyhan Nehri'nin tarihte önemli bir yeri olduğunu aktaran Salmeri, "Çünkü Misis bir iletişim merkezidir. Romalılar döneminde çok önemli bir yer olarak biliniyordu. O yıllarda kentte tiyatro, stadyum ve meydan olduğunu biliyoruz. Misis'in savaşlara tanıklık ettiğini bilmekteyiz. Misis'in tarihini anlamak Türkiye'nin güneyinin tarihini anlamak için önemlidir" diye konuştu.

AA Sebahatdin Zeyrek