Anasayfa / Müzeler

Niğde Müzesi

Niğde Müzesi

 

Niğde Müzesi üç büyük teşhir salonu, ihtisas kütüphanesiyle, modern konferans ve sergi salonlarıyla, Orta Anadolu'nun en önemli müzelerinden birisi durumundadır.

Yeni müze binasının teşhir-tanzimi ve düzenlemesi Kasım-1982 yılına kadar sürmüş, 12 Kasım 1982 yılında düzenlenen törenle ziyarete açılmıştır.

Niğde Müzesi'ne girmeden, ziyaretçileri Geç Hitit Dönemine ait, bazalttan yapılmış, "Hitit Fırtına Tanrısı" yani "Teşup kabartması" karşılar. Bu eser M.Ö. VIII-VII. yüzyılda Orta Anadolu'da hüküm süren Geç Hitit devletlerinden birisi olan "Nahita Krallığı"na ait önemli eserlerden birisidir. 

Müzeler; kültür varlıklarını tespit eden, ilmi metotlarla açığa çıkaran, inceleyen, değerlendiren, koruyan, tanıtan, sürekli ve geçici olarak sergileyen, halkın kültür ve tabiat varlıkları konusundaki eğitimini, bedii zevkini yükselten, dünya görüşünü geliştirmede tesirli olan kuruluşlar olarak tanımlanmaktadır.

Bir İç Anadolu Bölgesi kenti olan Niğde, Paleolitik Çağdan günümüze değin kesintisiz bir yerleşime tanık olmuştur. Bu binlerce yıllık kültür birikiminin oluşumunda onlarca toplulukların ve uygarlıkların katkısı vardır. Bu kültür ve medeniyetlerin oluşturduğu çok zengin ve ünik eserlerin; onarılması, tanıtılması ve muhafaza edilmesi hiç kuşkusuz müzelerle mümkündür. Bu bağlam da, Niğde Müzesi Anadolu Arkeolojisini çok zengin ve ünik eserlerle temsil etmektedir.
Niğde’de ilk Müzecilik faaliyetleri 1939 yılında Akmedrese’de başlamıştır. II. Dünya Savaşı sırasında, İstanbul Arkeoloji Müzeleri’nin deposu olarak kullanılan medrese, 1957 yılında Niğde Müzesi’nin kurulmasıyla onarılmış, teşhir-tanzimi yapılarak ziyarete açılmıştır. 1977 yılında yeni binasına taşınan müzenin 20 Kasım 1982 yılında da ilk teşhir tanzimi yapılmıştır. Bu durum 16 Şubat 1999 tarihine kadar sürmüştür. Kazılardan gelen yoğun ve ünik eserlerin sergilenme ihtiyacı ve çağdaş bir anlayışla yaşayan müze tarzında yapılması gereken sergileme müzedeki, onarım ve teşhir-tanzim çalışmalarının tamamlanmasından sonra, 20 Kasım 2001 tarihinde, yeniden hizmete sunulmuştur.

Yapılan son teşhir-tanzimi ile Bakanlığımızca “2003 YILINA AVRUPA’DA YILIN MÜZESİ” ne aday gösterilmiş, Almanya ve Fransa’dan gelen komite üyeleri tarafından elemeyi geçmiş ancak ödül alamamıştır. Bu yılda ABD Dünya Kültür Mirasını Koruma Fonu Müzemizi pilot müze seçmiş olup, proje dâhilinde tüm eserlerin dijital ortama aktarılarak yeniden yapılandırılması amaçlanmaktadır. Bu uygulama Türkiye Müzelerinde ileriye dönük çalışmalara örnek teşkil edecektir.

Niğde Müzesi’nde, Orta Anadolu arkeolojisinin kronolojik düzenle sunulduğu 6 teşhir salonu bulunmaktadır. Eserlerin büyük bir çoğunluğu bölgede yapılmakta olan kazılardan elde edilen buluntular oluşturmaktadır. 

1. SALON
Bölgede, Neolitik Çağa tarihlenen Pınarbaşı Höyük, Köşk Höyük, Tepecik Höyüğü ve Kaletepe Obsidiyen Atölyesi kazılarında bulunan Obsidiyen aletler ile Neolitik ve Kalkolitik Çağ'ın önemli merkezi durumundaki Köşk Höyük kazılarından ele geçirilen ünik eserler, mezar buluntuları, tanrı ve tanrıça heykelcikleri, antropomorfik vazo ile M.Ö. 4883 yılına tarihlenen “Köşk Höyük Kalkolitik Ev”inin birebir kurgusu teşhir edilmektedir.Bu nedenle de salon, “Köşk Höyük Salonu” olarak adlandırılır.

2. SALON
I.büyük vitrinde, Eski Tunç Çağına (M.Ö. III. Bin yıl) tarihlenen Çamardı İlçesi, Celaller Köyü, Göltepe Höyüğü kazılarında ele geçen madencilere ait buluntularla, höyüğün karşısında yer alan Kestel antik kalay maden ocağındaki galeri girişinin kurgusu teşhir edilmektedir. Yine, Acemhöyük kazıları ile Ulukışla, Darboğaz Kasabası’ndan getirilen eserler de bu vitrindedir. İkinci büyük vitrinde ise; Asur Ticaret Kolonileri Çağı’nın önemli merkezi olan Acemhöyük (Puruşhanda) kazısında açığa çıkarılan saray buluntuları sergilenmektedir.

3. SALON
“Geç Hitit- Frig Salonu” (M.Ö. I.Bin yıl) Hitit İmparatorluğunun yıkılmasından sonra, Anadolu’da ortaya çıkan Geç Hitit şehir devletlerinden Nahita ve Tuvanuva krallıklarına ait fırtına ve bereket tanrısı stelleri, Hitit Hiyeroglifiyle yazılmış kitabeler, Kaynarca Tümülüsü buluntuları, Frig dönemi seramikleri ve “Göllüdağ Aslanı” sergilenmektedir.

4. SALON
Helenistik, Roma ve Bizans Dönemi buluntularına ayrılmıştır. Salonun bir bölümünde, il sınırları dâhilinde olan Tepebağları, Porsuk Höyük ve Acemhöyük kazılarında ele geçirilen buluntular ile satın alım ve zor alım yoluyla kazandırılan pişmiş toprak ve cam eserler, mühür baskıları, Roma Dönemi Heykelcikleri ve Bizans Dönemi eserleri yer almaktadır. Salonun diğer bölümünde ise, Tyana’da açığa çıkarılan ve M.S. II. yy. Roma İmparatorluk Dönemine tarihlenen heykeltıraşlık ürünleri ile mezar stelleri sergilenmektedir.

5. SALON
Sikke ve mumyalar teşhir edilmektedir.
A-Sikke Bölümü: Sikke basım tekniği ve genel tanımlar, iki pano halinde tanıtılmış, 6 büyük duvar vitrini içerisine, kronolojik sırayla Grek, Helenistik, Roma, Bizans ve İslami-Osmanlı dönemi sikkeleri ile Selçuklulardan kalma gümüş define ile Kapadokya Krallığına ait Tepebağları definesi yer alır.
B-Mumya Bölümü: Aksaray Ihlara Vadisi’nde bulunan “Rahibe Mumyası” (X.yy.) ile Çanlı Kilise’den çıkarılan 4 adet bebek mumyası (XIII. yy.) sergilenmektedir.

6. SALON
“Etnoğrafik Eserler Salonu”: Bölgenin kaybolmaya yüz tutmuş etnoğrafik kültürünün tanıtıldığı salonda silahlar, el yazmaları, yazı takımları, aydınlatma araçları, halılar, kilimler, âlemler, takılar ve İlhanlı Döneminden kalma eserlerin yanında Kaçar Türklerine ait bir sini teşhir edilmektedir. Salonda birde şark köşesi oluşturulmuştur.

YENİ ESER Fırtına Tanrısı Tarhunzas (Teşup)
30.11.2012 günü İlimiz, Bor İlçesi, Bağdüz Mahallesi, Kayı Yolu Mevkii’nde Abdullah ARI adlı vatandaş tarlasını sürerken sürekli traktörünün pulluğuna takılan taşı çıkartmak isterken, taşın üzerinde kabartmalar olduğunu görünce müzeye gelerek durumu bildirmesi üzerine, Müze uzmanlarının yerine giderek yaptığı incelemede söz konusu eserin milattan önce 8. yy. yani günümüzden yaklaşık 2.800 yıl öncesine, Geç Hitit Dönemi ait Fırtına Tanrısı Tarhunzas (Teşup) Steli olduğu anlaşılmıştır.

Abdullah ARI’ya ait tarlada yarısı toprağa gömülü vaziyette duran eserin ortaya çıkarılmasına yönelik çalışmalara başlanılmıştır. Eserin kısmi toprak altında olmasından dolayı aynı gün müzeye nakli gerçekleştirilememiştir. Bor İlçe Emniyet Müdürlüğü tarafından gerekli güvenlik önlemlerinin alınması neticesinde müzeye nakil işlemlerine ertesi gün devam edilmiştir. Eserin tamamen açığa çıkartılması neticesinde, Bor Belediyesine ait araçlar ile yerinden kaldırılarak Niğde Müze Müdürlüğüne getirilen eser Niğde Belediyesinden sağlanan araç ile bahçedeki yerine yerleştirilmiştir.

Eser; 2,35 metre yüksekliğinde, 93 cm.genişliğinde, 70 cm. kalınlığında siyah bazalt taş üzerine yüksek kabartma olarak yapılmıştır.

Stel'de tanrının baş, kol ve bacakları profilden, gövdesi cepheden tasvir edilmiştir. Elinde tuttuğu üzüm salkımı, asma dalı ve sağ kenarda bulunan üst kısmı kırık buğday başakları bereketi sembolize eder. Yan yüzünde bulunan Hitit Hiyeroglifi tarzındaki yazıtın büyük bir kısmı, sol eli ve başındaki kanatlı güneş kursunun bir kısmı eksiktir. Müze Müdürlüğünce temizlik işlemlerinin tamamlanmasından sonra eser müze envanterine kaydedilecektir.
 

Nisan-Ekim

Yaz Açılış - Kapanış Saati: 08:00-19.00

Kasım-Mart
Kış Açılış - Kapanış Saati: 08:00 - 17.00

Tatil Günü: Her gün açıktır.

Giriş Ücreti: 5 TL

Bir yıl boyunca Müzekart ile 2 kez, Müzekart+ ile ise sınırsız ziyaret edebilirsiniz.

Adres : Niğde

E-posta: iktm51@kultur.gov.tr
Tel: +90 388 232 3393
        +90 388 232 3394