Milli Saraylar’ın Yüzyılı: Küresel Miras Diyaloğunda Türkiye’nin Yeni Konumu
Milli Saraylar Başkanlığı’nın 24–26 Kasım tarihlerinde Dolmabahçe, Topkapı ve Yıldız saraylarında düzenleyeceği “Milli Saraylar’ın Yüzyılı” sempozyumu, 27 ülkeden 109 üst düzey yöneticiyi İstanbul’da buluşturarak Türkiye’nin saray mirasının uluslararası ölçekte yeniden konumlanmasını hedefliyor. Kurumun son yıllardaki dönüşümünü görünür kılan etkinlik, müzecilik ve kültürel miras yönetimi alanında küresel bir tartışma zemini yaratacak.
Bir Asırlık Birikimin Uluslararası Sahneye Taşınması
Kuruluşunun 100. yılını kutlayan Milli Saraylar Başkanlığı, tarihsel, kültürel ve mimari miras yönetimi alanında edindiği yüzyıllık bilgi birikimini küresel kamuoyuyla paylaşmak amacıyla kapsamlı bir sempozyum düzenlemektedir. 24–26 Kasım tarihlerinde gerçekleştirilecek program, dünya müzeciliğinin önde gelen temsilcilerini İstanbul’a davet ederek Türkiye’nin saray mirasının uluslararası düzeyde akademik ve kurumsal bir tartışma alanına dönüşmesine imkân tanıyacaktır.
Sempozyumda 27 ülkeden 109 üst düzey müze yöneticisi tarafından 95 bildiri sunulacak olması, etkinliğin kapsamını ve küresel önemini ortaya koymaktadır. Bu katılım, saray müzeleri ve ulusal miras kurumlarının hem tarihsel dönüşümleri hem de modern müzecilik yaklaşımlarını karşılaştırmalı bir perspektifle ele alma fırsatı sunmaktadır.
Milli Saraylar’ın 2018 yılında doğrudan Cumhurbaşkanlığı’na bağlanmasıyla başlayan kurumsal yeniden yapılanma süreci, Topkapı, Yıldız ve Edirne sarayları ile Ankara Palas gibi tarihsel yapıların ilk kez tek çatı altında bütüncül olarak yönetilmesine imkân tanımıştır. Bu dönüşüm, Osmanlı saray kültürünün korunması, araştırılması ve çağdaş müzecilik yöntemleriyle sergilenmesine yönelik yeni bir paradigmanın başlangıcını simgelemektedir.
Darphane-i Amire’nin İlk Kez Açılması ve Uluslararası Katılımın Niteliği
Sempozyumun en yeni ve dikkat çekici unsurlarından biri, Topkapı Sarayı bünyesindeki Darphane-i Amire yerleşkesinin tarihinde ilk kez kamuoyuna açılacak olmasıdır. Tarihsel olarak imparatorluk mali yapısının kalbi niteliğindeki bu alan, mimari ve arşivsel zenginliğiyle sempozyuma ev sahipliği yaparak mekânsal bir kültürel deneyim sunacaktır.
Etkinlik, Avrupa’dan Asya’ya, Afrika’dan Amerika’ya uzanan geniş bir coğrafyadan prestijli kurumları bir araya getirmektedir. Katılımcılar arasında Versay Sarayı, Fontainebleau Sarayı, Prusya Sarayları ve Bahçeleri Vakfı, Birleşik Krallık Kraliyet Koleksiyonu, Uffizi Galerileri, İspanya Ulusal Miras Kurumu, Kore Ulusal Saray Müzesi, Pekin Saray Müzesi ve Brezilya Ulusal Müzesi gibi uluslararası referans niteliğindeki kurumlar yer almaktadır.
Ayrıca ICOM, ICCROM ve ICOMOS gibi küresel kültürel miras örgütlerinin temsilcilerinin etkinliğe katılımı, sempozyumu yalnızca bir akademik toplantı değil, aynı zamanda uluslararası ölçekte bir müzakere ve politika geliştirme platformu hâline getirmektedir.
Saray Mirasına Disiplinlerarası Yaklaşım: Üç Sarayda Üç Odak
Sempozyumun oturumları, Dolmabahçe, Topkapı ve Yıldız saraylarına dağıtılarak her sarayın kendi tarihsel ve mimari bağlamına uygun tematik tartışma alanları oluşturulmuştur.
Dolmabahçe Sarayı’ndaki açılış oturumları, Milli Saraylar’ın yüzyıllık serüvenini, kurumun son yıllardaki restorasyon, konservasyon ve müzecilik alanındaki dönüşümünü ele alacaktır. Bu oturumlarda deprem sonrası güçlendirme uygulamaları, iklim krizinin kültürel mirasa etkileri ve sarayların hanedan konutlarından müze mekânlarına dönüşüm süreçleri karşılaştırmalı biçimde incelenecektir.
İkinci gün Topkapı Sarayı’ndaki Darphane-i Amire oturumları, koruma ve sergileme politikalarından erişilebilirlik stratejilerine, Osmanlı arşiv belgelerinin güncel müzecilik çalışmalarındaki kullanımına kadar geniş bir yelpazede tartışmalar içerecektir. Ayrıca Milli Saraylar Porselen Müzesi ve diğer yeni müze projeleri gündeme getirilecek; bilimsel analiz yöntemleri ve konservasyon teknikleri uzmanlar tarafından değerlendirilecektir.
Küresel Müzeciliğin Geleceği: Yönetim Modelleri, Eğitim ve İşbirliği
Sempozyumun son günü Yıldız Sarayı’ndaki oturumlarda, farklı ülkelerin saray yönetim modelleri, ziyaretçi politikaları ve kurumsal yapılanmaları karşılaştırmalı olarak tartışılacaktır. Tarihi merkezlerin müzeye dönüştürülmesinde karşılaşılan zorluklar, modern eğitim programları ve temsil pratikleri değerlendirilecektir.
Peyzaj mimarisi bağlamında Osmanlı saray bahçeleri ile Avrupa saray parkları arasındaki etkileşimler ele alınarak saray alanlarının diplomatik ve kültürel temas noktaları olma niteliği analiz edilecektir. Sempozyum, Milli Saraylar Bilim ve Değerlendirme Kurulu üyelerinin katılımıyla yapılacak kapsamlı bir değerlendirme oturumu ile son bulacaktır.
Bu yönleriyle “Milli Saraylar’ın Yüzyılı” sempozyumu, kültürel mirasın korunması ve müzecilik pratiklerinin geleceği konusunda uluslararası işbirliği, sürdürülebilirlik, risk yönetimi ve iklim krizine uyum gibi kritik başlıkları ortak bir zeminde buluşturmaktadır.
Özlem Limon aa