Anasayfa / Kültürel ve Doğal Miras

Milleyha Sulak Alanı Doğal Sit Statüsüyle Güvence Altına Alındı

Hatay’ın Samandağ ilçesinde yer alan ve hem kuş göç yolları hem de deniz kaplumbağaları için kritik öneme sahip Milleyha Sulak Alanı, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından “doğal sit alanı” olarak tescillendi. Yaklaşık 383 hektara çıkarılan koruma alanı, Türkiye’nin biyolojik çeşitliliğinin korunmasında önemli bir adım olarak değerlendiriliyor.

 

Ekosistemin Stratejik Önemi
Milleyha Sulak Alanı, Akdeniz kıyısında yer alması, zengin flora ve faunasıyla öne çıkması ve Asi Nehri kıyılarıyla bütünleşen ekosistem yapısı sayesinde bölgesel ölçekte stratejik bir öneme sahiptir. Alan, her yıl binlerce göçmen kuşun dinlenme ve beslenme durağı olmasıyla öne çıkarken, yaklaşık 2 bin deniz kaplumbağasının yuvalama alanı olarak da kritik bir biyolojik rol üstlenmektedir. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı, alanın korunmasına yönelik attığı adımda bilim insanlarının görüşlerini dikkate alarak kararın ekolojik bir temele oturmasını sağlamıştır.

Koruma Statüsünde Genişleme
Resmi tescil ile birlikte alanın koruma statüsü 126 hektardan 383 hektara yükseltilmiştir. Bu genişleme, bölgenin “Nitelikli Doğal Koruma Alanı” (263 hektar) ve “Sürdürülebilir Koruma ve Kontrollü Kullanım Alanı” (120 hektar) olarak iki ayrı statüde değerlendirilmesini beraberinde getirmiştir. Bu sayede hem insan faaliyetlerinin sınırlandırılması hem de bölgedeki doğal yaşamın devamlılığı güvence altına alınmıştır. Özellikle deniz kaplumbağaları ve göçmen kuşların yaşam alanlarının korunması, uluslararası çevre koruma normlarıyla da uyumlu bir adım olarak öne çıkmaktadır.

Türkiye Genelinde Benzer Tesciller
Milleyha Sulak Alanı’nın korunması kararı, Türkiye genelinde yürütülen ekolojik temelli sit alanı tescillerinin bir parçası olarak değerlendirilmektedir. Nitekim aynı süreçte İstanbul’un Sarıyer ilçesindeki Rumelifeneri Mahallesi ile Balıkesir’in Erdek ilçesindeki Kapıdağ Yarımadası da benzer statüler kazanmıştır. Rumelifeneri’nde 55,27 hektarlık alan farklı koruma dereceleriyle tescillenmiş, Kapıdağ Yarımadası’nda ise 4 bin 456 hektarlık geniş bir alan koruma altına alınmıştır. Böylece, Bakanlığın “Mavi ve Yeşil Miras” odaklı stratejisinin, sadece belirli bölgelerle sınırlı kalmayıp ülke genelinde geniş kapsamlı bir ekolojik koruma ağına dönüştüğü görülmektedir.

Çevre Politikaları Açısından Anlamı
Milleyha Sulak Alanı’nın doğal sit alanı ilan edilmesi, yalnızca bölgesel bir çevre koruma kararı değil, aynı zamanda Türkiye’nin ekolojik politikalarının uluslararası çevre normlarına uyumunun bir göstergesi olarak okunabilir. Özellikle Akdeniz havzasında hızla artan insan faaliyetleri ve iklim değişikliğinin ekosistemler üzerindeki baskısı dikkate alındığında, bu tür tesciller ekolojik sürdürülebilirlik açısından kritik rol oynamaktadır. Karar, ayrıca Türkiye’nin taraf olduğu uluslararası çevre sözleşmeleriyle de uyumlu olup, doğal mirasın gelecek kuşaklara aktarılması bakımından akademik ve çevresel açıdan kayda değer bir gelişmedir.

AA Ayşe Karaosmanoğlu