Anasayfa / Arkeoloji / Türkiye

Maydos'ta 4 bin yıllık testere dişi şekilli sur duvarı bulundu

Dokuzuncu yılına girilen Maydos Kilise Tepesi Höyüğü arkeoloji kazılarında bulunan savunma duvarının ilginç özelliği dışa bakan kısmının testere dişi şeklinde olması.

 

Çanakkale'nin Eceabat ilçesindeki Maydos Kilise Tepesi Höyüğü arkeoloji kazılarında 4 bin yıllık savunma duvarı bulundu.

Çanakkale Vali Yardımcısı ve Eceabat Kaymakamı Turan Yılmaz, Çanakkale Savaşları Gelibolu Tarihi Alan Başkanı İsmail Kaşdemir, Eceabat Belediye Başkan Yardımcısı Recep Tutucu, Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi (ÇOMÜ) Arkeoloji Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Göksel Sazcı başkanlığında yaklaşık 25 kişilik bir ekip ile Maydos Kilisetepe Höyüğü'nde yürütülen kazı çalışmalarını yerinde inceledi.

Sazcı, yaptığı açıklamada, çalışmaların bu yıl 13 Temmuz'da başladığını söyledi.

Kazıların 9. sezonunu gerçekleştirdiklerini anlatan Sazcı, şöyle konuştu: "2010 yılında kazı çalışmalarına başladık. Bu yılın önemli neticeleri, savunma sistemiyle ilgili olanlar. Savunma sisteminde Troya'yla çağdaş olan bir yerleşimin savunma duvarını bulduk. Bu savunma duvarının ilginç özelliği dışa bakan kısmının testere dişi şeklinde olması. Onun dışında höyükte merkeze doğru çalışmalar yaptık. Buradaki atık toprağı attık. Arkaik Geometrik döneme ait kalıntılar, yapılar ortaya çıkarttık. Onun dışında Bizans dönemine ait saklama küpleri ve yakın döneme ait mezarlar ortaya çıkardık. Çalışmalarda Tunç Çağı'na ait eserler ile Homeros'un anlattığı döneme ait 3 bin 500 yıllık savunma duvarı ile Homeros dönemi öncesine ait 4 bin yıllık savunma duvarı kalıntıları bulduk. Bulunan savunma duvarı kalıntılar, şehrin o dönemde savunma sistemi ihtiyacına sahip olan önemli bir yerleşim yeri olduğunu ortaya çıkardı."

Maydos Antik Kenti'nin olduğu bölgenin, boğazın Avrupa yakasında Kilye Koyu'nun hemen arkasında yer aldığını ifade eden Sazcı, "Biliyorsunuz boğazı kontrol edebilmek stratejik, askeri ve ticari açıdan önem arz ediyor. Hiçbir dönemde boğazı tek taraftan kontrol edebilmeniz mümkün değil. Nasıl yakın dönemde tabyalar karşılıklı inşa edilmişse ya da biraz daha eskiye gidecek olursak, Osmanlı döneminde kaleler karşılıklı inşa edilmişse, antik dönemlerde de bu şekilde düşünmek lazım." dedi.

Bülent Ersöz - AA