Anasayfa / Arkeoloji / Türkiye

Mardin'deki Uluköy Mağarası'nda Kaba Taş Devri'nin 3 farklı evresine ait aletler bulundu

Mardin'in Kızıltepe ilçesindeki Gurs Vadisi'ndeki Uluköy Mağarası'nda arkeolojik kurtarma kazılarına başlandı. Kuzey Mezopotamya'nın ilk paleolitik mağara kazısı olan çalışmalarda Paleolitik dönemin 3 evresine de ulaşıldı. 'Alt Paleolitik', 'Orta Paleolitik' ve 'Üst Paleolitik' döneme ait buluntular ele geçirildi ve bölgede insan tarihinin neolitik çağdan çok önce başladığı belgelendi.

 

Mardin'e 20 kilometre uzaklıkta, Geç Roma, Erken Bizans, Selçuklu ve Osmanlı dönemlerinde yerleşim gören, tarihi kaleler, köşkler, türbeler, camiler, hanlar ve kilise kalıntıları ile taş evlerin yer aldığı vadideki Uluköy Mahallesi'nde bulunan tarihi mağarada Mardin Müze Müdürlüğü başkanlığında kurtarma kazısı başlatıldı.

Mardin Müze Müdürlüğü ile Mardin Artuklu Üniversitesinden (MAÜ) uzman ekipler, 23 metre uzunluğa, 16 metre derinliğine ve yaklaşık 2,5 metre arkeolojik dolguya sahip mağarada murç ve çekiçler vasıtasıyla geçmişin izini sürüyor.

Müze Müdürü Gani Tarkan başkanlığında, MAÜ Edebiyat Fakültesi Arkeoloji Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Ergül Kodaş'ın bilimsel danışmanlığında ve Kızıltepe Kaymakamlığının desteğiyle yürütülen arkeolojik kazıda, Paleolitik Çağa (Kaba Taş Devri) ait çakmak taşından yapılan çok sayıda kesici ve delici alet ile yonga bulundu.

Kazı başkanı ve Mardin Müze Müdürü Gani Tarkan, AA muhabirine, Gurs Vadisi'nde yer alan mağara yerleşiminin Paleolitik döneme ait olduğunu belirterek, Artuklu Üniversitesinden akademisyenler ve gönüllü öğrencilerle mağarada kazı çalışması başlattıklarını söyledi.

Gani Tarkan: Paleolitik dönemin 3 evresine de ulaştık

"Şu an Uluköy Mağarası'nda devam eden kazılarda Paleolitik dönemin 3 evresine de ulaştık. 'Alt Paleolitik', 'Orta Paleolitik' ve 'Üst Paleolitik' döneme ait buluntular ele geçirildi. Bu açıdan Uluköy Mağara kazısı bizim için çok önemli. Paleolitik çağda insanların kullandığı kesici, delici aletler, yongalar gibi çakmak taşından elde edilmiş aletler ve buluntular çıkarılıyor. Bunun yanında o dönemde avcılıkta kullanılan aletlere ulaşıyoruz. Hayvanlara ve belki de o dönemde yaşayan insanlara ait kemik buluntularına ulaşabiliriz. İnsana ait bir iskelet bulunursa bu bizim için çok heyecan verici olacak." ifadelerini kullanan Tarkan, buluntularla ilgili yapılacak incelemelerin ardından kesin tarihlemenin yapılacağını belirtti.

Tarkan, mağarada muhtemelen yerleşik bir hayat bulunduğunu, çıkan buluntularla doğru sonuca ulaşacaklarını ifade etti.

Çalışmaların titizlikle yürütüleceğini ifade eden Tarkan, "Uluköy kazısına benzer çok örnek yok dünyada, Türkiye'deki birkaç kazıdan biri. Hatta kuzey Mezopotamya'daki Paleolitik döneme ait ilk mağara kazısı diyebiliriz." bilgisini paylaştı.

Doç. Dr. Ergül Kodaş:  Artık bölgede Cilalı Taş Devri'nden daha eski çağları konuşabiliriz

Doç. Dr. Kodaş geçen yıl yapılan yüzey araştırmasında mağaranın tespit edildiğini, bu yıl da kurtarma kazısına başladıklarını belirtti.

Bölgenin tarih öncesi arkeolojisi için önemli verilerin tespit edildiği mağarada kazının sürdüğünü dile getiren Kodaş, ilk etapta tahribat görmüş alanlarda yoğunlaştıklarını söyledi.

Kodaş, mağarada "Orta Paleolitik" dönemin izlerinin yoğun olduğunu düşündüklerini ifade ederek, şöyle dedi:

"Bu bölgenin söz konusu dönemlerin tespiti ve bilim dünyasına tanıtımı için önemli bir rol oynamasını istiyoruz. Biz artık Neolitik dönemin (Cilalı Taş Devri) daha eskilerinin bu bölgede yaşamış olduğunu tespit etmiş olduk, yani 200 bin yıllık bir geçmişten bahsedebiliriz. Kentte 4 ilçede başlattığımız yüzey araştırmasında yüzey buluntusu olarak bu döneme ait çok buluntu bulduk, fakat mağarada olması ve tarihlendirilebilmesi ayrı bir önem tescil ediyor."

Kavurucu sıcaklarda mağarada çalışmanın avantajlı olduğuna işaret eden Kodaş, Gurs Vadisi'nin içerisindeki suyun da etkisiyle serin bir bölgede çalışma yürüttüklerini kaydetti.

Kazıda gönüllü olarak görev alan MAÜ Arkeoloji Bölümü 3. sınıf öğrencisi Halil Mutlu da kazı ekibinde yer almaktan ve buluntulara tanıklık etmekten mutluluk duyduğunu belirterek, ileride bu konuda yüksek lisans yapmayı planladığını söyledi.

Halil İbrahim Sincar, Beşir Şavur - AA