Anasayfa / Kültürel ve Doğal Miras

Malazgirt’te İskeletlerin İzinde: Antropolojik Analizler ve Tarihsel Bağlam

Muş Alparslan Üniversitesi Antropoloji Laboratuvarı, Malazgirt kazılarında çıkarılan 72 insan iskeletini kapsamlı antropolojik analizlere tabi tutuyor. Karbon-14 tarihlendirmeleri bazı örnekleri 11. yüzyıla, Malazgirt Savaşı dönemine tarihlendirirken, paleopatoloji ve travma analizleri savaşın demografik, sağlık ve ölüm dinamiklerine ışık tutuyor. Proje, çok disiplinli yöntemlerle bölgenin tarihsel sürekliliğini yeniden değerlendirmeyi hedefliyor. Çalışmalar etik ilkeler çerçevesinde yürütülüyor

 

Muş Alparslan Üniversitesi Antropoloji Laboratuvarı’nda yürütülen osteoarkeolojik analizler, Malazgirt ilçesinde devam eden kazılarda açığa çıkarılan insan iskeletlerinin cinsiyet, yaş, patoloji ve ölüm nedenlerine ilişkin sistematik bir değerlendirmesini içeriyor. Kültür ve Turizm Bakanlığı Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğü, Ahlat Müze Müdürlüğü ve Muş Alparslan Üniversitesi ortaklığıyla başlatılan projeler, Malazgirt Savaşı alanının tespiti ve kentin çok katmanlı tarihini aydınlatmayı hedefliyor. 2020’den bu yana yapılan yüzey araştırmaları ve 2025 sezonundaki kazılar sonucunda toplam 72 iskelet açığa çıkarıldı; bunların bir kısmının karbon analizleri 11., 12. ve 13. yüzyılları işaret ediyor.

Antropolojik metodoloji ve buluntu kayıtları
Laboratuvarda uygulanan araştırma protokolleri, kazı sahasından laboratuvara kadar uzanan kayıt zincirini güvence altına alıyor. İskeletler saha formlarıyla ilişkilendirildikten sonra fotoğraflanıyor, konservasyon uygulamalarına tabi tutuluyor ve ayrıntılı şekilde belgeleniyor. Analizler dört ana başlıkta yürütülüyor: morfolojik değerlendirme ve metrik ölçümler, yaş ile cinsiyet tespiti için osteolojik yöntemler, paleopatolojik incelemeler ve izotop/karbon-14 tarihlendirmeleri. Ayrıca travma analizi için makro- ve mikroyapısal değerlendirmeler yapılıyor; böylece kesici ya da delici alet izleri gibi savaşla ilişkilendirilebilecek patikalar ayrıştırılabiliyor.

Tarihsel bağlam ve karbon-14 sonuçları
Karbon-14 tarihlendirme sonuçları, incelenen örneklerden bazılarının 11. yüzyıla tarihlendiğini ortaya koydu; bu bulgu Malazgirt Savaşı’nın tarihsel bağlamı ile örtüşme gösteriyor. Rektör Prof. Dr. Mustafa Alican’ın belirttiği gibi, Afşin Mahallesi ve Arap Mezarlığı çevresinden elde edilen örneklerin bir kısmı 11. yüzyıl aralığında yer alıyor; buna karşın Arap Mezarlığı’nda ve Bostankaya’daki Urartu yerleşimine ait izler, bölgenin farklı dönemlerde yerleşim ve hakimiyet değişiklikleri gösterdiğini işaret ediyor. Bu çok dönemli stratigrafik veriler, Malazgirt çevresinin tek bir olayla sınırlı olmayan, uzun süreli bir arkeolojik peyzaj olduğunu ortaya koyuyor.

Demografik, paleopatolojik ve travma verileri
Laboratuvar sorumlusu Dr. Ali Akbaba’nın ön değerlendirmeleri, iskeletlerden elde edilen demografik verilerin bölgenin nüfus yapısı, yaşam süreleri ve sağlık profiline dair yeni veriler ürettiğini gösteriyor. Paleopatolojik analizlerde osteomyelit, eklem dejenerasyonları, diş patolojileri ve beslenme ile ilişkili stres işaretleri saptanırken, travma incelemeleri ölümle ilişkilendirilebilecek tekil veya toplu yaralanma izlerini tanımlamaya odaklanıyor. Araştırmacılar, makro-morfolojik ve mikroskopik düzeyde travma örüntülerini karşılaştırarak savaş kaynaklı yaralanmalarla zorunlu yaşam koşullarına bağlı lezyonları ayırt etmeye çalışıyor.

Bilimsel işbirlikleri, etik ve gelecek hedefleri
Projede 10 üniversiteden 38 akademisyenin katılımı, çalışmanın çok disiplinli doğasını vurguluyor. Önümüzdeki dönemlerde toplu mezar olasılığını test etmek için genişletilmiş sondajlar, antik DNA ve strontiyum izotop analizleri planlanıyor; bu yöntemler bireylerin coğrafi kökeni, hareketlilik örüntüleri ve akrabalık ilişkileri hakkında yeni kanıtlar sağlayacak. Araştırma ekibi insan kalıntılarının etik işlenmesine, yerel toplumun bilgilendirilmesine ve müze koleksiyonlarına transferde şeffaflığa önem veriyor. Ayrıca genç araştırmacılar için sahada ve laboratuvarda uygulamalı eğitim programları düzenlenerek bölgesel bilim kapasitesinin güçlendirilmesi hedefleniyor.

Sonuç olarak Muş Alparslan Üniversitesi Antropoloji Laboratuvarı’nda yürütülen iskelet analizleri, Malazgirt ve çevresinin hem savaş dönemlerinin hem de daha eski yerleşim dönemlerinin izlerini taşıyan çok katmanlı bir arkeolojik peyzaj olduğunu doğrulamaya başladı. Artan veri seti, çok disiplinli analizler ve ulusal-uluslararası işbirlikleri, bölgenin tarihsel kurgusunun yeniden değerlendirilmesine ve literatüre önemli katkılar sunacak ayrıntılı bilimsel sonuçların üretilmesine zemin hazırlıyor. Ayrıca elde edilen veriler, disiplinlerarası atölye ve konferanslarda paylaşılacak; bu sayede hem ulusal hem uluslararası akademik girdilerle bulgular tartışılacak ve saha çalışmalarını önümüzdeki sezonda sürdürecekler.

 

İbrahim Yaldız aa