Libya Ulusal Müzesi 14 Yıl Sonra Kapılarını Yeniden Açtı
Libya’da Muammer Kaddafi rejiminin devrilmesinden sonra 14 yıl boyunca kapalı kalan Libya Ulusal Müzesi, kapsamlı bir yenileme sürecinin ardından yeniden ziyarete açıldı. Trablus’taki El-Hamra Sarayı bünyesinde yer alan müze, tarih öncesi dönemlerden modern Libya tarihine uzanan 5 bini aşkın eseriyle kültürel mirasın korunması, iadesi ve kamusal hafızanın yeniden inşası açısından simgesel bir rol üstleniyor.
14 Yıllık Sessizliğin Ardından Yeniden Açılış
Libya Ulusal Müzesi, 2011’de Muammer Kaddafi rejiminin devrilmesinin ardından yaşanan siyasi istikrarsızlık ve güvenlik sorunları nedeniyle uzun süre kapalı kaldı. Trablus’un eski şehir bölgesinde yer alan El-Hamra Sarayı’nın önemli bir bölümünü oluşturan ve dört kattan meydana gelen müze, 12 Aralık itibarıyla yenilenen teşhir düzeni ve güvenlik altyapısıyla yeniden ziyarete açıldı. Müze, tarih öncesi çağlardan günümüze uzanan Libya tarihini kronolojik bir anlatı içinde sunarak, ülkenin çok katmanlı kültürel kimliğini görünür kılmayı amaçlıyor.
Tarih Öncesinden Modern Döneme Uzanan Koleksiyon
Libya Tarihi Eserler İdaresi Müdürü Muhammed eş-Şekşuki’ye göre müze koleksiyonu, Libya coğrafyasının binlerce yıla yayılan tarihsel sürekliliğini belgeleyen nitelikte. Sergilenen eserler arasında tarih öncesi buluntular, Antik Yunan ve Roma dönemine ait heykeller, erken Hristiyanlık izleri ve Osmanlı dönemine tarihlenen objeler öne çıkıyor. Özellikle Osmanlı idaresi sırasında Trablusgarp’ta hüküm süren Karamanlı Hanedanı’na ait taşınabilir taht, diplomatik hediyeler ve giysiler, Libya’nın Akdeniz dünyasıyla kurduğu siyasal ve kültürel ilişkileri yansıtıyor. Ayrıca modern Libya’nın kurucu figürlerinden Kral İdris Senusi’nin ofisinin müzede yeniden kurgulanması, yakın dönem devlet tarihine dair somut bir bellek alanı oluşturuyor.
İşgal, Direniş ve Ulusal Hafıza
Müzenin en dikkat çekici bölümlerinden biri, İtalyan sömürge dönemine ve bu dönemdeki direniş hareketlerine ayrılan kısımlar. İtalyan işgaline karşı mücadelenin simge ismi Ömer Muhtar’a ait gözlük, asa, tüfek ve yazışmalar, direnişin kişisel ve insani boyutunu ziyaretçilere aktarıyor. Bunun yanı sıra Süleyman el-Baruni, Ramazan Suveyhili ve Ahmed el-Şerif gibi direniş figürlerine ait eşyalar ile işgal döneminde 14 mücahidin idam edildiği darağacının sergilenmesi, müzeyi yalnızca bir sanat ve arkeoloji mekânı olmaktan çıkararak ulusal hafızanın somutlaştığı bir alan haline getiriyor.
İade Edilen Eserler ve Kültürel Çeşitlilik
Müze, aynı zamanda kaçırılan kültür varlıklarının geri kazanılmasına yönelik çabaların da vitrini niteliğinde. 1990’lardan itibaren ve özellikle 2011 sonrası dönemde yurt dışına kaçırılan çok sayıda eser, Ulusal Birlik Hükümeti’nin diplomatik girişimleriyle yeniden Libya’ya kazandırıldı. İngiltere, ABD, Fransa, Avusturya ve İsviçre’den iadesi sağlanan 21 eser, kültürel mirasın korunması konusunda atılan önemli adımları temsil ediyor. Müze Müdürü Kemal Yusuf eş-Şitvi, koleksiyon içinde Firavunlar döneminden daha eskiye tarihlenen ve bilinen en eski mumyalar arasında yer alan örneklerin de bulunduğunu vurguluyor. Ayrıca Libya’daki Arap, Berberi ve Tuareg gibi farklı etnik gruplara ait geleneksel kıyafetlerin sergilenmesi, müzenin kültürel çeşitliliği kapsayıcı bir bakışla ele aldığını gösteriyor.
Muhammed Semiz aa