Anasayfa / Antik Şehir

Laodikeia Antik Şehri gezi parkuru ve şehir yerleşimleri

Denizli Laodikeia Antik Şehri

 

Laodikeia Antik Şehri
www.laodikeia.pau.edu.tr
Denizli ilinin 6 km. kuzeyinde yer alan antik Laodikeia kenti, coğrafi bakımdan çok uygun bir noktada ve Lykos ırmağının güneyinde kurulmuştur. Kentin adı antik kaynaklarda daha çok “Lykos'un kıyısındaki Laodikeia” şeklinde geçmektedir. Diğer antik kaynaklara göre ise, kent MÖ. 261-263 yılları arasında II. Antiokhos tarafından kurulmuş ve kente Antiokhos'un karısı Laodike'nin adı verilmiştir.

YERLEŞİM PLANI GEZİ PARKURU

Laodikeia, MÖ. I. yüzyılda Anadolu'nun en önemli ve ünlü kentlerinden biridir. Kentteki büyük sanat eserleri bu döneme aittir. Romalılar da Laodikeia'ya özel bir önem vermişler ve Kıbyra (Gölhisar-Horzum) Conventus'unun merkezi yapmışlardır.

İmparator Caracalla zamanında Laodikeia'da bir seri kaliteli sikke basılmıştır. Laodikeia halkının da katkılarıyla kentte çok sayıda anıtsal yapı yapılmıştır. Küçük Asia'nın 7 ünlü kilisesinden birinin bu kentte bulunması, Hıristiyanlığın burada ne kadar önemli olduğunu göstermektedir. MS. 60 yılında meydana gelen çok büyük bir deprem kenti yerle bir etmiştir.

Laodikeia'nın Yapıları

GEZİ PARKURU HARİTASI

LAODİKEİA YERLEŞİM HARİTASI

Büyük Tiyatro
Antik kentin kuzeydoğu tarafında, Grek tiyatrosu tipinde araziye uygun olarak Roma inşa tarzında yapılmıştır. Scene'si tamamen yıkılmış olup, cavea ve orkestrası oldukça sağlam durumdadır. Yaklaşık 20.000 kişiliktir. 

Küçük Tiyatro
Büyük tiyatronun 300 metre kadar kuzeybatısında yer almaktadır. Grek tiyatrosu tipinde araziye uygun olarak, Roma tarzında inşa edilmiştir. Scene'si tamamen yıkılmış olup, cavea ve orkestrasında da bozulmalar mevcuttur. Yaklaşık 15.000 kişi alabilecek büyüklüktedir. 

Stadyum ve Gimnazyum
Kentin güneybatısında, doğu-batı doğrultusunda uzanmaktadır. Stadyumun ek yapıları ile gimnazyum bir bütünlük teşkil edecek şekilde yapılmıştır. MS. 79 yıllarında yapılan stadyumun uzunluğu 350 metre, genişliği 60 metredir. Amfiteatr şeklinde yapılmış olan yapının, 24 oturma basamak sırası bulunmaktadır. Büyük bölümü tahrip olmuştur. MS. II. YY. 'da yapılan gimnazyum Proconsul Gargilius Antioius tarafından inşa ettirilerek imparator Hadrianus ve eşi Sabina'ya ithaf edildiğine dair yazıt bulunmuştur.

1. Suriye Kapısı (Plan No. 21):
Doğu yönde kentin modern giriş kapısının hemen güney tarafında kesilmiş traverten bloklardan yapılmış üç kemerli geçişi olan, ancak yıkılmış durumdaki Suriye Kapısı bulunur. Bu kapı, İmparator Domitianus (M.S. 81-96) zamanında M.S. 84-85 yıllarında Dorik düzenli olarak yapılmış olup batıda yer alan Efes Kapısı ve Hierapolis Frontinus Kapısı ile çağdaştır. 

2. Doğu Hamamı (Plan No. 7):
Suriye Caddesi’nin kuzey yanında tepe üzerinde Doğu Hamamı kalıntıları yer alır. Roma İmparatorluk Dönemi’ne (M.S. 2. yy.) tarihlenen yapı, merkezi hamam plan tipinde, kesme traverten bloklardan tonoz ve kemer sistemiyle inşa edilmiştir. Apodyterium (soyunma), frigidarium (soğukluk), tepidarium (ılıklık) ve caldarium (sıcaklık) bölümleri yer alır. Hamamın batısında yer alan dikdörtgen düzlük ise agora olabilir.

3. Doğu Bizans Kapısı ve Kuleleri (Plan No. 30):
Kapı, Suriye Caddesi üzerinde olup M.S. 395-396 yılında İmparator Theodosius (378-395) ve Arcadius (395-408) tarafından alınan kararlar doğrultusunda kentin etrafı sur duvarlarıyla çevrilmiştir. Kapı ve kulelerde Roma İmparatorluk Dönemi’ne ait yapıların mimari blokları devşirme olarak kullanılmıştır. Kapının iki yanında sur duvarları önünde çıkıntılı olarak yapılan kare planlı kuleler bulunur. Cadde üzerinde birisi daha geniş olan atlı arabaların kullandığı ana kapı ile daha çok yayaların kullandığı düşünülen küçük kapı olmak üzere iki giriş-çıkış vardır. Kuleler, kazı sonrası yapılan restorasyon çalışmalarıyla kalabilen orijinal blokları kullanılarak 5-6 m. ayağa kaldırılmıştır. Kapı, M.S. 7 yy.ın başına kadar değişiklikler yapılarak kullanılmıştır.

4. Doğu Bizans Nymphaeumu (Plan No. 31):
Çeşme; dıştan dışa 21.50x 9.85 m., içten içe 18.70x6.80 m. ölçülerindedir. Doğu Bizans Kapısı’nın Kuzey Kulesi ile sur duvarlarına bitişik ve kuzey-güney yönünde dikdörtgen planlı olarak, M.S. 5. yy.ın başlarında yapılmıştır. Kentin doğu girişi yanında yer alan çeşme, sur duvarı dışında yaşayanlara ve dışarıdan gelenlere su temin eden önemli bir yapıdır

5. Suriye Caddesi (Plan No. 11):
Kent merkezinden doğuya Suriye Kapısı’na kadar uzanan ana cadde, toplam 900 m. uzunluğundadır. Caddenin batı köşede yer alan İmparator Caracalla (M.S. 211-217) Çeşmesi’nden itibaren Doğu Bizans Kapısı’na kadar olan 400 m.lik bölümünün kazısı yapılarak, ayağa kaldırılmıştır. Kazı çalışmalarında caddenin, M.S. 494 yılı depremi ve M.S. 7. yy.ın başında kentin terk edilişine kadar olan son kullanım aşamaları ortaya çıkartılmıştır. Cadde’nin ortasında kanalizasyon sistemi, iki yanında bir ya da iki basamakla yükseltilen portikler ve gerisindeki dükkân sıraları yer alır. Bu sistemde kuzeyde A Evi, Tapınak A, S. Severus Nymphaeumu, Kuzey (Kutsal) Agora’nın Batı, Merkezi ve Doğu Propylonları ve dükkan sıraları; güneyde ise dükkan sıraları ve Merkezi Agora bulunur.

6. A Evi (Plan No. 38):
Suriye Caddesi’nden kuzeye ayrılan iki ara sokak arasında yer alan ada üzerinde bulunur. A Evi, birbiriyle bağlantıları olan odalardan meydana gelen üç iç avlulu (peristylli) evden oluşan bir yapı kompleksidir. Mevcut yapı duvarlarında görülen freskler, M.S. 3.-4. yy.da mekânın konut olarak kullanıldığını göstermektedir. Ancak bulunan pithos (küp), su tahliye haznesi ve kanalı ile tuğla taban döşemeleri, M.S. 5.-6. yy.da yapıda çeşitli değişiklikler yapılarak üretim atölyesine dönüştürüldüğünü ortaya koymuştur. Yapı kompleksinde beş kullanım evresi tespit edilmiştir. Kompleksin, caddenin kuzey portiği üzerinden dükkân girişleri gerisinde havuzlu şarap içmek için yapılmış oturma mekânları ve şarap soğutma kuyuları ile bunların gerisinde yer alan depoları bulunur. Kazı çalışmalarında bununla ilgili olarak bol miktarda terazi, gram ve sikke gibi alış verişle ilgili malzemeler ele geçmiştir.

2006 yılında başlanan ve 2000 m2lik ada (insula) üzerinde inşa edilen A Evi’nde, 2010 yılında çalışmalar tamamlanmış olup 3 perystilli avlu etrafında toplamda 47 mekan, 5 dükkan, ve 2 koridor ortaya çıkarılmıştır. Özellikle A Evi, perystilli avlu, çeşmesi, havuzu, fırını ve bu alanın çevresine sıralanmış diğer mekânları ile tipik Roma İmparatorluk Dönemi sivil konut mimari planını yansıtmaktadır.Kazılan alanlardaki mimari özellikler, ele geçen sikke, seramik, cam, kemik ve metal buluntuların ışığında A Evi olarak adlandırılan yapı, M.S. 1. yy.dan, 7. yy. başına kadar kullanılmıştır. 

7. Sokak Su Dağıtım Merkezi (Plan No. 39):
Suriye Caddesi üzerinde yer alan A Evi’nin batısından kuzeye ayrılan ve Laodikeia Kilisesi Doğu sokağına ulaşan sokak kavşağı üzerindedir. Bu merkez, M.S. 494 yılı depremi arkasından kentin küçüldüğü dönemde kullanılmıştır. Devşirme mimari bloklardan 2.10x2.40 m. ebatlarında yapılan merkezin ortasından su sağlayan pişmiş toprak boru, küçük havuz ve bu havuzdan üçlü süzgeçli sisteme bağlı olarak dört tarafında borularla suyun dağıtıldığını gösteren dağıtım hatları açığa çıkartılmıştır. 

8. Tapınak A (Plan No. 12):
Yapı, Suriye Caddesi’nin kuzey yanında etrafı portiklerle çevrili (58m.x 42.33m., 54 adet Korinth başlık taşıyan sütunlu) dikdörtgen avlunun kuzey sonunda yer almaktadır. Korinth düzenindeki prostylos (4 burgu yivli sütunlu) planlı tapınak (27.75x13.60 m.), yüksek podyumlu traverten bloklardan yapılarak, üzeri mermer kaplanmıştır. Hippodomik sistemde tapınak derinlemesine iki ada üzerine inşa edilmiştir. Tanrıça Artemis, Tanrı Apollon ve İmparatorluk Kültüne adanmıştır. Antoninler Dönemi’nde (M.S. 2.yy.) yapılan tapınak, İmparator Diocletianus Dönemi’nde (M.S. 284-305) büyük çaplı tamirat geçirmiştir. Tapınak M.S. 4. yy. da Hıristiyanlığın resmî din olarak (Büyük Constantinus zamanı M.S. 306-337) kabul edilmesiyle birlikte yanında yer alan Laodikeia Kilisesi’nin dinî arşivi olarak kullanılmış, tüm antik kenti etkileyen M.S. 494 yılı depremiyle birlikte yıkılmıştır. M.S. 7. yy. başında İmparator Focas Dönemi’nde (M.S. 602-610) meydana gelen depremle antik kent tamamen yıkılmış ve Denizli içine taşınmıştır. Bu tarihten itibaren tapınak, mimari malzemeleri taş ve kireç ocağı olarak kullanılarak, çok büyük ölçüde tahrip edilmiştir. Tapınak A’da Prostylos (4 adet tapınak ön cephe) sütunları ve az sayıda kalabilen avlu portiği sütunları ile birlikte toplamda 19 sütun ayağa kaldırılmıştır. Merdiven basamakları ve iki yanındaki korkuluklar restore edilmiştir. Tapınağın içine girişi sağlayan Naos kapısı anastylosis (orijinal hali) esas olmak üzere restore edilmiş ve yan duvarların yükseltilmesiyle Tapınak cephesine üçüncü bir boyut kazandırılmıştır. Tapınak A’nın naos (kutsal oda) altındaki tonozlu mekânın üst kısmı çelik konstrüksiyon ve kırılmaz cam ile kapatılmıştır. Bu alan aynı zamanda Pamukkale ve Lykos (Çürüksu) Ovası’nı gören muhteşem manzaralı bir seyir terası olma özelliğine de sahiptir.

9. Septimius Severus Nymphaeumu (A Nymphaeumu) (Plan No. 32):
Suriye Caddesi’nin kuzey kenarında yer alan Septimius Severus Çeşmesi (Nymphaeum A), dikdörtgen planlı (41.60x14.30 m.), doğu-batı yönünde ve hippodomik sistemde tek ada üzerinde uzanmaktadır. Dikdörtgen havuzun üç tarafını çeviren iki katlı yapının, birinci katı Kompozit, ikinci katı ise Korinth düzeninde olup mimari cephe ile güney yönde iki basamaklı podyum üzerinde yer alan parapetler, profilli taç ve kaideleri mermerden yapılmıştır. Çeşmenin ana havuzu, nişler içinde yer alan 3 musluktan akan su ile doldurulmaktadır. Ayrıca çeşmenin caddeye bakan doğu ve batı kısımlarına birer adet aslan heykeli yerleştirilmiştir. Anıtsal çeşme kahverengi, gri, damarlı sütunlar ve çok renkli duvar kaplamalarıyla Merkezi Agora karşısında yer alan gösterişli bir yapıdır. Yazıtına göre, İmparator Septimius Severus’a (M.S. 198-211) ithaf edilmiş ve M.S. 494 yılı depremine kadar kullanılmıştır.

10. Jokey Kulübü Binası (Plan No. 32):
İmparator S. Severus Nymphaeumu’nun kuzeyinde yer alan yapı, doğu batı yönünde dikdörtgen planlıdır. Peristylli avlu, çeşme ve doğudaki dikdörtgen planlı salondan oluşan yapıya giriş, avlunun batı cephesinde bulunan ve bu yöndeki ara sokağa açılan kapıdan sağlanmıştır. Kapısının üzerinde yer alan yazıtına göre, Yeşillerin Jokey Kulübü binasıdır ve M.S. 4. yy.a tarihlendirilir.

11. Merkezi Agora (Plan No. 28):
Suriye Caddesi’nin güney yanında yer alan ve üç tarafı iki basamakla yükseltilen portiklerle çevrili olan Merkezi Agora, dikdörtgen (112x60 m.) planlıdır. Agoranın kuzeyinde Suriye Caddesi olup güney portiğinin arkası, Merkezi Hamam duvarıdır. Batı ve doğu portiklerin arkasında ise dükkân girişleri bulunur. Portiklere ait sundurma çatıların hatılları, doğu ve batıda dükkân duvarları üzerine oturtulmuştur. Erken Bizans Dönemi’nde agora ortasına Korinth başlıklı bir anı sütunu yapılmıştır. Merkezi Agora, kentin en işlek yerinde ticari ve sosyal hayatın can damarını oluşturmuştur.

12. Merkezi Hamam (Plan No. 5):
Merkezi Agora’nın güneyinde yer alan yapı 89.60x57.60 m.lik kapalı alana sahiptir ve sıralı hamam tipinde yapılmıştır. Caldarium (sıcaklık), tepidarium (ılıklık), frigidarium (soğukluk) ve apodyterium (soyunma mekanları) kısımlarına, kuzeyde Laodikeia’ya özgü olarak apsisli havuz ile ikinci apodyterium ve frigidarium bölümleri eklenmiştir. Batıda ise üç kemerli giriş bulunur. Roma İmparatorluk Dönemi’ne (M.S. 2. yy.) tarihlenen yapı, M.S. 494 yılı depreminde yıkılmıştır. Bu tarihten sonra, hamam işlevinin dışında M.S. 7. yy.a kadar kullanılmıştır.

13. Merkezi Kilise (Plan No. 53):
Merkezi Kilise, Suriye Caddesi’nin güney yanında yer alır ve yer radarı taramaları sonucunda tespit edilmiştir. Kilise dışta 17.00x20.10 m. ölçülerinde kuzey-güney doğrultusunda farklı şekilde enine dikdörtgen planlıdır. Batısında narteks ve bir çeşme yapısı yer alır. Narteks kısmından her bir nefe ayrı kapılardan geçilmiş olmalıdır. Kuzey nef ve ortada yer alan ana nefin kapısı yerindedir. Kilise, Roma İmparatorluk Dönemi’ne ait bir yapının düzenlenmesiyle oluşturulmuştur. Orta aks kilise olarak kullanılmış ve sonunda yarım yuvarlak apsis yer alır. Bunun iki yanında yer alan mekanlar ise olasılıkla sadece seromoni sırasında pastoforion (prothesis ve diakonikon-hazırlık mekanları) olarak kullanılmıştır. Güney tarafta ise mutfak bölümü bulunur. Kilise ve iki yanında yer alan mekanların tabanı opus sectile döşemelidir. Duvarların alt bölümleri mermer kaplama, üst kısımları ise freskli yapılmıştır. M.S. 7. yy.dan sonra mermer kaplama ve opus sectile döşemeler sökülerek taşınmış olup yerinde çok azı korunabilmiştir. Çalışmalar sonucunda ele geçirilen sikkelere göre Merkezi Kilise’yi M.S. 4. yy.ın sonu-5. yy.ın başına tarihlendirmek mümkündür.

14. Laodikeia Kilisesi (Plan No. 52):
Laodikeia Antik Kenti’nde 2010 yılı kazılarında tespit edilen ve aynı yıl kazı çalışmaları tamamlanan Laodikeia (Hac) Kilisesi, ızgara sistemindeki (hippodomik) plana göre Suriye Caddesi’nden ayrılan ve Kuzey Tiyatrosu’na ulaşan ara sokak üzerinde kentin kuzeydoğu bölümüne konumlandırılmıştır. Bu yönüyle Kilise, Tapınak A’nın kuzeydoğu yanındadır. Kilise doğu-batı yönlü bir adayı (insula) kaplayacak şekilde planlanmış olup yapıyla bağlantılı olan güneybatı ve kuzeydoğu sokaklar üzerinde birer adet çeşme yer alır. Hıristiyanlık tarihinde daha önce hiç görülmemiş bir plan tipine sahip olan Laodikeia Kilisesi biri doğuya (syntranona), beşi kuzeye ve beşi de güneye bakan toplam 11 (ikisi nartekste) adet apsise (yarım daire nişler) sahiptir. Laodikeia Kilisesi’nin en kutsal mekânını temsil eden naos (kutsal oda) içerisinde; traverten bloklarla örülmüş ve devasa yapının çatısını taşıyan ikisi syntrononun iki yanında olmak üzere 10 adet ayak, Prothesis ve Diakonikon (dini ritüel hazırlık odaları) mekanları, ambon (vaaz kürsüsü), bema (sunak masasının bulunduğu bölüm) ve doğuya bakan ana apsis içerisinde synthronon (ilahi koro ve din görevlilerinin oturduğu bölüm) yer almaktadır. Devasa ayaklar naosu sınırlandıran kuzey duvarları ve güney duvarlarında nişler arasında olmak üzere, kendi aralarında kemerlerle birbirine statik ve yükseklik sağlamak üzere bağlanmıştır. Kiliseye ara sokak üzerinden biri kuzeyde, biri güneyde yer alan iki kapıdan girilir. Narteks kuzey-güney yönlü olup buradan üç ayrı kapıdan naos kısmına geçilir. Kilise mimarisinin bir özelliği olarak naos odası kuzey, orta ve güney olmak üzere bazilikal planlı üç nef’e (koridor) ayrılmıştır. Kuzey ve Güney nefler bitkisel ve geometrik tarzda yapılmış mozaik döşemeye sahiptir. Mozaikler üzerinde haç içinde iki adet dini görevlinin adı yer alır (protodiakon Polykarpos ve diakon Alexander). Orta nef ve pastoforion tabanları ise opus sectile (geometrik şekilli mermer plakalarla oluşturulan döşeme) döşemeye sahiptir. Ayrıca ayakları birbirine bağlayan kemerlerin iç kısımları da mozaik süslemelidir. Diğer taraftan kilise duvarları panolar halinde mermer kaplama ve fresklerle süslenmiştir.

Yapının en önemli mekanlarından birisini oluşturan opus sectile döşemeli vaftizhane odası içerisinde Hıristiyanlık tarihinin en eski ve sağlam kalabilmiş olan haç planlı mermer kaplamalı vaftiz havuzlarından birisi yer almaktadır. Bu bölüme narteks kısmının kuzeyinden başlayan bir koridor ile ulaşılmaktadır. Kilise M.S. 494 yılı depreminde büyük hasar görerek tamir edilmiş ve İmparator Focas (M.S. 602-610) Dönemi depreminde ise tamamen yıkılmıştır. Laodikeia, Hıristiyanlık âlemi için çok önemlidir. Çünkü kent M.S. 4. yy.dan itibaren Hac Merkezi olma özelliğine sahip olmuştur. Bu nedenle İncil’de adı geçen ve Laodikeia Kilisesi (halkı ifade eden) adına mektup gönderilen bir kentte böyle bir kilisenin ortaya çıkarılması, bu kutsallığı bir kat daha arttırmaktadır. Kilise, Büyük Constantinus zamanında (M.S. 306-337), Hıristiyanlığın M.S. 313 yılında serbest bırakılmasıyla birlikte yapılmıştır. Üst koruma çatısı yapılan kiliseyi, ziyaretçiler cam gezi bantları üstünde dolaşabilmektedirler.

15. Kiliseli Peristylli Ev (Plan No. 57):
Kiliseli Perystilli Ev olarak adlandırılan kompleks, Kuzey Tiyatrosu’nun güneyinde, Tiyatroya bağlanan Tapınak Doğu Sokağı’nın kuzeybatı ucundaki son yapı durumundadır. 2010 ve 2011 yılları kazı çalışmaları sonucunda, evin Tapınak Doğu Sokağı’na bakan doğu bölümünün ev sakinlerinin ibadetlerini gerçekleştirdikleri özel bir kiliseye sahip olduğu anlaşılmıştır. Bu bölümde 5.00x3.50 m. ölçülerinde ve yönü kuzeydoğuya bakan bir apsise sahip 7.00x9.00 m. ölçülerinde naos odası ve naosun güneyinde bu oda ile bağlantılı endonartheks (8.00x3.50m.) ile eksonartheks (8.50x4.00 m.) mekanları yer almaktadır. Yapının doğu kanadını kapatan bu mekanların batısında yaklaşık 16.00x7.00 m. ölçülerindeki bölümü kazılmış olan perystilli bir avlu ve kuzeyde bu avluya açılan birbirleriyle bağlantılı mekanlar yer almaktadır. Kilise’nin apsis yönünün kuzeye bakması önemlidir. Çünkü M.S. 375 yılında Papalık Nizamnamesi ile kilise mimarisini belirli normlara bağlayan karara kadar kilise yönleri farklı yapılmıştır. Taban üzerinde ele geçen sikke I. Thedosius (M.S. 379-395) Dönemi olup bu durumda kilise M.S. 375 yılı nizamnamesinden önce yapılmış olmalıdır.

16. Propylonlar (Anıtsal Geçişler) (Plan No. 27):
Suriye Caddesi’nin kuzey üzerinde ve Merkezi Agora’nın karşısında Kuzey (Kutsal) Agora’ya girişi sağlayan üç adet propylon (anıtsal geçiş) yer alır. Bunlar caddeden kuzeye doğru dikdörtgen şeklinde bir girinti yapılarak inşa edilmişlerdir. Doğu ve Batı propylonlar Doğu ve Batı Portik içine, Merkezi Propylon ise Kuzey (Kutsal) Agora içine girişi sağlar. M.S. 2. yy.da yapıldığı anlaşılan Anıtsal Geçişler, İmparator Diocletianus (M.S. 284-305) Dönemi’ndeki depremde büyük hasar görmüş ve tamir edilmiştir. M.S. 494 yılındaki büyük depremde tamamen yıkılan Anıtsal Geçişler Kuzey (Kutsal) Agora ile birlikte M.S. 7. yy.a kadar kullanılmıştır. Bundan sonra ise alanlar taş ve kireç ocağına dönüştürülmüştür. 

17. Caracalla Nymphaeumu (Plan No. 10):
Anıtsal çeşme, Suriye Caddesi ile güneye devam eden Stadyum Caddesi’nin kesiştiği noktada yer alır. Köşede olması itibariyle iki cepheli inşa edilen yapı, farklı planıyla dikkati çekmektedir. Köşede kare havuz ve onun iki yanında yarım yuvarlak birer havuz daha yer alır. İki katlı planlanan Anıtsal Çeşme, M.S. 215’de İmparator Caracalla (M.S. 211–217)’nın kenti ziyareti şerefine yapılarak, O’na ithaf edilmiştir. Çeşmenin mermer parapet babası kabartmalarında Zeus’un Ganimedes’i kaçırması ve Theseus’un Minatouros’u öldürmesi gibi mitolojik sahneler yer alır. 

18. Kuzey Tiyatrosu (Plan No. 8):
M.S. 2. yy.da yapılmıştır. Yapı, tamamen Lykos Ovası’na bakmakta olup topografyaya uygun şekilde yamacın oyulmasıyla inşa edilmiştir ve kuzeydoğu’ya bakmaktadır. Tiyatronun mermer oturma basamakları deprem ve tahribat nedeniyle büyük ölçüde kaymıştır. Alt cavea’da 9 kerkides ve 23 oturma sırası, üst caveada ise 16 kerkides ve 26 oturma sırası sayılabilmektedir. Ortada 2.30 m. genişliğinde tek diazomalı olan yapı 112 m. cavea çapında olup çevre duvarı (analemma) çapı 121,5 m.yi bulur, sahne yay şeklinde kavisli ve orkestrası daha geniştir. Oturma basamakları üzerine kentteki dernekler ve ileri gelen ailelerin isimleri yazılmıştır. Yapı yaklaşık 12000 kişilik oturma kapasitesine sahiptir. Tiyatro değişik tamiratlarla M.S. 7. yy.a kadar kullanılmış, bundan sonra da alan taş ocağına dönüştürülmüştür.

19. Kuzey (Kutsal) Agora (Plan No. 58):
Suriye Caddesi'nin kuzeyinde Batı ve Kuzey Tiyatrolarının arasında yer alan etrafı portiklerle çevrili olan Kuzey (Kutsal) Agora, yaklaşık 265x128 m. olan dikdörtgen planlıdır. Bu alan İmparatorluk Dönemi’nde temenos, M.S. 4. yy.dan itibaren agora olarak kullanılmıştır. Agora’ya Suriye Caddesi'nden merkezi, doğu ve batı propylonlar olmak üzere üç anıtsal kapıdan girilmektedir. Bunlardan Doğu ve Batı propylonlar portiklere, Merkezi Propylon ise avluya girişi sağlar. Ayrıca Agora’nın doğu ve batısını sınırlayan portik arka duvarlarında Batı Tiyatrosu ve Kuzey Tiyatroları yönüne geçişleri sağlayan yan girişler yer almaktadır. Orijinalde ön kısmında İon düzeninde sütunlu galerilerin çevirdiği portiklerin üst kısmı kırma çatılı olarak kapatılmıştır. Agora içinde kuzey-güney yönünde batı portik ve doğu portik önüne yerleştirilen iki havuz yer alır. Havuzların sınırlandırdığı avlu içinde biri kentin dokuma tanrıçası Athena'ya adanmış olan Korinth Düzeninde, diğeri de kentin kurucu tanrısı Zeus'a adanmış olan İon Düzeninde iki tapınak ve altarlar yer almaktaydı. Kentin Hıristiyanlaşmaya başlaması ile birlikte İmparator Büyük Constantinus ve sonrasındaki imar faaliyetlerinde bu tapınaklar sökülmüş olup Doğu Portik sütunlu galerisi Korinth Düzeninde Athena Tapınağı mimari blokları, Batı Portik ise İon Düzenindeki Zeus Tapınağının mimari blokları ve Korinth düzenindeki başlıkların yer aldığı devşirme mimari bloklarla tekrar düzenlenmiştir. Agora içinde İmparator Augustus (M.Ö. 27-M.S. 14) Dönemi'nden, Severuslar Dönemi'ne kadar olan zaman dilimini içine alan; kaide, sütun tamburu, Korinth ve İon başlıklar, arşitrav, friz (baş ve girland çelenkli), geison-sima, , anta taçları, naos duvarı blokları gibi mermer bloklar görülmektedir.

I. Evre: Erken İmparatorluk Dönemi, alanda ilk planlama ve dini yapıların oluşturulması. M.S. 60 yılı depremi tahribatı.

II. Evre: Antoninler ve Severuslar Dönemi arası, alanda yapılan imar faaliyetleri (tapınakların inşa işlerinin devam ettirilmesi, yeni dinsel yapıların eklenmesi gibi).

III. Evre: Diocletianus Dönemi (M.S. 284-305), kentte meydana gelen deprem arkasından yapılan tamiratlar.

IV. Evre: B. Constantinus Dönemi (M.S 306-337), portiklerde yapılan geniş çaplı değişiklikler, agora içinden tapınakların sökülmesi ve yerine Hristiyanlıkla ilgili yapıların yapılmaya başlaması.

V. Evre: II. Julianus Caesar (M.S. 335-360) ile M.S. 494 yılı depremi öncesi yapılan düzenlemelerde II. Propylon’un doğu kapısının kapatılması, kapı girişine bakan portik sütunları arasının duvarla örülmesi, tabanın yükseltilmesi ve yeni mekânların yapılması.

VI. Evre: M.S. 494 depremi sonrası Doğu Portiğin bir kısmının yıkılması, alanın büyük ölçüde terkedilmesi, yeni dinsel (Kiliseler) yapılar için mimari blokların kaplama kesiminde kullanılması, niteliksiz yapılaşmaların oluşu. M.S. 7. yy.ın başı Focas Dönemi (M.S. 602-610), depremine kadar alandaki kullanımların kısmen devam etmesi.

VII. Evre: Focas Dönemi (M.S. 602-610) kentle birlikte Agora’nın tamamen yıkılması ve terk edilmesi.

VIII. Evre: M.S. 7. yy'dan itibaren alanın taş ve kireç ocağı olarak kullanımı, göçer Yörüklerin mevsimlik yerleşimleri.

Doğu Portik

Batı Portik Güney Portik

20. Kuzey Kilisesi (Plan No. 15):
Kuzey ve Batı Tiyatroları arasında kalan ve Lykos Ovası’na bakan düzlükte, Kuzey (Kutsal) Agora’nın kuzey portiği üzerinde yer almaktadır. Kuzey Temenos Alanı özelliğini kaybettikten sonra inşa edilen Kuzey Kilisesi, traverten bloklardan doğu-batı yönünde üç nefli bazilikal planlı ve apsisli olarak inşa edilmiştir. Olasılıkla M.S. 494 yılı depremi arkasından yapılarak M.S. 6.-7. yy.lar arasında kullanılmıştır.

21. Batı Tiyatrosu (Plan No. 9):
Hellenistik geleneğe göre tamamen doğal zemine oyularak yapılmıştır. Sahne binası 6-7 m. yüksekliğinde ayaktadır. Tiyatro, 7 merdiven geçişiyle, 9 kerkidese bölünmüştür. Mermer olan alt caveada 23, traverten olan üst caveada ise 19 oturma sırası tespit edilmiştir. Cavea çapı 85 m., çevre duvarı (analemma) çapı ise 94.5 m.yi bulmaktadır. Batı Tiyatrosu yaklaşık olarak 8000 kişi oturma kapasitesine sahiptir. Hellenistik Dönem’de yapılan tiyatro, değişik şekildeki onarımlarla M.S. 7. yy.a kadar kullanılmıştır.

22. Stadyum Caddesi (Plan No. 54):
Doğu-batı yönlü Suriye Caddesi’ni, Caracalla Nymphaeumu’nun batı kenarından, kuzey-güney yönlü olarak kesen cadde, stadyuma doğru yöneldiği için Stadyum Caddesi olarak adlandırılmıştır. Caddenin iki yanında portikler ve gerisinde dükkan sıraları yer alır. Portiklerin bir kısmında kalabilen opus sectile (geometrik mermer) döşemeler görülebilir. Stadyum Caddesi’nin, Caracalla Nymphaeumu önünde Suriye Caddesi ile kesiştiği göz önüne alındığında, bu caddenin de Dorik cepheli olarak İmparator Domitianus (M.S. 81- 96) zamanında, S. Iulius Frontinus’un Prokonsüllüğü’nde M.S. 84-85 yıllarında tekrar düzenlendiği anlaşılmaktadır. Daha sonra cadde, M.S. 2. yy. sonu-3. yy. başında, olmak üzere, M.S. 7. yy.ın ilk yarısında Laodikeia’nın terk edilişine kadar geçen süreçte sürekli değişiklikler yapılarak kullanılmıştır. Stadyum Caddesi, Batı Tiyatrosu, Stadyum, Güney Hamamı-Gymnasium Kompleksi, diğer taraftan batı uzantılı Efes Portikosu ve Efes Caddesi ile bağlantılıdır. Stadyum Caddesi’nin Batı Tiyatrosu’na uzanan kısmı M.S. 5-6. yy.da kapatılarak Suriye Caddesi ile birleştiği nokta ile sınırlandırılmıştır. Cadde üzerinde kamu ve sivil mimariye ait birden çok kullanım alanı mevcuttur. Bunların başında, Merkezi Hamam, Caracalla Nymphaeumu, B Nymphaeumu, Latrina (tuvalet) ve Su Depoları gelir. Cadde kenarında doğu ve batıda yer alan portiklerin gerisinde ise çok sayıda dükkân girişi yer alır.

23. C Yapısı (Plan No. 18):
Yapı, Caracalla Nymphaeumu’nun güneybatısında, Efes Portikosu'nun ise kuzeyinde tepe üzerinde yer alır. Traverten ve mermer bloklardan inşa edilen dikdörtgen planlı yapının genişliği 16.60 m., uzunluğu 19.50 m.dir. Kuzeybatı-güneydoğu akslı yerleştirilen yapının güneydoğusunda üç girişli kapısı ve kuzeybatıda yer alan ana apsisi (yarıçapı 8.35x4.36 m.) bulunur. Üst örtü, tuğla ve kırılmış mimari mermer bloklar, traverten parçaları ve çay taşlarının harçla sıkıştırılması ile oluşturulan, tonozdur. Taban ise harçlı çay taşı dolgu (opus caementicum) üzeri mermer plaka döşemelidir. İki yanda uzun cephelerde ise iki uçtakiler dikdörtgen, içtekileri yarım daire planlı olan karşılıklı dörder adet olmak üzere sekiz niş yapılmıştır. Mimari süslemelerine göre Severuslar Dönemi'ne tarihlenebilecek olan C Yapısı olasılıkla İmparatorluğun kült alanı için kullanılmıştır. Yapıda ana apsis ve yanlarda bulunan nişler içine heykeller yerleştirildiğini gösteren, heykel kaideleri ele geçirilmiştir. Aynı şekilde üç kapılı girişin iki yanında bulunan birer aedicula içinde de heykeller yer almaktaydı. Kazılarda ele geçen sikkelere göre yapı M.S. 4. yy.da kiliseye dönüştürülmüştür. Bununla ilgili olarak ana apsisin iki yanına yerleştirilen mermer dikdörtgen kesitli ayaklardan güneyde olanın üzerine kırmızı boya ile altta yedi kollu şamdan üzerinde globus (dünya) ve üstüne haç yapılarak iki yanına hayat ağacı yerleştirilmiştir. Yapı M.S. 494 yılı depreminde yıkılmıştır. Ancak yıkılmazdan önce tüm taban döşemesi ve duvar kaplamaları sökülerek taşınmıştır.

24. B Nymphaeumu (Plan No. 55):
Dikdörtgen planlı, 6.30x18 m. ölçülerindeki B Nymphaeumunu, Stadyum Caddesi’nin doğu cephesinde ve Merkezi Hamam’ın paleastrasının güneybatı yanında konumlandırılmıştır. Anıtsal çeşme yapısının güney-güneydoğu bitişiğinde Latrina (tuvalet), doğu bitişiğinde su deposu, batı önünde ise Efes Caddesi’ne uzanan Portiko bulunur. Bu konumuyla B Nymphaeumu, batıdan Efes Caddesi’nden Portikoya gelenleri tam karşılar pozisyonda olup konumu itibariyle hem görsel olarak iki caddenin kesişme noktasında olması, hem de işlevsel olarak çevresindeki yapı ve dükkânların su ihtiyacını karşılaması bakımından kentin önemli yapılarından biridir. Olasılıkla Korinth düzenindeki B Nymphaeumu tek katlı olarak planlanmış, havuzunun ön kısmı kabartmalı parapetlerle süslenmiştir. Orijinalde dikdörtgen havuzun üç tarafı sütunlu galerilerle çevrilerek, cephe alınlıklarla hareketlendirilmiş olmalıdır. Çeşmeye su arkasına bitişik yapılan depodan sağlamaktaydı. Bu depoya ise su II. Su dağıtım Terminali’nden getirilmiştir. Su künklerinin basınca dayanıklı olması için travertenden yapıldıkları görülür. Havuz içinde ele geçen mimari bloklar, Erken İmparatorluk Dönemi ile M.S. 3. yy. arasına tarihlendirilmektedir. 

25. Latrina (Tuvalet) Yapısı (Plan No. 55):
Latrina, kuzey-güney yönlü uzanan Stadyum Caddesi’nin doğu yanında, doğu-batı yönlü Efes Caddesi Porikosu’nun doğu karşısında, B Nymphaeumu’nun ise güney ve güneydoğu bitişiğinde yer alır. Yaklaşık 80 kişilik olduğu düşünülen “L” planlı latrinaya giriş, Stadyum Caddesi’ne bitişik olarak yapılmış 2.90x8.80 m. ölçülerindeki dikdörtgen şeklindeki bir ön oda (vestibulum) ile sağlanıyordu. 10.40x17.00 m. ölçülerindeki Latrina’nın güney kısmında 4.40x4.60 m. ölçülerinde kare planlı bir havuz yer almaktadır. Üstü açık olan havuzun etrafı içe eğimli sundurma çatı ile kapatılmıştır. Latrina’nın duvar kenarlarında boydan boya tuvalet sırası bulunur. Bu sistemde oturma taşları ve onun altında atık kanalı ile önde temiz suyun aktığı açık kanal yer alır. Latrinaya gelen temiz su, kuzeyde bitişik olarak planlanan su deposundan sağlanmaktaydı. Latrinaya geçişi sağlayan ön odanın (vestibulum) tabanında merkezde yer alan yaban keçili mozaiklerin stili, M.S. 2.-3. yy. özelliği göstermektedir. Veriler ışığında mevcut latrina, M.S. 3. yy.a tarihlenmekte olup çeşitli değişikliklerle M.S. 6. yy.ın ilk çeyreğine kadar kullanım görmüştür.

26. Su Deposu (Plan No. 55):
Anıtsal çeşmenin (Nymphaeum B) su ihtiyacı hemen bu yapının arkasında, doğu bitişiğinde ortaya çıkartılan 4.70x7.10 m. ölçülerindeki su deposu ile sağlanmıştır. Orijinalde depo yakınına kadar 0.76x0.76 m. ve 0.84x0.88 m. ölçülere sahip traverten bloklarla II. Su Dağıtım Terminali’nden sağlanan su, geç dönemde olasılıkla kent zayıflayınca ve alandaki su kullanımı azalınca pişmiş toprak borularla sağlanmıştır. Mevcut kalıntılarda çapı 0.24 m. olan pişmiş toprak künklerle deponun güney bitişiğinde yer alan Latrina’nın kuzey duvarı altından geçirilerek, su deposunun tabanından çıkar. Depoda toplanan su öncelikli olarak batı bitişiğinde yer alan B Nymphaeumu’na sağlamaktaydı. Diğer taraftan depo aynı zamanda güney bitişiğinde yer alan Latrina’nın da su ihtiyacını karşılamıştır. 

27. Apsisli Çeşme (Plan No. 55):
B Nymphaeumu’nun kuzeydoğu arkasında, Su Deposu’nun kuzey bitişiğinde 2 m. genişliğinde, mevcutta 2.40 m. yüksekliğinde ve 1.70 m. derinliğinde nişli bir havuzu bulunan çeşme yapısı yer almaktadır. Çeşmeye, kuzey ve doğu yöne bakan üç basamakla çıkılır. Çeşme havuzu, düzgün kesilmiş kare ve dikdörtgen traverten taşlarla örülmüştür. Havuz haznesi öne yerleştirilen alçak kabartmalı dikdörtgen parapet ile oluşturulmuştur. Parapet ortasında çift çizgili daire, dairenin iki yanında üç yapraklı bitkisel süsleme ile daire içinde yer alan haçlı alçak kabartmadan oluşur. Havuz haznesi zeminde ve heptagon (yedigen) bir biçim izlenen yan duvarlarda mermer plakalarla kaplanarak sızdırmaz bir zemin elde edilirken, havuz içinde mermer plaka üzerine açılan 0.5 m. çapındaki bir delikle havuz haznesine dolan suyun kanalizasyona aktarımını sağlamaktadır. Çeşme, M. S. 5 yy.dan 7. yy. başlarına kadar kullanılmıştır.

28. Efes Caddesi Portikosu (Plan No. 46):
Kuzey-güney yönlü Stadyum Caddesi’ni doğu-batı yönünde kesen ve Efes Caddesi’ne uzanan portikodur. Stadyum Caddesi’nden üç basamakla inildikten sonra üç kemerli girişin yer aldığı Efes Portikosu’na geçilir. Doğu-batı yönlü uzanan caddenin kuzey ve güney kenarlarında cadde boyunca uzanan havuzlar, bunların gerisinde önü kemerli portikler ve en geride de dükkanlar ve bazı mekan girişlerinin bulunduğu kapılar yer alır. Efes Caddesi Portikosu’nun toplam genişliği portikler dahil 30.60 m.dir ve tabanı mermer döşemelidir. Efes Caddesi Portikosu olasılıkla festival, şölen veya özel günlerde hizmet veren bir protokol alanıdır. Bu özel alanın batısında basamaklarla çıkılan kemerli kapı ve doğusunda yine basamaklarla çıkılan Stadyum Caddesi ile sınırlandırılmıştır. Dolayısıyla alan araçlara kapalı, sadece yaya geçişlerine uygun olarak düzenlenmiştir. Efes Caddesi Portikosu, Geç Hellenistik-Erken İmparatorluk Dönemi’nden M.S. 6. yy.ın ikinci yarısı ile 7. yy. başına (M.S. 565-612) kadar sürekli kullanılmıştır. Kent terk edildikten sonra alandaki bloklar Yörüklerin geçici çadır kurması ve ocak oluşturmaları için düzenlenerek kullanılmıştır (18. yy.- 1980).

29. Efes Kapısı (Plan No. 19):
Batıda yer alan orijinal Roma İmparatorluk Dönemi Kapısı, M.S. 84–85 İmparator Domitianus Dönemi (M.S. 81-96) imar faaliyetleri sonucunda yapılmıştır. Bu döneme ait Laodikeia’da yer alan dört kapıdan en sağlam olanıdır. Kapı, tipolojik olarak Hierapolis Frontinus Kapısı’na benzemektedir.

30. Batı Hamamı (Plan No. 6):
Aphrodisias Caddesi’nin yaklaşık 50 m. doğusunda doğu-batı yönünde dikdörtgen planlı (70x36 m.) olan yapı, sıralı plan tipinin güzel örneklerinden birini oluşturmaktadır. Kesme traverten bloklardan yapılan Batı Hamamı’nda frigidarium (soğukluk), tepidarium (ılıklık) ve caldarium (sıcaklık) kısımları, yapı içinde belirgin olarak görülebilmektedir. Batı Hamamı M.S. 2. yy.a tarihlenmektedir.

31. Bouleuterion (Meclis Binası) (Plan No. 1):
Güney Agorası’yla bağlantılı olan yapının, çevre (analemna) duvarıyla birlikte çapı 35 m.dir. Cavea çapı ise 30 m.dir. Güneye bakan ve Greko-Romen tarzda yapılmış olan caveanın 7–8 sıra mermer oturma basamakları izlenebilmektedir. İmparator Hadrianus (M.S. 117-138) zamanına tarihlenen yapı, yaklaşık 500–600 kişi alabilecek kapasitededir.

32. Güney Agorası (Plan No. 34):
135x90 m. ölçülerindeki dikdörtgen planlı olan agora, Bouleuterion ile Güney Hamam Kompleksi arasında yer almakta olup her iki yapıyla da bağlantılıdır. Agoradaki mevcut mimari bloklarının bezemeleri, M.S. 2. yy.ın stil özelliklerini yansıtmaktadır. Güney Hamam Kompleksi ve Bouleuterion’la birlikte İmparator Hadrianus’un M.S. 135 yılı ziyareti anısına planlanarak yapılmış olmalıdır. Meclis Binası yanında olması sebebiyle bir siyasi agoradır.

33. Güney Hamam-Gymnasium Kompleksi (Plan No. 2):
Laodikeia’nın en sağlam kalabilen yapı kompleksi olup kesme traverten bloklardan düzgün işçilikle yapılmıştır. 133x75 m. ölçülerindeki Güney Hamam-Gymnasium yapı kompleksi, bölgeye özgü farklılık gösteren “sıralı ikiz hamam” plan tipini yansıtmaktadır. Güney Hamam Kompleksi’nin güney tarafında yer alan stadyum ve stadyumdan geçişleri sağlayan bölümlerin olması, diğer taraftan kuzeyde agora ile bağlantısı bakımından da farklı bir yapı kompleksidir. Hamam aynı zamanda stadyumda idman ve müsabaka yapan sporcuların yıkandıkları bir komplekstir. M.S. 135 yılında İmparator Hadrianus’un (M.S. 117-138) Laodikeia’yı ziyareti şerefine Prokonsül Gargilius Antiquus’un yönetim zamanında yapılarak İmparator ve karısı Sabina’ya ithaf edilmiştir.

34. I. Su Dağıtım Terminali (Plan No. 3):
Antik kentin güneyinde stadyum ile hamam kompleksinin doğu yanında yer alan I. Su Dağıtım Terminali (castellum aquae) mevcut haliyle deniz seviyesinden 278 m. yüksekliktedir. Traverten bloklardan inşa edilen Su Dağıtım Terminali’nin mevcut yüksekliği ise 7 m. civarındadır. Sisteme su, Denizli Başpınar kaynağından alınan ve güneyde Eskihisar Mahallesi’nin batı yamaçlarında yer alan ikiz traverten boru hattından sağlanmıştır.

35. Stadyum (Plan No. 4):
Ticaretle zenginleşen kentte, birçok anıtsal yapılar yapılmış ve spora, kültüre büyük önem vermiştir. Yapı, antik kentin güneyinde kuzeybatı-güneydoğu aksında inşa edilmiş olup uzunluğu 285 m., genişliği ise 70 m.dir. Bu haliyle 20–25 bin kişilik oturma kapasitesine sahip önemli bir tesistir. Tamamen doğal zemin oyularak yapılmış çift sphendoneli yapının, oturma basamakları mermerden inşa edilmiştir. M.S. 79 yılında Laodikeia’nın zengin bir ailesi (Nicostratus) tarafından yaptırılmış olup İmparator Titus’a (M.S. 79-81) ithaf edilmiştir. Yapının daha çok kuzey, güneybatı yönlerindeki ve batı sphendone tarafındaki oturma basamakları sağlam kalabilmiştir. Merdiven geçişleriyle 34 bölüme (kerkides) ayrılan yapının kuzey tarafında sayılabilen basamak sayısı 25 dir.

36. II. Su Dağıtım Terminali (castellum aquae) (Plan No. 26):
I. Su Dağıtım Terminali’nin yaklaşık 430 m. kuzeyinde ve deniz seviyesinden 291 m. yüksekliktedir. Burası topografik açıdan, antik kente su verebilecek en uygun yerdir. Bu nedenle I. Su Dağıtım Terminali’ne göre kentin çoğuna su sağlayan ve daha büyük olan kompleks bir yapıdır. II. Su Dağıtım Terminali’nin kuzeybatı tarafındaki çaytaşı+kireç harç olarak yapılan blokaj, Geç Antik Çağ düzenlemelerine aittir. Yapının mevcut kalıntıları, Roma İmparatorluk ve Geç Antik Çağ’a ait olmalıdır.
 

Konum: Pamukkale Bulvarı, Goncalı Mh. Ören Caddesi, Laodikya (laodikeia) Antik Kenti, Merkez/DENİZLİ

Şehir: DENİZLİ

Tatil Günleri 

Giriş Ücreti 10 TL

Ziyaret Saatleri
Yaz Dönemi 09:00 - 19:00
Kış Dönemi 08:00 - 17:00

Hizmetler
Müzekart Satış
Sesli Rehberlik
Müze Mağazası 
 


Not: ilgilisine Laodikeia Örenyeri


Lycos Irmağının güneyinde kurulan kente ait ilk yerleşimler İlk Kalkolitik Dönem’e (MÖ.5500) kadar inmekte olup kentin batı ve güneybatısında yapılan araştırmalarda, Geç Kalkolitik (MÖ 3500) ve İlk Tunç Çağı I (MÖ 3000)’e tarihlendirilen seramik ve çakmaktaşı buluntular ele geçirilmiş­tir. Bunlar, kentin erken yerleşiminin daha çok su kaynağı olan Asopos (Gümüşçay-Goncalı Deresi) etrafında oluştuğunu göstermektedir. Kent, Seleukoslar Kralı II. Antiokhos Teos tarafından eşi kraliçe Laodike adına, MÖ 3. yy’ın ortalarında (MÖ 261-253) kurulmuştur. Laodikeia konumuyla çağdaşı Tripolis, Colossaea, Hierapolis gibi komşu şehirler arasında, özellikle Helenistik ve Roma Dönemlerinde gerek ekonomik, gerekse askeri ve ticari yönden çok önem kazanmıştır. Laodikeia Antik Kenti M.Ö. II. yy sonları ile I. yy başlarında birçok savaşlara ve depremlere sahne olduğundan çok tahrip olmuştur. Bu nedenle Roma Döneminde şehir yeniden inşa edilmiştir. Tamamen Roma tarzındaki bu şehir; yol, kanalizasyon, su şebekesi ve şehircilik anlayışı ile M.S. I. ve II. yy’larda Frigya bölgesinin en zengin ve en güzel şehirlerindendir. M.S. III. ve IV. yy’da gelişip büyüyen Laodikeia daha sonra Bizans yönetimi altına girmiştir. Türklerin bu bölgeye gelişlerine kadar Bizans idaresinde kalan şehir, M.S. XII. ve XIII. yy’larda çeşitli savaşlara sahne olmuştur. Çevresi surlarla kaplı şehir giderek savunmasını yitirmiş ve ekonomik yönden de zayıf düşmüştür. Şehir XIII. yy’ın başlarında Selçuklu Hükümdarı Gıyaseddin Keyhüsrev tarafından fethedilmiştir. Laodikeia Selçuklu ve Osmanlı Dönemlerinde “ Ladik” olarak anılmaktadır.