Anasayfa / Aktüel

Kültepe'nin Tarihi 8 Bin Yıl Öncesine Uzanabilir

Anadolu’nun yazı ve ticaretle tanıştığı ilk merkezlerden biri olan Kültepe Kaniş/Karum Höyüğü'nde süren kazılar, bölge tarihini günümüzden 8 bin yıl öncesine kadar götürebilir.

 

Kayseri’deki Kültepe Kaniş/Karum Höyüğü’nde 1948 yılında Prof. Dr. Tahsin Özgüç tarafından başlatılan arkeolojik kazılar, Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesinden Prof. Dr. Fikri Kulakoğlu başkanlığında devam ediyor.

Bugüne kadar çoğu Asurlu tüccarlara ait ticari belgelerden oluşan 23 bin 500 çivi yazılı tabletin gün yüzüne çıkarıldığı kazılar, bölgenin tarihine dair önemli ipuçları sunmaya devam ediyor.

Yüzde 5’i bile kazılamadı
Kazıların 78. yılına girildiğini hatırlatan Prof. Dr. Fikri Kulakoğlu, mevcut sit alanının henüz yüzde 5’inin bile kazılamadığını vurguladı. Kültepe’nin uzun yıllar boyunca bilimsel araştırmalarla kazılmaya devam etmesi gerektiğini belirtti.

Bu yıl hem Karum adı verilen ticaret bölgesinde hem de höyüğün tepe kısmında çalışmalar yürüttüklerini belirten Kulakoğlu, amaçlarının Asurlu tüccarların Anadolu’ya geliş süreci, ticaret sistemini nasıl kurdukları ve yerel halkla nasıl etkileşime geçtiklerini daha iyi anlamak olduğunu söyledi.

"Toz bile veri niteliğinde"
Modern arkeolojik yöntemlerin artık yalnızca buluntu eserlerle sınırlı olmadığını belirten Kulakoğlu, toprak, toz ve organik kalıntılar sayesinde bitki örtüsü, hayvan türleri ve hatta insanların geçirdiği hastalıkların bile tespit edilebildiğini ifade etti.

Karum bölgesinde kazılan kerpiç evlerde önemli bulgulara ulaşıldığını aktaran Kulakoğlu, “Bir evi bütün olarak kazıyoruz. Çıkan objeler üzerinde analizler yaparak kökenlerini, üretim biçimlerini anlamaya çalışıyoruz. Eğer bir arşivle karşılaşırsak, bu objelerin hikâyesini yazılı belgelerle doğrulamayı hedefliyoruz.” dedi.

"Bazı mahkeme kararlarına bile ulaşıldı"
Kazılarda bulunan tabletlerin büyük bölümünün ev sahiplerine ait yazışmalar ya da gelen mektuplar olduğunu belirten Kulakoğlu, şu bilgileri paylaştı:

“Bazı tabletlerde mahkeme kararları yer alıyor. Örneğin bir miras davasında evdeki tüm eşya, kaplar, altın ve gümüş listelenip kaydediliyor. Bu belgelerde yazanlarla arkeolojik buluntuları karşılaştırarak örtüşüp örtüşmediğini analiz edeceğiz.”

"Kültepe, sadece Anadolu değil, dünya tarihi için de önemli"
Kültepe’nin tarihinin Asurlu tüccarlardan öncesine, Kalkolitik Çağ’a kadar uzandığını söyleyen Kulakoğlu, bu dönemin günümüzden yaklaşık 6 bin 500 yıl öncesine denk geldiğini ifade etti. Ancak kazıların daha derin tabakalara ulaşması durumunda, bu tarihin 7 bin ila 8 bin yıl öncesine kadar uzanabileceğini dile getirdi.

Analiz teknolojilerindeki gelişmelere de dikkat çeken Kulakoğlu, “Artık mikron düzeyindeki bulgular bile incelenebiliyor. Eskiden yapılamayan analizler şimdi oldukça kolay. Bu da daha hassas ve derinlemesine bir tarih okuması yapmamıza olanak tanıyor.” dedi.

Kazıların sadece Anadolu değil, tüm Yakın Doğu tarihi için büyük önem taşıdığını vurgulayan Kulakoğlu, “Kültepe, Mezopotamya’da ve Suriye’de olmayan bilgileri tek başına sağlayabiliyor. Bu nedenle kazıların devam etmesi, yalnızca Anadolu tarihi için değil, dünya tarihi açısından da büyük önem taşıyor.” değerlendirmesinde bulundu.

AA Esma Küçükşahin