Anasayfa / Paleontoloji

Köytendağ dinozor yaylasında 3 bine yakın dinozor ayak izi yer alıyor

Köytendağ bölgesinde bulunan boyları 20 ile 90 santimetre arasında değişen yaklaşık 3 bin dinozor ayak izi hakkında bilgi veren Türkmenistan Bilimler Akademisi, Tarih ve Arkeoloji Enstitüsü başaraştırmacısı Kakacan Bayramov, "dinozor ayak izleri, iki güçlü arka ayak üzerinde yürüyen dinozor türü olmalı. Ayak izlerine bakılırsa, bunlar 100 milyon yıl önce yaşamış Iguanodonlara benzeyen dinozorlar olabilir" diyor.

 

Köytendağ dinozor yaylası, yaklaşık 400 metre uzunluğunda ve 300 metre genişliğiyle, uzmanlara göre yüzeyinde yaklaşık 3 bin civarı dinozor ayak izinin bulunmasıyla dünyadaki en fazla dinozor ayak izlerinin bir arada olduğu gerçek bir "paleontoloji mucizesi" olarak dikkati çekiyor.

 Türkmenistan'da milyonlarca yıllık dinozor ayak izleri turistlerin ilgisini çekiyor.

Türkmenistan'ın doğusundaki Köytendağ bölgesinde dinozorlara ait olduğu belirlenen fosilleşmiş ve uzunluğu 20 ile 90 santimetre arasında olan yaklaşık 3 bin ayak izi bulunuyor.

Türkmenistan Bilimler Akademisi, Tarih ve Arkeoloji Enstitüsünün başaraştırmacısı Kakacan Bayramov, Türkmenistan topraklarının kadim ve tarihi değerler açısından zengin olduğunu ifade ederek "Dinozorların kalıntıları Türkmenistan topraklarında bulunuyor." dedi.

Köytendağ’da farklı ölçeklerde binlerce dinozor ayak izinin bulunduğunu kaydeden Bayramov, "Dağdaki dinozor ayak izleri, iki güçlü arka ayak üzerinde yürüyen dinozor türü olmalı. Ayak izlerine bakılırsa, bunlar 100 milyon yıl önce yaşamış Iguanodonlara benzeyen dinozorlar olabilir. Dinozor ayak izlerinin bilimsel olarak incelenmesi gerekiyor." diye konuştu.

Dinozor ayak izlerinin olduğu bölgenin, Türkmenistan'da önemli turizm merkezi olduğunu dile getiren Bayramov, "Türkmenistan turizm açısından çok önemli değerlere ve mirasa sahip. Ülke toprakları içerisinde yer alan tarihi değerlere ve tarihi kalıntılara sahip yerler turizm açısından oldukça önemli." ifadelerini kullandı.

Bölgedeki dinozor ayak izleri, yerel halk tarafından yüzyıllardır bilinmesine rağmen 20. yüzyılın ikinci yarısında jeologlar ve tarihçiler tarafından yapılan keşifler sonrası paleontoloji bilimine kazandırıldı.

Merdan Velhanov - AA