Kayseri’de Keşfedilen Neolitik Dönem Kaya Resimleri Yeni Bir Dönüm Noktasına İşaret Ediyor
Kayseri’de bir vatandaşın ihbarıyla ortaya çıkarılan insan figürlü kaya resimleri, kentin tarihsel kronolojisini Neolitik Çağ’a kadar geri çekebilecek nitelikte görülüyor. İlk incelemeler, resimlerin Anadolu’nun bilinen kaya resmi geleneğiyle uyumlu olduğunu ve özellikle Latmos’taki örneklerle dikkat çekici paralellikler taşıdığını gösteriyor. Uzmanlar, buluntuların uluslararası arkeoloji literatüründe önemli bir tartışma alanı yaratmasını bekliyor.
İhbarla Başlayan Keşif
Kayseri’de dağlık bir bölgede yürüyüş yapan bir vatandaşın kayalık yüzeylerde dikkat çekici insan figürleri fark ederek yetkililere haber vermesi, bölgenin arkeolojik tarihine dair önemli bir kapı araladı. Yapılan ilk incelemelerde kaya resimlerinin Neolitik Çağ’a ait olduğu değerlendirildi. Böylece kentte yıllardır sürdürülen yer altı envanteri çalışmalarında ilk kez bu nitelikte bir buluntu kayda geçti. ÇEKÜL Vakfı Kayseri Temsilcisi Prof. Dr. Osman Özsoy, 11 yıllık araştırma sürecinde böyle bir örnekle karşılaşmamış olmaları nedeniyle keşfin taşıdığı önemin altını çizdi.
Anadolu’nun Kaya Resmi Geleneğiyle Benzerlikler
Özsoy, buluntuların, Anadolu’nun bilinen kaya resmi merkezleriyle dikkate değer paralellikler taşıdığını ifade ediyor. Hakkâri, Van, Mersin, Antalya ve Çatalhöyük gibi bölgelerin yanı sıra Batı Anadolu’daki Latmos kaya resimleri, insan, aile ve doğa temalı ikonografileriyle tanınıyor. Kayseri’deki yeni figürlerde de benzer kahverengi pigmentlerin ve “T” biçimli insan tasvirlerinin görülmesi, bu resimlerin daha geniş bir kültürel ağın parçası olduğunu düşündürüyor. Özsoy’a göre kadın, erkek ve aile figürlerine işaret eden kompozisyonların benzerliği, resimlerin sembolik ve ritüel bir bağlamda üretildiğini ortaya koyuyor. Ancak figürlerin oyma mı yoksa boyama tekniğiyle mi yapıldığı gibi teknik detaylar, yapılacak laboratuvar analizleriyle netleşecek.
Tarihlendirme, Teknik Analiz ve Uluslararası İlgı
Kaya resimlerinin kesin tarihlendirmesi için pigment analizi, yüzey aşınması, figür kompozisyonu ve uluslararası karşılaştırmalı tipolojik yöntemler kullanılacak. Özsoy, resimlerin muhtemelen Latmos örnekleriyle çağdaş olabileceğini, ancak Hakkâri veya hatta Göbeklitepe dönemine tarihlenmesinin de ihtimal dahilinde olduğunu belirtiyor. Neolitik Çağ’ın MÖ 10.000’den başladığı düşünüldüğünde, resimlerin yaklaşık MÖ 6000’lere tarihlenmesinin olası olduğunu ifade eden Özsoy, uzman raporlarının hazırlanmasıyla buluntuların uluslararası akademik çevrede yankı uyandıracağını öngörüyor. Anadolu’da yaygın olarak hematit minerali, kil ve taş karışımı kullanılarak elde edilen doğal boyaların resimlerde kullanılıp kullanılmadığı ise yapılacak kimyasal incelemelerle belirlenecek.
Kayseri Tarihini Geriye Taşıyan Bir Buluntu
Kaya resimlerinin, sanatçı bir birey tarafından ya da bölgede yaşayan bir ailenin üyeleri tarafından çizilmiş olabileceği düşünülüyor. Özsoy’a göre resimlerin ortaya çıkarılmasında duyarlı vatandaşların rolü büyük; ihbar mekanizmasının etkin işlemesi, kültürel mirasın korunmasında önemli bir örnek teşkil ediyor. Kayseri’de daha önce bu tip buluntulara rastlanmaması, keşfin değerini daha da artırıyor. Yeni kaya resimleri, kentin tarihini Neolitik Çağ’a kadar geri çekerek kültürel kronolojinin yeniden değerlendirilmesine olanak sağlayacak. Özsoy ayrıca resimlerde Erciyes Dağı’nın betimlenip betimlenmediğinin merak uyandırıcı bir soru olduğunu, bu ihtimalin bölgenin tarihsel kimliğini daha da zenginleştirebileceğini ifade ediyor.
Müzahim Zahid Tüzüm aa