Anasayfa / Aktüel

Kaçırılan Mirasın Dönüşü: Boubon Kökenli Eserler Türkiye’de

Türkiye’nin kültür varlıklarının iadesine yönelik kararlı politikası kapsamında, Boubon kökenli anıtsal bronz imparator heykeli, Roma dönemine ait Demosthenes portresi ile Urartu ve Lidya uygarlıklarına ait nadir eserler ABD’den Türkiye’ye getirildi. New York’taki Metropolitan Sanat Müzesi’nden iadesi sağlanan eserler, bilimsel ve hukuki süreçlerin ardından Anadolu Medeniyetleri Müzesi’ne teslim edilerek ana vatanına kavuştu.

 

Kültürel Mirasın Ana Vatanına Dönüşü
Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, ABD’de bulunan önemli kültür varlıklarının Türkiye’ye iadesinin tamamlandığını duyurdu. Açıklamada, Boubon kökenli anıtsal bronz imparator heykeli, Roma dönemine tarihlenen Demosthenes portresi ile Urartu ve Lidya uygarlıklarına ait eserlerin New York’tan Türkiye’ye uzanan uzun bir sürecin ardından yurda getirildiği belirtildi.

Bu gelişme, Türkiye’nin kültürel mirasın korunması ve kaçırılan eserlerin ait olduğu topraklara kazandırılması yönünde sürdürdüğü uluslararası mücadelenin güncel ve somut bir sonucu olarak değerlendiriliyor.

Bilimsel ve Hukuki Süreçlerin Rolü
Bakanlık tarafından yapılan açıklamalara göre, eserlerin iadesi yalnızca diplomatik girişimlerle değil, kapsamlı bilimsel incelemeler ve hukuki kanıtlarla mümkün oldu. Köken araştırmaları, arkeolojik veriler ve uzman raporlarıyla desteklenen süreç, uluslararası kurumlarla koordinasyon içinde yürütüldü.
Bu kapsamda ABD’deki ilgili adli mercilerle yakın temas kurularak, eserlerin yasa dışı kazılar sonucu Anadolu’dan çıkarıldığı bilimsel verilerle ortaya kondu. Böylece kültür varlıklarının ait olduğu coğrafyaya dönmesi yönünde güçlü bir hukuki zemin oluşturuldu.

Anadolu Medeniyetleri Müzesi’nde Yeni Bir Sayfa
ABD’de Metropolitan Sanat Müzesi koleksiyonunda yer alan eserler, iade sürecinin tamamlanmasının ardından Ankara’daki Anadolu Medeniyetleri Müzesi’ne teslim edildi. Aralarında Başmelek Mikail tasvirli mermer sütun başının da bulunduğu bu eserler, Anadolu’nun çok katmanlı tarihini yansıtan nadir örnekler arasında yer alıyor.
Farklı dönem ve uygarlıklara ait bu buluntular, Roma, Urartu ve Lidya kültürlerinin sanatsal ve ideolojik dünyasına ışık tutması bakımından büyük önem taşıyor.

Boubon Kökenli Eserlerde Kritik Eşik: 18 Parça
Son iade ile birlikte Boubon Antik Kenti kökenli olarak Türkiye’ye kazandırılan eser sayısı 18’e ulaştı. Bu eserlerin altısının insan boyundan büyük tasarlanmış anıtsal bronz imparator heykelleri olması, Boubon’un Roma dönemindeki politik ve sanatsal önemini gözler önüne seriyor.

Süreç, Manhattan Bölge Savcılığı ve Amerikan İç Güvenlik Soruşturmaları Birimi (HSI) ile yürütülen yakın işbirliği sayesinde sonuçlandı. Özellikle özel koleksiyonlarda bulunan eserler için başlatılan adli soruşturmalar, iade sürecinde belirleyici rol oynadı.

Kaçakçılık Ağlarının Ortaya Çıkarılması
California’daki özel bir koleksiyonda bulunan Boubon kökenli eserin iadesi, sürecin en dikkat çekici aşamalarından biri oldu. Başlangıçta iade talebine olumsuz yaklaşan koleksiyoncu hakkında başlatılan soruşturmaya, Türkiye bilimsel raporlar ve tanık ifadeleriyle katkı sundu.

Bu veriler, eserin 1960’lı yıllarda Boubon Antik Kenti’nden kaçak kazıyla çıkarıldığını ortaya koyarken, dönemin kaçakçılık ağlarının da deşifre edilmesini sağladı. Ortaya konan kanıtlar sonucunda koleksiyoncu, eseri ABD makamlarına teslim ederek Türkiye’ye iadesini kabul etti.

Konservasyon ve Bilimsel Sunum Süreci
Uzmanlar, iadesi sağlanan eserlerin Türkiye’nin kültür politikalarında uzun soluklu ve sistematik bir yaklaşımın ürünü olduğunu vurguluyor. Anadolu Medeniyetleri Müzesi’ne teslim edilen eserlerin, konservasyon ve detaylı bilimsel incelemelerin ardından kamuoyuyla buluşturulması planlanıyor.

Bu süreçte amaç, yalnızca eserleri sergilemek değil; aynı zamanda onların arkeolojik bağlamını, tarihsel önemini ve ait oldukları coğrafyayla kurdukları ilişkiyi bilimsel yöntemlerle görünür kılmak olarak ifade ediliyor.


Yasemin Kalyoncuoğlu aa