Kaçak Kazıya Suçüstü: Yozgat’ta Tarihi Eser Operasyonu
Yozgat’ın Akdağmadeni ilçesinde, jandarma ekipleri tarafından izinsiz kazı yaptığı tespit edilen bir kişi suçüstü yakalandı. Kazı alanında metal dedektör, kazı malzemeleri ve tarihi eser niteliğinde 23 obje ile sikke ele geçirildi. Uzmanlar, kaçak kazıların Anadolu’nun arkeolojik mirasına ciddi zarar verdiğine dikkat çekerek, kültürel varlıkların korunması için toplumsal bilinç çağrısında bulunuyor.
Jandarmadan Tarihi Eser Kaçakçılığına Hızlı Müdahale
Yozgat Jandarma Komutanlığı ve Akdağmadeni İlçe Jandarma Komutanlığı ekipleri, ilçeye bağlı kırsal bölgede izinsiz kazı yapıldığına dair ihbar üzerine harekete geçti. Bölgeye yönlendirilen ekipler, yapılan takip ve araştırma sonucu Z.B. isimli şüpheliyi suçüstü yakaladı.
Kazı alanında gerçekleştirilen aramalarda metal arama dedektörü, kazma, kürek, fener ve çeşitli kazı ekipmanları ele geçirildi. Ayrıca toprak altında çıkarıldığı belirlenen, tarihi eser niteliği taşıdığı değerlendirilen 23 obje ve sikkeye de el konuldu.
Şüpheli, 2863 Sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu’nu ihlal ettiği gerekçesiyle gözaltına alındı. Z.B.’nin jandarmadaki işlemleri sürerken, ele geçirilen eserlerin Yozgat Müze Müdürlüğü uzmanları tarafından incelenmek üzere koruma altına alındığı bildirildi.
Yetkililer, bölgenin arkeolojik açıdan hassas bir alan olduğuna ve geçmişte benzer kaçak kazı girişimlerinin de yaşandığına dikkat çekti. Jandarma kaynakları, bu tür olaylara karşı denetimlerin artırıldığını, teknolojik gözetim sistemleriyle bölgede kaçak faaliyetlerin önüne geçilmesi için çalışmaların sürdüğünü belirtti.
Kaçak Kazılar Kültürel Mirası Yok Ediyor
Türkiye, binlerce yıllık tarihiyle dünyanın en zengin arkeolojik miraslarından birine sahip. Ancak son yıllarda özellikle Orta Anadolu ve İç Ege bölgelerinde artan kaçak kazılar, bu mirasın korunmasını zorlaştırıyor. Yasal izinler ve bilimsel denetim olmadan yapılan kazılar, yalnızca kültürel değerlerin yağmalanmasına değil, aynı zamanda geri dönülmez tahribatlara yol açıyor.
Uzmanlara göre, kaçak kazı sırasında kullanılan metal dedektörler ve kazı makineleri, toprak altındaki eserlerin bağlamını tamamen bozuyor. Bu da arkeolojik verilerin bilimsel olarak değerlendirilmesini imkânsız hale getiriyor.
Yozgat çevresi, Roma, Bizans ve Selçuklu dönemlerine ait kalıntılarla öne çıkan bir bölge. Dolayısıyla kaçak kazılar burada sadece birkaç objenin değil, tüm bir tarihsel anlatının kaybolmasına neden oluyor.
Yozgat Müze Müdürlüğü’nden bir yetkili, yapılan kaçak kazıların bölgedeki bilimsel çalışmalara büyük zarar verdiğini belirterek, “Bu tür kazılar, sadece eserleri değil, onların taşıdığı bilgiyi de yok ediyor. Bir sikke ya da obje çıkarıldığında, bulunduğu katman ve çevre bağlamı olmadan artık bir anlam ifade etmiyor,” dedi.
Kültür ve Turizm Bakanlığı, son yıllarda kaçak kazılara yönelik denetimleri artırmış durumda. Jandarma ve müze yetkilileri iş birliğiyle yürütülen operasyonlarda, 2025 yılı itibarıyla ülke genelinde 600’ün üzerinde kaçak kazı girişiminin engellendiği açıklandı. Bu kapsamda hem teknolojik izleme hem de yerel bilgilendirme çalışmaları yürütülüyor.
Bölge halkına yönelik bilinçlendirme kampanyaları da hız kazanmış durumda. Yozgat İl Kültür Müdürlüğü’nün hazırladığı projelerle, köylerde “Mirasına Sahip Çık” eğitimleri düzenleniyor. Amaç, vatandaşların tarih bilincini artırarak, izinsiz kazı ihbarlarında gönüllü katılımı teşvik etmek.
Kültür mirası uzmanları, kaçak kazıların önlenmesinde toplumsal sahiplenmenin en güçlü araç olduğuna inanıyor. Jandarma yetkilileri de benzer bir çağrıda bulunarak, “Bir kazma darbesi, bin yıllık bir tarihi yok edebilir,” uyarısında bulunuyor.
Yozgat’ta suçüstü yakalanan şüpheliye ilişkin soruşturma sürerken, ele geçirilen objelerin bilimsel incelemesiyle bölgenin geçmişine dair yeni veriler elde edilmesi bekleniyor.
Ancak uzmanlar, bu tür kazıların devam etmesi halinde arkeolojik mirasın sessiz bir biçimde kaybolmaya devam edeceği konusunda uyarıyor.
Arkeolojikhaber
Sait Çelik aa