Anasayfa / Etkinlikler

İstanbul’dan Anadolu’ya Kültürel Bir Yolculuk: Türkiye Kültür Yolu Festivalleri Büyüyor

Türkiye Kültür Yolu Festivalleri, beş yıl önce İstanbul’da başlayan kültür-sanat odaklı bir turizm vizyonunun başarı hikâyesine dönüştü. Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy’un aktardığı bu sözlerle festival, kültürel kalkınma modeline dönüşmüş durumda. Hem uluslararası sanatçılara ev sahipliği yapıyor hem de geleneksel mirası genç kuşaklara taşıyor.

 

Kültür Temelli Turizm Vizyonu: Festivallerle Yeniden Tanımlanan Bir Yolculuk

Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, İstanbul Kültür Yolu Festivali kapsamında düzenlenen galada yaptığı konuşmada, beş yıl önce İstanbul’da temelleri atılan Kültür Yolu Festivalleri'nin artık uluslararası düzeyde ilgiyle takip edilen bir marka haline geldiğini belirtti. Festivallerin temel vizyonunun, kültür-sanatla entegre edilmiş bir turizm anlayışı sunmak olduğunu ifade eden Ersoy, bu sayede Türkiye’nin kültürel mirasının hem yurt içinde hem de küresel ölçekte daha görünür hale geldiğini vurguladı.

“Her şehir kendi ruhunu bu festivale taşıdı,” diyen Ersoy, İstanbul’un ise bu hikâyenin kalbi olduğunu belirterek, şehrin çok katmanlı tarihine ve kültürel çeşitliliğine dikkat çekti. Festivalin sadece bir sanat etkinliği değil, aynı zamanda şehirlerin potansiyelini artıran bir kalkınma aracı olduğunu söyledi.

Sanatın Her Diline Yer Var: Dali’den Pakdil’e Geniş Perspektif

İstanbul Kültür Yolu Festivali, bu yıl 110 farklı noktada, 180 başlık altında toplam 730 etkinliği sanatseverlerle buluşturdu. Rusya’nın efsanevi bale topluluğu Bolşoy Tiyatrosu’nun İstanbul’da ilk kez sahne alması, programın dikkat çeken başlıkları arasında yer aldı. Aynı şekilde, Andrea Vanzo gibi modern klasik müzik temsilcilerinin sahne aldığı konserler, İstanbul’un kültürel çekim gücünü artırdı.

Sergi programı ise Dali, Matisse, James Cameron ve Steve McCurry gibi dünyaca ünlü isimlerin eserleriyle zenginleştirildi. Ayrıca, yerli belleğe hitap eden “Şakir Paşa Ailesinin Beş Harikası” gibi sergilerle, Türkiye'nin kültürel hafızası da öne çıkarıldı. Bu yıl özel olarak Filistin’e adanan sergi ve etkinlikler aracılığıyla ise sanatın vicdani bir işlev üstlenmesi sağlandı.

Yerelden Küresele: Bir Anadolu Şenliği ve Yeni Katılımlar

Festivalin önemli bileşenlerinden biri olan “Bir Anadolu Şenliği”, bu yıl Hakkâri’den başlayarak Tunceli, Şırnak, Bingöl ve Bitlis’te düzenlendi. Yaşayan Miras ve Kültürel Etkinlikler Genel Müdürlüğü’nün koordinasyonunda yürütülen etkinlik serisi, yerel değerleri görünür kılarken, bölgesel entegrasyonu da güçlendiriyor.

Bakan Ersoy, 2026 yılında Türkiye Kültür Yolu Festivali’nin 26 ile, 2027 yılında ise 32 ile yayılacağını açıkladı. Yeni dahil olacak şehirler arasında Aydın, Eskişehir, Mersin, Sakarya ve Ordu yer alırken, 2027 için Balıkesir, Hatay, Muğla ve Tekirdağ gibi iller planlamaya alındı. Bu genişleme, sadece bir festival büyümesi değil; kültür temelli kalkınmanın Türkiye genelinde kurumsallaşması anlamına geliyor.

Kültürel Diplomasi ve Sürdürülebilir Kalkınma Perspektifi

Kültür Yolu Festivalleri, yalnızca büyükşehirlerdeki sanat etkinliklerini yaygınlaştırmakla kalmayıp, genç sanatçılara vitrin olma, ustalara saygı duruşu sunma ve Türkiye’nin uluslararası kültürel prestijini artırma hedeflerini de taşıyor. Bakan Ersoy’un vurguladığı gibi, “Artık insanlar sadece görmek için değil, hissetmek ve deneyimlemek için seyahat ediyor.” Bu bağlamda Türkiye, kültürü deneyimlenebilir bir içerik haline getirerek, turizm anlayışını yeniden tanımlıyor.

Festivallerin sürdürülebilirlik odaklı büyümesi, kültürel çeşitliliğin korunması, yerel ekonomilerin desteklenmesi ve toplumsal bütünleşmenin artırılması gibi hedefleri de beraberinde getiriyor. Türkiye’nin kültürel diplomasisini güçlendiren bu yolculuk, gelecek yıllarda daha da kapsayıcı bir hal alacağa benziyor.

Aişe Hümeyra Akgün - aa