Anasayfa / Antropoloji

Homo erectus dilli bir insansı tür müydü?

Araştırmalar Homo erectus’un açık denizde seyahate uygun gemiler yapabildiğini işaret ediyor. Antropologların yeni teorisine göre; bunu başarabilen insansı türün aralarında konuşuyor olmasını mecburi kılıyor! Araştırmacılar dilin, taş alet yapımının yayılımı için gerekli olduğu gibi, aynı zamanda denize açılmak için de gerekli olduğunu savunuyor.

 

Eldeki fosil kalıntılarına göre Homo erectus, insansı türünün bedeni, Homo Sapienler gibi alet yapımına uygundu ve muhtemelen yiyecekleri pişirenler de ilk onlardı. Bentley Üniversitesi’nden Daniel Everett, Homo erectusların denizcilik diline hakim olarak denizlere açıldıklarını iddia ediyor.

Araştımacıların tahminlerine göre; Homo erectuslar yaklaşık 1.8 milyon yıl önce Afrika’yı terk eden ilk insansı türdü. Bugüne kadar fosilleri güney Avrupa, Çin ve Endonezya’da bulundu. Muhalif itirazlar ağırlıkta olsa da , bazı araştırmacılar “Hobbit” olarak anılan ve Flores adasında bulunan gizemli Homo floresiensis’lerin, Homo erectustan türediğini iddia ediyor.

The Guardian gazetesinin haberinde yer alan bilgilere göre; Bentley Üniversitesi’nden Daniel Everett, “Okyanuslar Homo erectusların yayılımı için hiçbir zaman bir engel olmamıştı. Dünyanın dört bir yanına ve dünyanın en büyük okyanus akıntılarından birinde yer alan Flores adasına gitmişlerdi.” diyor.

“Girit adası ve diğer birçok adaya doğru denize açılmışlardı. Bu tamamen kasıtlıydı. Zanaata ihtiyaç duydukları gibi, en azından bu yerlere ulaşmak için yirmi ya da daha fazla bir grup almaları gerekiyordu.”

Profesör Everett, Homo erectusların açık denize açıldığını iddia eden ilk kişi olmasa da, bu tür bir kabiliyetin aynı zamanda başka bir kabiliyete işaret ettiğini söylüyor: dil!

“Erectusların, Flores adasına gidebilmesi için dil gerekiyordu. Yüzen bir kütüğe binmek basit bir şekilde gerçekleşmiş olamazdı çünkü akıma isabet ettikleri zaman suya gömülürlerdi.

“Kürek çekmeleri gerekiyordu. Ve kürek çektilerse, ‘şuraya kürek çek’ demeleri ya da ‘kürek çekme’ demiş olmalıydılar. Sadece homurtularla değil, sembollerle iletişim kurmuş olmalıydılar.”

Hominidler arasında dilin ne zaman ortaya çıktığı bilinmiyor; Bazıları, yalnızca kendi türünde yani Homo sapiens’te,  200.000 yıl öncesinde ortaya çıkan bir özellik olduğunu savunuyor. Ancak Everett bunun çok daha geriye gittiğini düşünüyor.

Everett’e göre, H. erectus, insan yani Homo sapiens'te ve Neandertallerde bulunan ve FOXP2 olarak bilinen, konuşma ve dil geliştirilmesi için gerekli genin eksikliğinden ötürü aynı ses aralığını çıkaramıyordu. Bununla birlikte Neandertallerin de dili olup olmadığı kesin olarak bilinmiyor

Fakat bir dil için en az iki sese ihtiyaç duyulduğunu ve muhtemelen H.erectus’un bundan fazlasını yapabileceğini savunuyor.

“Dil yaratmak için ihtiyaç duyulan her şeye sahiplerdi. Dil, pek çok dilbilimcisinin bize inanmaya yönlendirdiği kadar zor değil. Doğrusal bir sırayla simgeler varsa, o zaman bir dilbilgisi vardır.”

“Herkes Homo erectus’u, aptal maymun benzeri bir yaratık olarak görüyor; bu tabii ki bizi de aynı şekilde tanımlıyor ve buna rağmen vurgulamak istediğim, Homo erectus’un Dünya üzerinde yürümüş en akıllı yaratık olması.”

Teori diğer araştırmacılardan karışık tepkiler aldı. St Andrews Üniversitesi’ndeki davranışsal ve evrimsel biyoloji profesörü Kevin Laland, Everett’e katıldığını söyledi:

“Anlaşılması gereken en önemli şey, dilin bir kerede modern formda ortaya çıkmadığı, ancak az gramer yapısına sahip yalnızca bir avuç sözcükten oluşan bir protokültürden yavaş yavaş gelişmiş olmasıdır. Elbette, Homo erectus’un bir proto-dilbilimsel kabiliyetinin olması kesinlikle kuşkusuz.”

Ancak diğerleri, H. erectus’un sofistike bir denizci olmasının, bir dil bildiğinin çok az kanıtı olduğunu söylüyor.

Erman Ertuğrul - Arkeofili.com