Anasayfa / Kazılar

Heraion-Teikhos Kazılarında Kadınların Rolü Arkeolojiye Renk Katıyor

Tekirdağ’ın Karaevli Mahallesi’ndeki Heraion-Teikhos Antik Kenti kazılarında, kadın emeği öne çıkıyor. Kazılarda, 11 kadın işçi binlerce yıllık Trak uygarlığına ait kalıntıları gün yüzüne çıkarıyor. İstanbul Rumeli Üniversitesi’nden Prof. Dr. Neşe Atik’in başkanlığında sürdürülen çalışmalarda kadın işçilerin yıllar içinde edindikleri deneyim, arkeolojiye katkı sağlıyor. Kadınlar, kazı alanında hem öğreniyor hem de öğrencilere bilgi aktarıyor.

 

Kadınların Katkısıyla Gün Yüzüne Çıkan Bir Antik Kent
Tekirdağ’ın Karaevli Mahallesi’nde yer alan ve Trak uygarlığının önemli yerleşimlerinden biri olarak kabul edilen Heraion-Teikhos Antik Kenti, bu yıl da yoğun kazı çalışmalarıyla gündemde. Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın “Geleceğe Miras Projesi” kapsamında desteklenen kazılar, İstanbul Rumeli Üniversitesi Sanat, Tasarım ve Mimarlık Fakültesi Dekanı ve Arkeolojik Araştırmalar Ofisi Koordinatörü Prof. Dr. Neşe Atik başkanlığında yürütülüyor. Antik kentin tarihsel zenginliğini gün yüzüne çıkarmayı hedefleyen ekipte, bölge halkından kadın işçilerin aktif rol alması dikkat çekiyor.

Kadın Emeği Arkeolojiye Renk Katıyor
Kazı ekibinde, uzman arkeologların yanı sıra, 11 kadın işçi görev alıyor. Kadınların bu sürece dahil edilmesi yalnızca iş gücü katkısı değil, aynı zamanda arkeolojiye yeni bir bakış açısı kazandırıyor. Prof. Dr. Atik, 2000 yılında ilk kez kadın işçilerle çalışmaya başladıklarını belirterek, yıllar içinde kadınların kazılarda büyük deneyim kazandığını ifade ediyor. Bazı kadınlar, uzun yıllardır bu alanda çalıştıkları için artık yeni katılan işçilere ve öğrencilere bilgi aktaracak seviyeye gelmiş durumda.
“Kadın işçilerimizle devam ediyoruz kazılara. Onlar bizim kardeşlerimiz gibi oldu. Çalışmalarına disiplinli ve dikkatli yaklaşıyorlar, bu da kazı sürecinin bilimsel doğruluğu için çok önemli.” diyor Atik.

Kazılarda Disiplin ve Titizlik Ön Planda
Kazı çalışmalarında kadınların gösterdiği titizlik, arkeolojik buluntuların korunması açısından büyük önem taşıyor. Prof. Dr. Atik, kadın işçilerin her bir parçaya özenle yaklaşmasının, eserin bütünlüğünün korunmasına katkı sağladığını vurguluyor.
“Atik, ‘Onlara yavaş çalışmaları gerektiğini söyledik. Çok dikkatliler, hiçbir şeyi kaçırmıyorlar. Çünkü çıkan parçalar daha sonra temizlenip birleştiriliyor. Bir parçanın kaybolması çok değerli bir bulgunun eksik kalması anlamına gelir.’ ifadelerini kullanıyor.”

Kazı alanında kadınlar sadece fiziksel emek vermekle kalmıyor, aynı zamanda arkeolojik bilgiye de hâkim oluyor. Çalışmalar sırasında çıkan eserler, kullanım amaçları ve üzerindeki süslemeler hakkında bilgi veriliyor. Kadın işçiler, öğrenci arkeologlarla birlikte öğreniyor, hatta edindikleri bilgileri yeni gelenlere aktarıyor. Bu durum, sahadaki bilgi paylaşımını güçlendiriyor.

“Her Parçada Yeni Bir Heyecan”
Kazılarda çalışan kadınlardan Kıymet Altın, bu işi büyük bir heyecanla yaptığını belirtiyor. Daha önce tarım işlerinde çalışan Altın, antik kentte çalışmanın kendisine farklı bir anlam kattığını dile getiriyor:
“Buraya sevinçle, merakla geliyoruz. Bu sıcaklarda bile heyecanla çalışıyoruz. Ne bulacağız, ne çıkaracağız diye hep dikkatle iş yapıyoruz. Bir şey kaçırmayalım diye özen gösteriyoruz.” sözleriyle duygularını aktarıyor.
Kadınların varlığı, kazı alanına farklı bir dinamizm getirirken, onların azmi ve ilgisi kültürel mirasın korunmasına önemli katkı sağlıyor. Heraion-Teikhos’ta yürütülen çalışmalar, hem Trak kültürünü anlamak hem de kadın emeğinin bilimsel süreçlerdeki değerini ortaya koymak açısından dikkat çekici bir örnek oluşturuyor.
 

AA Mesut Karaduman