Görme Engelli Ses Tasarımcısı 3 Binden Fazla Kuşun Sesini Kayıt Altına Aldı
Doğuştan görme engelli ses tasarımcısı Juan Pablo Culasso, 20 yılı aşkın süredir doğanın kanatlı kahramanlarını kayıt altına alıyor. Brezilya’dan Antarktika’ya uzanan coğrafyada 700’ü aşkın kuş türüne ait 3 binden fazla ses kaydı yapan Culasso, bu çalışmalarıyla hem bilim dünyasına hem de görme engellilere önemli bir katkı sunuyor. “Görünmez Sesler” projesiyle ekosistem sağlığının akustik göstergelerine dikkat çeken Culasso, sesin doğayı anlamada güçlü bir araç olduğuna inanıyor.
Doğanın Seslerini Geleceğe Taşıyan Bir Hikâye
Kolombiya’da yaşayan Juan Pablo Culasso, doğuştan görme engelli olmasına rağmen doğayı dinleyerek algılamayı çocuk yaşta öğrendi. Müzikle erken yaşlarda tanışması, onun için bir dönüm noktası oldu. “CD ve kasetlerden kuş seslerini kendi kendime 16 yaşlarımdayken öğrenmeye başladım. İlk ses kayıt cihazımı aldığımda sesin benim için bir yaşam yoluna dönüşebileceğini fark ettim” diyen Culasso, bu tutkusunu profesyonel bir çalışmaya dönüştürdü.
Bugün Culasso’nun arşivinde Brezilya, Kolombiya, Uruguay, Arjantin, Atlantik Ormanları, Pantanal ve Antarktika gibi bölgelerden derlenmiş 3 binden fazla kuş sesi bulunuyor. Bu kayıtlar yalnızca bilimsel bir veri değil, aynı zamanda doğa ile insan arasındaki bağı güçlendiren bir köprü niteliğinde.
Görünmez Sesler: Doğa ile Derin Bağ
Culasso’nun en bilinen çalışması olan “Sonidos Invisibles” (Görünmez Sesler), doğada fark edilmeyen sesleri görünür kılmayı amaçlıyor. Proje, hem görme engelliler için doğa turizmini erişilebilir hale getiriyor hem de ekosistem sağlığını akustik düzeyde analiz edebilecek bir veri kaynağı oluşturuyor.
Culasso’nun ifadesiyle, “Her ses bir anlam taşır ve ekosistem sağlığının bir göstergesidir.” Bu düşünceyle hazırlanan ses rehberleri ve 20’den fazla koleksiyon, belgesellerde, eko-akustik araştırmalarda ve turizm projelerinde kullanılmakta. Çalışmalar, National Geographic’in “Supercerebros” (Süper Beyinler) yarışmasında birincilik kazandırmış, Kaşifler Kulübü tarafından “dünyayı değiştiren 50 kişi” arasında yer almasını sağlamıştır.
Saha Çalışmalarında Karşılaşılan Zorluklar
Doğada ses kaydı yapmak, yalnızca teknik bir iş değil, aynı zamanda sabır ve dayanıklılık gerektiren bir süreç. Culasso, “Bazen günlerce tek bir ses bile kaydedilemeyebilir. Hava koşulları, yaşam alanı kaybı ve insan kaynaklı gürültü işleri daha da zorlaştırıyor” diyor.
Görme engelli biri olarak engebeli arazide hareket etmenin zorluklarına rağmen Culasso, gelişmiş işitsel yeteneğiyle başkalarının fark edemediği sesleri yakalayabiliyor. Kolombiya’da Harpy kartalı veya kestane göğüslü çalıkuşu gibi nadir türlerin seslerini kaydetmek, onun için unutulmaz bir deneyim. Bu sesler, biyolojik çeşitliliğin korunmasının neden hayati olduğunu da gözler önüne seriyor.
Sesin Kaybı Ekosistemin Çöküşüdür
Culasso, kayıt altına aldığı seslerin kaybolmasının, tanıdığı birini kaybetmek kadar üzücü olduğunu belirterek, “Seslerin kaybı, ekosistemin çöküşünün bir göstergesidir” diyor. Bu nedenle doğa koruma çabalarının artırılması gerektiğini vurguluyor ve korumanın yalnızca çevresel değil, ekonomik ve kültürel kalkınma planlarına da entegre edilmesi gerektiğinin altını çiziyor.
Culasso’ya göre deneyimsel koruma, insanların doğa ile bağ kurmasını sağlayan en etkili yöntemlerden biri. Bu nedenle projeleri, yalnızca bilimsel değil, aynı zamanda sosyal bir misyona da sahip: doğayı işiterek anlamak ve korumak.
AA Yeter Ada Şeko