Erzurum’da Beş Asırlık Manevi Seferberlik: 1001 Hatim Geleneği
Erzurum’da yaklaşık beş asırdır kesintisiz biçimde sürdürülen 1001 Hatim Geleneği, 19 Aralık–16 Ocak tarihleri arasında düzenlenen programla yeniden başladı. Pir Ali Baba tarafından başlatılan uygulama kapsamında binlerce hatim okunarak kentin ve ülkenin afetlerden korunması niyaz ediliyor. Geleneğin, Erzurum’un dini ve kültürel kimliğinde belirleyici bir rol üstlendiği vurgulanıyor.
Beş Asırlık Manevi Miras: 1001 Hatim Geleneği
Erzurum’da şehrin ve ülkenin afet ve belalardan korunması amacıyla yaklaşık 500 yıldır sürdürülen 1001 Hatim geleneği, bu yıl da geniş katılımlı bir programla hayata geçirildi. Kentin köklü dini hafızasında önemli bir yere sahip olan gelenek, her yaştan bireyin Kur’an-ı Kerim okuyarak hatim indirmesi esasına dayanıyor. Sabah namazıyla birlikte başlayan tilavetler, kent genelindeki camilerde bir ay boyunca devam ediyor. Bu yönüyle uygulama, bireysel ibadetin ötesine geçerek kolektif bir manevi seferberlik niteliği taşıyor.
Kurumsal Katılım ve Toplumsal Süreklilik
Programın tanıtımında konuşan Erzurum Valisi Mustafa Çiftçi, Erzurum’un köklü İslami geleneklere sahip bir şehir olduğunu belirterek, 1001 Hatim aylarının Ramazan’dan sonra Kur’an-ı Kerim ile en yoğun irtibat kurulan dönemlerden biri olduğuna dikkat çekti. Çiftçi, Erzurum ve Saraybosna’nın bu yönüyle İslam dünyasında istisnai bir konumda bulunduğunu ifade ederek, bu yıl yaklaşık 80 bin hatim okunmasının beklendiğini dile getirdi. Okunan hatimlerin kenti “manevi bir zırh” ile kuşatacağı inancı, geleneğin toplumsal karşılığını da gözler önüne seriyor.
Erzurum Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet Sekmen ise kentin yalnızca fiziki yapılarla değil, dualar ve Kur’an-ı Kerim ile de korunduğunu vurguladı. Sekmen’e göre Erzurum, dini pratikler sayesinde tarih boyunca manevi dayanıklılığını muhafaza eden şehirlerden biri olma özelliği taşıyor.
Sembolik Ritüeller ve Kolektif Hafıza
Program kapsamında hafızlar tarafından Kur’an-ı Kerim tilavetleri gerçekleştirilirken, İl Müftüsü Yaşar Çapçı dua etti. Ardından, Pir Ali Baba döneminden günümüze ulaşan sembolik bir ritüel yeniden canlandırılarak, bir grup hafız at üzerinde Kur’an-ı Kerim okuyarak Pir Ali Baba’nın türbesinin bulunduğu tepeden indi. Protokol üyeleri ve katılımcılar, türbe ziyaretinin ardından dua ederek programı tamamladı. Bu ritüeller, geleneğin yalnızca dini değil, aynı zamanda tarihsel ve kültürel sürekliliğini de pekiştiren unsurlar olarak öne çıkıyor.
Talha Koca aa