Anasayfa / Etkinlikler

Doç. Dr. Ahmet Yaraş: Trakya'da arkeoloji kazısı niçin az?

Trakya Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Arkeoloji Bölümü Klasik Arkeoloji Anabilim Dalı Başkanı Doç. Dr. Ahmet Yaraş, Trakya genelinde neden arkeolojik çalışmaların bu kadar az olduğunu sormanın artık zorunlu olduğunu söyledi.

 

Edirne Yerel Tarih Grubu'nun her ayın son Perşembe günü Edirne Lisesi'nden Yetişenler Derneği'nde düzenlediği konferansın bu ayki konuğu, Doç. Dr. Ahmet Yaraş oldu.

İlginin fazla olduğu sunumda, Yaraş, ilk bölümde Roma dönemi Hadrianopoliskent planlaması ve muhtemel antik kent ögelerinin bugünkü yerleri, bugüne kadar yapılan uygulamalar ile ilgili arkeolojik verileri içeren iddialı önemli açıklamalarda bulundu.

Trakya Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Arkeoloji Bölümü Klasik Arkeoloji Anabilim Dalı Başkanı Doç. Dr. Ahmet Yaraş, Yemişkapanı, Makedonya Kulesi, Zindanaltı Kazısı gibi kent arkeolojisinde her biri ayrı değerlendirilecek çalışmaları bütün detaylarıyla ele aldı...

Konuşmanın ikinci bölümünde ise Yemiş Kapanı problemine dikkat çeken Ahmet Yaraş, kenti yönetenlerin duyarsızlığına değindi. Yaraş, her ne yapılacaksa ortak bir akılla ama daha fazla tahribata neden olmadan bir an önce uygulamaya geçilmesi gerektiğini söyledi. Çünkü eserler gün be gün tahrip olduğunu farklı klima değişikliğinden dolayı hızla eserlerin yok olduğunu örneklere gösterdi.

Edirne'de bugüne kadar Osmanlı eserleri baz alınarak çalışmaların yapıldığını daha eskiye dair çalışmaların ise ne yazık ki çok sınırlı olduğunu söyleyen Yaraş, bu kentteki Trak, Roma ve Bizans kazı ve araştırmalarının neden minimum düzeyde neden ciddi bir arşiv olmadığını sorgulanması gerektiğini kaydetti. Doç. Dr. Yaraş, hatta sadece Edirne'nin değil Trakya’nın genelinde neden arkeolojik çalışmaların bu kadar az olduğunu sormanın artık zorunlu olduğunu dile getirdi.

Son derece duyarlı ve birikimleri ile konuşmaya katkıda bulunan Edirne Yerel Tarih Grup üyeleri ile bilgi alışverişinde bulunan Yaraş'ın konuşması yaklaşık 1.5 saat sürdü. Edirne'nin Roma dönemi üzerinde araştırmalar yaptığını, gelecek kuşaklara Edirne tarihiyle ilgili ayrıntılı bilgiler bırakmak istediklerini, kenti korumanın da bu zihniyetle zor bir iş olduğunu belirtti.

Edirne'nin kurtuluşu olan 25 Kasım'da ikinci kez Solo Türk gösterisinin Selimiye Camii'nin tam üstünde yapıldığını hatırlatan Yaraş, iki yıl önce de aynı gösteriyi büyük bir kaygı ile izlemiş ve ilgili kurumlara başvurduğu halde bu yıl yeniden yapılmasının akla zarar bir uygulama olduğunu söyledi. Mutlaka yapılacaksa Meriç'in üzerinde yapılması gerektiğini kendisin de bu gösteriye karşı çıktığı için sosyal medyada vatan hainliği ile suçlandığını söyledi. Kendisinin Selimiye Camii'nin UNESCO'ya girme sürecinde yaklaşık altı yıl UNESCO Danışma Komisyonu'nda görev yaptığını, mesai harcadığını belirterek "vatan hainliği suçlamasını usta şairin dediği eğer kentin değerlerini korumak vatan hainliği ise olmayı yeğlerim" dedi.

Kentin üstündekiler kadar altındaki kültür değerlerinin bu kentin gerçek anlamda tapusu olduğunu, gelip geçen bürokratların değil, kentte yaşayan duyarlı aydın insanlar tarafından korunabileceğini sözlerine ekledi.

İsmail Demiray - Hudut Gazetesi