Direkli Mağarası’nda 14 Bin Yıllık Yeni Mezar Bulundu
Kahramanmaraş’ın Onikişubat ilçesinde yer alan Direkli Mağarası’nda 2007 yılından bu yana sürdürülen kazılarda beşinci mezara ulaşıldı. Ankara Hacı Bayram Veli Üniversitesi Arkeoloji Bölümü’nden Prof. Dr. Cevdet Merih Erek başkanlığındaki ekip, yaklaşık 14 bin yıl öncesine tarihlenen mezarın, dönemin ölü gömme ritüelleri hakkında önemli ipuçları sunduğunu belirtiyor. Yassı taşlarla çevrili mezarda insan kemiklerine rastlanırken, boncuk ve kemik kaşık gibi buluntular da keşfedildi.
14 Bin Yıllık Mezarın Keşfi
Kahramanmaraş’ın Onikişubat ilçesine bağlı Döngel Mahallesi’nde yer alan Direkli Mağarası, Türkiye’nin en önemli arkeolojik kazı alanlarından biri olmaya devam ediyor. 2007’den bu yana Prof. Dr. Cevdet Merih Erek’in başkanlığında yürütülen çalışmalar, mağaranın yalnızca barınma değil aynı zamanda ritüel ve defin alanı olarak da kullanıldığını ortaya koydu.
Kazı ekibi, daha önce dört mezarın bulunduğu “mezarlık alanı”nda bu yıl yaklaşık 20 gün süren çalışmalar sonucunda beşinci mezara ulaştı. Mezar, diğerlerinde olduğu gibi yassı taşlarla sınırlandırılmış olup kuzeybatı ucuna ulaşılırken, güneydoğu yönündeki kısmında kazılar halen devam ediyor. Erek, kazıların bilinçli olarak yavaş ilerletildiğini, bu nedenle mezarın bütününe henüz erişilemediğini vurguluyor.
Mezarın, düz bir zemin üzerine dikine yerleştirilmiş yassı taşlarla inşa edildiği, taşların devrilmemesi için arkalarının destek taşlarıyla güçlendirildiği belirlendi. Henüz tüm iskelet ortaya çıkarılmasa da çevrede tespit edilen kemik parçaları, mezarın insan kalıntıları içerdiğini doğruluyor.
Ölü Gömme Ritüellerine Işık Tutuyor
Kazı başkanı Prof. Dr. Erek, yeni mezarın Epipaleolitik dönemin ölü gömme geleneklerini anlamak açısından son derece önemli olduğunu belirtiyor. Özellikle mezarın toprakla doldurulmadan, üzerinin taş kapaklarla kapatılmış olması, dönemin insanlarının ölüleriyle mekânsal bağ kurma arzularını gözler önüne seriyor. Bu durum, Epipaleolitik toplulukların ölülerinden uzaklaşmak istemediklerini, onları yaşam alanlarının bir parçası olarak görmeye devam ettiklerini ortaya koyuyor.
Daha önceki Üst Paleolitik dönem buluntularında da benzer uygulamalara rastlandığı bilinse de Direkli Mağarası’ndaki örnekler, ölülerin taş sınırlar içine alınarak düzenli şekilde yerleştirilmesi bakımından farklılaşıyor. Bu, söz konusu toplulukların ölümle ilişkisini anlamak açısından önemli bir veri sunuyor.
Ayrıca mezar içerisinde boncuk, kemik kaşık gibi kişisel eşyaların bulunması, ölülerin yalnızca gömülmediğini, aynı zamanda gündelik yaşamdan koparılmadan, simgesel bir bağla yaşatıldığını düşündürüyor. Bu durum, dönemin kültürel dünyasının maddi ve manevi boyutlarını bir araya getiren nadir örneklerden biri olarak değerlendiriliyor.
Prof. Dr. Erek, bu yılki kazılarda hedeflerinin, mezarlık alanında 10. arkeolojik seviyeye kadar ulaşmak olduğunu ifade ediyor. Arkeolojik tabakalanmaya göre bu seviyenin günümüzden yaklaşık 14 bin yıl öncesine tarihlendiği öngörülüyor. Böylece yeni bulunan mezarın da aynı döneme ait olduğu sonucuna varılıyor.
AA İzzet Mazı