Dev insanımsı tür Gigantopithecus blacki orangutanlarla akraba çıktı
Soyu tükenmiş Gigantopithecus blacki türünün 1.9 milyon yıllık fosilinden genetik materyaller almayı başaran paleontologlar türün orangutanlarla ortak bir atadan geldiğini savunuyorlar.
Nature dergisine 13 Kasım tarihinde Frido Welker, Jazmín Ramos-Madrigal, Martin Kuhlwilm, Wei Liao, Petra Gutenbrunner, Marc de Manuel, Diana Samodova, Meaghan Mackie, Morten E. Allentoft, Anne-Marie Bacon, Matthew J. Collins, Jürgen Cox, Carles Lalueza-Fox, Jesper V. Olsen, Fabrice Demeter, Wei Wang, Tomas Marques-Bonet & Enrico Cappellini imzaları ile yayınlanan "Dişlerden alınan proteom, Gigantopithecus'un erken bir Ponginae (Primates takımının Hominidae familyasını oluşturan alt bir familya) olduğunu göstermektedir" (Enamel proteome shows that Gigantopithecus was an early diverging pongine) başlıklı makaleye göre; Çinli ve Danimarkalı paleontologlar, fosil araştırmaları tarihinde önemli bir başarıya imza attı. Bilim insanları, nesli tükenmiş insanımsı tür veya dev maymun soyu 'Gigantopithecus blacki'ye ait 1.9 milyon yıllık fosilden proteom (Bir organizmanın genomu tarafından sentezlenen proteinler) elde etmeyi başardı.
Paleontologlar 2018'de, Çin'in güneyindeki Guangxi Zhuang Özerk Bölgesi'ndeki bir mağarada bulunan fosiller üzerindeki çalışma ile türün kökenini tamin etmeye çalıştılar.
Pleistosen döneminde Güneydoğu Asya'nın yoğun ormanlık ortamlarında yaşayan dev insanımsı türün dişinden elde edilen protein dizilerinin termal yaşı, önceden bilinen memeli türlerim proteom veya genomununkinden yaklaşık beş kat daha büyük.
12 milyon yıl önce orangutanlarla ortak atadan türemiş olduğu tahmin ediliyor
Makalede savunulan teze göre; Gigantopithecus blacki yaklaşık 12 milyon yıl önce orangutanlarla ortak atadan türemişti ve günümüz orangutanlarının uzak akrabasıydı. Makalede imzası bulunan Kopenhag Üniversitesi, Evrimsel Genomik Bölümü öğretim üyesi ve Globe Enstitüsü uzmanlarından Dr. Frido Welker, “ Goriller, şempanzeler ya da diğer büyük maymunlarla karşılaştırıldığında Gigantopithecus blacki türünün hayatta kalan en yakın akrabaları, orangutanlardı" diyor.
Nature’da yayımlanan araştırmada savunulan tez, kadın olduğu tahmin edilen çene fosilinin sahibi olan Gigantopithecus blacki’n antik protein sekansının, bugünkü maymunlardan alınan antik protein sekansı ile karşılaştırılmasına dayanıyor.
İki milyon yıllık bir fosilden iskelet proteini elde edilmesi oldukça şaşırtıcı ve çok nadir rastlanan bir durum. Numunelerin daha çabuk bozulduğu tropikal iklimlerde antik DNA veya proteinleri bulabilmek için çok daha büyük bir şans.
Dr. Frido Welker, “Bu çalışma, antik proteinlerin Afrika ya da Asya gibi bölgeler için bile insan evriminin çoğunda hayatta kalan uygun bir molekül olabileceğini ve gelecekte çok uzun bir zaman aralığında kendi evrimimizi çalışabileceğimizi gösteriyor.” tezini savunuyor.
Gigantopithecus blacki’nin yaklaşık üç metre uzunluğunda ve 600 kilogram ağırlığındaydı
Eldeki bulguların labotuvar incelemelerine göre; Gigantopithecus blacki’nin yaklaşık üç metre uzunluğunda ve 600 kilogram ağırlığında olduğu tahmin ediliyor. Gorillerinkinden daha iri olduğu sanılan Gigantopithecus blacki’nin soyunun yaşadığı ortam, ormandan savanaya döndüğü kuruduğu tahmin ediliyor.
American Journal of Physical Anthropology'nin (Amerikan Fiziksel Antropoloji Dergisi) Mart 2019 tarihli sayısında, Frido Welker, Jazmin Ramos-Madrigal, Wei Wang, Martin Kuhlwilm, Marc De Manuel Montero, Fabrice Demeter, Carles Lalueza-Fox, Tomas Marques-Bonet, Jesper V. Olsen, Enrico Cappellini imzaları ile yayınlanan "Erken Pleistosen Gigantopithecus blacki'nin paleoproteomik analizi" (Palaeoproteomic analysis of Early Pleistocene Gigantopithecus blacki) başlıklı makaleye göre; Gigantopithecus blacki, güney Çin ve kuzey Vietnam'da 2.0 ile 0.3 Ma arasında değişen birkaç subtropikal ve tropik yerleşim yerinden bilinen dev bir insanımsı bir tür ya da maymun cinsidir.
Güneydoğu Asya’da iki milyon önce zuur ettiği ve 300.000 yıl öncesine kadar yaşadığı düşünülen Gigantopithecus blacki türünün bilinen ilk ve şimdilik tek fosili 1935’te “ejderha dişleri” olarak Hong Kong'da bir eczaneden von Koenigswald tarafından satın alınan ve Chuifeng Mağarası'nda bulunduğu tespit edilen çene kemiği ve dişlerdir. Tür bu dişler sayesinde keşfedilmiş ve tanımlanmıştır ve türe ait başka fosil bulunamadığı için hakkında fazla bilgi yoktur.
Zülfikar Emin - Arkeolojikhaber.com