Anasayfa / Kazılar

Datça Açıklarında Osmanlı’nın 17. Yüzyıl Sırları Gün Yüzüne Çıkıyor

Muğla’nın Datça açıklarında keşfedilen Kızlan Osmanlı Batığı, Osmanlı denizcilik tarihine ışık tutan bulgularla dikkat çekiyor. Türkiye’de kazısı yapılan tek 17. yüzyıl Osmanlı batığı olma özelliğini taşıyan bu alan, Osmanlı’nın askeri ve kültürel yapısını yansıtan eşsiz eserler barındırıyor. Dördüncü kazı sezonunda 36 Osmanlı tüfeği, 50’den fazla humbara, mühürler, Çin porselenleri ve satranç takımları gibi zengin buluntular gün yüzüne çıkarıldı.

 

Osmanlı Denizcilik Tarihine Açılan Kapı
Muğla’nın Datça ilçesi açıklarında yürütülen kazılar, Osmanlı İmparatorluğu’nun denizcilik tarihine dair eşsiz bilgiler sunuyor. Dokuz Eylül Üniversitesi Sualtı Kültür Mirası ve Denizcilik Tarihi Uygulama ve Araştırma Merkezi (SUDEMER) tarafından yürütülen çalışmalar, Türkiye’nin kazısı yapılan tek 17. yüzyıl Osmanlı batığı olması açısından büyük önem taşıyor. Kazı Başkanı Prof. Dr. Harun Özdaş, Osmanlı döneminde kullanılan mühimmat, mutfak eşyaları ve gündelik yaşam malzemelerinin çıkarıldığını belirterek, buluntuların bilim dünyasında yankı uyandıracağını vurguladı.

1667-1668’e Tarihlenen Batık
Dördüncü kazı sezonunda ulaşılan mühür sayesinde geminin Hicri 1078, yani Miladi 1667-1668 yıllarında battığı kesinleşti. Prof. Dr. Özdaş, geminin bir mücadele veya çatışma sonrası kıyıya sürüklendiğini, daha sonra yanarak battığını ifade etti. Buluntular arasında paketlenmiş halde 36 Osmanlı tüfeği, 50’nin üzerinde humbara, kılıçlar, hançerler ve tabancalar yer alıyor. Özdaş, özellikle kıvrımlı yapısıyla dikkat çeken bir Osmanlı hançerinin konservasyon sonrası detaylarının ortaya çıkacağını belirtti.

Zengin Buluntular: Porselenler, Pipolar ve Satranç Takımları
Kazı alanından çıkarılan eserler yalnızca askeri değil, kültürel açıdan da dikkat çekici. Batıkta 135 adet Tophane üretimi pipo lülesi, iki satranç takımı, bambu paketler içinde Çin porselenleri, bakır mutfak gereçleri, ibrikler, kazanlar, tahta kaşıklar ve deri mataralar bulundu. Bu çeşitlilik, Osmanlı donanmasının sadece savaş için değil, sosyal ve kültürel yaşam için de donanımlı olduğunu ortaya koyuyor. Prof. Dr. Özdaş, bu buluntuların Osmanlı dönemi denizcilik tarihine dair kapsamlı bir müze kurabilecek kadar zengin olduğunu ifade etti.

Modern Yöntemlerle Belgeleniyor
Kazı ekibi, buluntuları kayıt altına almak için fotogrametri yöntemini kullanıyor. Kazı Başkan Yardımcısı Doç. Dr. Nilhan Kızıldağ, her gün yüzlerce fotoğraf çekerek mozaik birleştirme yöntemiyle detaylı planlar oluşturduklarını söyledi. Böylece batık alanının tüm yapısı üç boyutlu olarak belgeleniyor. Ayrıca, "Mavi Miras Projesi" kapsamında Osmanlı dönemine ait sualtı mirası için Coğrafi Bilgi Sistemi oluşturuluyor. Bu sayede 17. ve 19. yüzyıllar arasında Osmanlı’ya ait veya Osmanlı tarafından batırılan yaklaşık 20 batık kayıt altına alınıyor.

 

AA Hüseyin Bağış