Anasayfa / Kazılar

Çorlu Kalesi Kazılarında Osmanlı Çini Atölyesi İzleri Ortaya Çıktı

Tekirdağ’ın Çorlu ilçesinde 29 bin metrekarelik alanda yürütülen kurtarma kazılarında, Roma, Bizans ve Osmanlı dönemlerine ait kalıntılar tespit edildi. Çalışmalar, bölgenin hem askeri hem de üretim merkezi olarak önemini yeniden gündeme getiriyor. Seramik, sikke ve ok ucu buluntularının yanı sıra, erken Osmanlı dönemine ait çini atölyesi izleri, Anadolu seramik geleneğinin Trakya’daki uzantılarına dair önemli ipuçları sunuyor.

 

Roma’dan Osmanlı’ya Uzanan Katmanlı Tarih
Tekirdağ Müze Müdürlüğü başkanlığında, Tekirdağ Namık Kemal Üniversitesi ve Çorlu Belediyesi iş birliğiyle yürütülen kazılar, kentin çok katmanlı tarihine ışık tutuyor. Temmuz ayında başlatılan çalışmalar, 4 işçi, 2 arkeolog, 1 restoratör ve 7 gönüllü öğrencinin katılımıyla sürdürülüyor. Çalışmalar kapsamında Roma, Bizans ve Osmanlı dönemlerine ait yapı kalıntıları, sikkeler, seramik parçaları ve ok uçları ortaya çıkarıldı.

Kazı Başkanı ve Tekirdağ Müze Müdürü Abdülgani Tarkan, “Ortaya çıkan her buluntu, kentin geçmişine dair önemli bir veri sunuyor. Çorlu’nun, Roma döneminde stratejik bir askeri merkez olduğunu ve Osmanlı döneminde üretim açısından da önemli bir konuma sahip bulunduğunu gözlemliyoruz,” dedi.

Tekirdağ Müze Müdürü ve Kazı Başkanı Abdulgani Tarkan

Osmanlı Döneminden Çini Üretimi İzleri
Kazı alanında en üst tabakada, erken Osmanlı dönemine tarihlenen sırlı seramikler yoğun şekilde ele geçirildi. Tarkan, bazı seramiklerde imalat hatalarına rastlandığını, bu durumun bölgede üretim yapıldığına işaret ettiğini belirtti.

“Burada hatalı ürünlerin atıldığı bir alan tespit ettik. Bu, çini üretimiyle ilişkili bir atölyeye işaret ediyor olabilir. İznik çinileriyle benzer tekniklere sahip örnekler bulduk. Belki de Osmanlı’nın bilinen üretim merkezlerinin dışında, Trakya’da da bir çini atölyesi bulunuyordu,” ifadelerini kullandı.

Sırlı seramiklerin üzerindeki bitkisel süslemeler ve renk tonları, dönemin bezeme anlayışını yansıtarak bölgedeki sanatsal üretim geleneğine dair yeni veriler sunuyor.

Stratejik Bir Süvari Üssü: Çorlu Kalesi’nin Askeri Rolü
Tarkan, Çorlu Kalesi’nin Roma döneminde İstanbul’un güvenliğini sağlamak için inşa edildiğini, Avrupa ve Balkanlar’dan gelebilecek saldırılara karşı bir savunma hattı oluşturduğunu belirtti. “Burası bir süvari kalesiydi; tehlike anında atlı birlikler buradan sevk edilirdi. Vize ve Silivri’de benzer kaleler mevcut ancak en büyüğü Çorlu’dadır,” dedi.

Kalenin tarih boyunca birçok saldırıya maruz kaldığını, buna rağmen askeri planlaması ve coğrafi konumu nedeniyle önemini koruduğunu kaydeden Tarkan, kazıların en az 20 yıl sürebileceğini vurguladı.
Kazı ekibi, bölgenin sadece askeri değil, aynı zamanda ekonomik ve üretimsel bir merkez olarak da değerlendirilmesi gerektiğini, ilerleyen dönemlerde yapılacak çalışmalarla bu yönün daha net ortaya çıkacağını ifade ediyor.

Sonuç: Bölgesel Arkeolojide Yeni Bir Sayfa
Çorlu Kalesi kazıları, Trakya bölgesinde çok katmanlı kültürel mirasın en iyi örneklerinden birini temsil ediyor. Roma döneminden Osmanlı’ya uzanan kesintisiz yerleşim izleri, bölgenin tarih boyunca hem stratejik hem de üretim merkezlerinden biri olduğunu ortaya koyuyor. Elde edilen bulgular, sadece yerel değil, Anadolu genelinde çini üretim ağlarının yeniden değerlendirilmesine de katkı sağlayacak nitelikte.

Çorlu Kalesi, Tekirdağ arkeolojisi, kurtarma kazısı, Osmanlı seramikleri, Roma dönemi, Bizans kalıntıları, çini üretimi, arkeolojik buluntu, Trakya tarihi, kültürel miras
 

 

Fırat Çakır aa