Çin Seddi arkeoloji kazılarındaki bulgularda Ming Topu ve Turkuaz eserler dikkat çekiyor

Pekin Arkeoloji Enstitüsü, Çin Seddi 2025 yılı arkeoloji kazılarında önemli arkeolojik keşifler olduğunu belirtti. Arkeoloji Kazılarında öne çıkan iki keşif, Ming Topu ve Turkuaz takılar oldu.

 

Çinli arkeologlar, başkent Pekin ve çevresinde gerçekleştirdikleri 2025 yılı kazı çalışmalarının sonuçlarını açıkladı.

Çin Seddi’nde Stratejik Bir Savunma Silahı Bulundu

Pekin (Beijing) Arkeoloji Enstitüsü’nden Doçent Shang Heng, Çin Seddi’nin en sarp ve engebeli bölümlerinden biri olan Jiankou kesimindeki kazılarda önemli bulgulara ulaştıklarını açıkladı. Üç gözetleme kulesi ve bağlantı duvarlarında yapılan çalışmalarda, Ming Hanedanlığı’nın (1368-1644) son dönemlerine ait, dökme demirden yapılmış bir top gün yüzüne çıkarıldı.

Topun boyutu 89.2 santimetre ve ağırlığı 112.1 kilogram olarak ölçüldü. Bir metreden kısa boyutuyla ilk bakışta mütevazı görünse de, bulunduğu coğrafi bağlam bu keşfin önemini vurguluyor. Jiankou gibi dik yamaçlı, ulaşımı son derece zor bir bölgede, bu ağırlık ve boyuttaki bir top, tahkim edilmiş bir savunma noktası için oldukça etkili ve "büyük" bir silah sayılıyor. Top, şimdiye kadar Jiankou bölümünde bulunan en büyük top olarak kayıtlara geçti.

Shang, topun üzerindeki iyi korunmuş yazıtların, Ming dönemindeki ateşli silah üretimi ve askeri teknoloji alışverişi üzerine yapılan araştırmalar için çok önemli yeni kanıtlar sunduğunu vurguladı.

Turkuaz Takılar: Antik Ticaret Ağlarının Kanıtı

Aynı basın toplantısında, Pekin kent merkezinde bulunan Xingong antik yerleşim alanındaki çalışmaların sonuçları da paylaşıldı. Enstitü araştırmacısı Yang Ju, Xia (MÖ 2070-1600) ve Shang (MÖ 1600-1046) Hanedanlıkları dönemine tarihlenen bu nadir yerleşimde mezarlıklar, hendekler ve konut kalıntılarının yanı sıra, 28 adet turkuaz (firuze) eser bulunduğunu açıkladı.

Turkuaz eserler, genellikle boncuk, kolye veya kakma süs eşyası formunda olup, antik dönemlerde statü sembolü ve değerli bir ticari meta olarak kabul ediliyordu. Yapılan analizler, Xingong’daki bu turkuazların kökeninin, Pekin ’e yaklaşık 500-600 km uzaklıktaki, Hubei, Henan ve Shaanxi eyaletlerinin kesişim noktasındaki madenler olduğunu gösterdi.

Bu tespit, arkeolojik açıdan büyük önem taşıyor. Zira turkuazın kaynağına dair bu kanıt, Xia ve Shang dönemlerinde, Pekin bölgesi ile merkezi Çin arasında işleyen uzun mesafeli ticaret ağlarının ve kültürel etkileşimin somut bir belgesi niteliğinde. Yang Ju, bu keşfin, Kuzey Çin’deki erken kültür alışverişini anlamak için kilit bir kanıt sunduğunun altını çizdi.

Kaynak: Xinhua - Fotoğraf: Xinhua / Chen Yehua