Anasayfa / Aktüel

Çanakkale Savaşları Mirasında Yeni Dönem: Anadolu Yakası da Koruma Altında

Çanakkale Savaşları Gelibolu Tarihi Alan Başkanlığı, Çanakkale Savaşları Gelibolu Tarihi Alanı’na ilişkin yeni yasal düzenleme ile yetki ve sorumluluk alanını genişletiyor. Başkan İsmail Kaşdemir, savaşın cereyan ettiği Anadolu yakasındaki alanların da koruma ve düzenleme kapsamına alınacağını belirterek, Çanakkale’nin iki yakasının tarihsel bütünlük içinde ele alınacağını vurguladı.

 

Yeni Yasal Çerçeve ve Tarihi Alanın Genişleyen Yetkileri
Çanakkale Savaşları Gelibolu Tarihi Alanı Hakkında Bazı Düzenlemeler Yapılmasına Dair Kanun’un Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girmesiyle birlikte, tarihi alanın yönetimine ilişkin önemli değişiklikler hayata geçirildi. Çanakkale Savaşları Araştırma Merkezi’nde düzenlenen basın toplantısında konuşan Tarihi Alan Başkanı İsmail Kaşdemir, söz konusu düzenlemenin yalnızca idari bir değişiklik değil, Çanakkale Savaşları mirasının bütüncül biçimde korunmasına yönelik stratejik bir adım olduğunu ifade etti. Yeni düzenleme ile birlikte, alanın planlanması, korunması ve yönetilmesinde Tarihi Alan Başkanlığı merkezi ve yetkili kurum hâline geldi.

Anadolu Yakası Odaklı Koruma ve Bağlantı Noktaları
Kaşdemir, önceki yasal düzenlemede tarihi alan sınırlarının koordinatlarla belirlendiğini ve bu nedenle Anadolu yakasında yer alan Kumkale, Dardanos gibi savaşla doğrudan ilişkili alanlara hizmet götürülemediğini hatırlattı. Yeni kanunla bu sınırlamanın ortadan kalktığını belirten Kaşdemir, amaçlarının büyük ölçekli alanlar tanımlamak yerine, parsel bazında “Tarihi Alan Bağlantı Noktaları” oluşturarak savaşın izlerinin bulunduğu kritik noktaları koruma altına almak olduğunu söyledi. Bu yaklaşımın, Gelibolu Yarımadası ile Anadolu yakası arasında tarihsel ve mekânsal bir süreklilik kuracağını vurguladı.

Savaş Malzemeleri ve Kültürel Mirasın Korunması
Yeni düzenlemenin en dikkat çekici yönlerinden biri, Çanakkale Savaşları’na ait harp malzemelerinin hukuki statüsüne ilişkin getirilen yenilikler oldu. Kaşdemir, bugüne kadar savaş dönemine ait objelerin denetimsiz biçimde el değiştirdiğini ve hatta ticari meta hâline geldiğini belirterek, bundan sonra bu malzemelerin “korunan kültürel miras” kapsamına alınacağını açıkladı. Böylece savaş objeleri, Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğü ile iş birliği içinde hazırlanacak yönetmelik çerçevesinde denetime tabi tutulacak ve bilimsel ilkelere uygun biçimde korunacak.

Kıyılar, Batıklar ve Su Altı Kültür Varlıkları
Kanunla birlikte Tarihi Alan sınırları içerisindeki kıyı şeritleri ve savaş batıklarının bulunduğu deniz alanları da Başkanlığın tasarrufuna geçti. Kaşdemir, balıkçılık, dalış ve denizcilik faaliyetlerinin bu alanlarda belirli kurallara bağlanacağını belirterek, özellikle su altında yer alan kültür varlıklarının korunmasının öncelikli hedef olduğunu ifade etti. Çapa atılması ve ağ kullanımı gibi faaliyetlerin bilimsel tespitler doğrultusunda sınırlandırılacağını dile getiren Kaşdemir, devlet müzelerine tanınan tüm yetkilerin artık Tarihi Alan Başkanlığı bünyesinde de kullanılabileceğini sözlerine ekledi.