Anasayfa / Arkeoloji / Türkiye

Bingöl'ün Solhan ilçesinde Urartu dönemi askeri karargahı keşfedildi

Bingöl'ün Solhan ilçesinde Nurik Höyük’teki arkeolojik kurtarma kazılarında 3 bin yıl önce askeri karargah olduğu tahmin edilen alan ortaya çıkartılırken, Urartu dönemine ait bulunan mezardan dönemin askerleri tarafından kullanılan kemer parçaları ve tıbbi aletler de bulundu.

 

Murat Köyü Nurik Höyük’te yaklaşık 7 ay önce başlatılan arkeolojik kurtarma çalışmaları kapsamında M.Ö 1200’li yıllara ait olduğu düşünülen 50 envanterlik ve 23 tane de etütlük eserin gün yüzüne çıkarıldığı belirtilirken bölgede tıbbi malzeme ve Urartu aile mezarlığına ulaşıldığı öğrenildi.

Solhan Murat Köyü’nde Nisan ayında başlayan kültür varlıkları baraj suyu altında kalmadan kurtarma çalışmaları 2018 etabı sona erdi.

Nisan ayında başlayan 2018 çalışmalarında sona gelinirken bölgede tıbbi malzeme ve Urartu mezarlığına ulaşıldığı öğrenildi.

Çalışmaların başlatıldığı ilk nokta olan Nurik Höyük1 bölgesinde Urartulardan kalma gözetleme kulesinde çalışmalar tamamlandı. Taşınabilir eserler korumaya alındıktan sonra taşınamayacak olan sur duvarları ise üzerleri örtülerek koruma altına alınacakları aktarılırken çalışmaların kurul kararından ve bakanlığın izinlerinden sonra 2019 Mart ayında başlanması planlandığı aktarıldı.

Mevsim şartlarının kazı çalışmalarına el vermemesi nedeniyle 2018 çalışmalarını durdurduklarını söyleyen Elazığ Müze Müdürü ve Arkeoloji Kazı Başkanı Ziya Kılınç; “Burası tescilli Nurik Höyük 1 alanı. Buradaki çalışmamız Kalehan Enerjinin suyun istila edeceği alanda kültür varlıklarını kurtarmaya yönelik bir çalışmadır. Yaptığımız yüzey araştırmasında suyun istila edeceği tüm alanlar taranmış, üzerinde bulunduğumuz höyük kültür varlığı olarak kayıtlara geçmiş ancak hemen 150 metre aşağıda yapmış olduğumuz yüzey araştırmalar sonucunda ortaya çıkmış ve burası da tescillenerek buranın kazı çalışmaları da 2019 yılı için izinler alınarak arkeolojik planlamaya dâhil edilmiştir. Nurik 2’deki çalışmalarımız kurul kararından ve bakanlığımızın izinlerinden sonra 2019 Mart ayında başlamayı planlıyoruz. Bu yıl çalışma yaptığımız alanda ise 2 Nisan 2018 tarihinde başlayan çalışmamızı bu sezon için sonlandırıyoruz. Bu çalışmada yaklaşık 25 işçi, 4 Arkeolog, 2 müze uzmanı ve bizim tarafımızdan Fırat Üniversitesi ve Yüzüncü yıl Üniversitelerindeki heyet üyeleri tarafından yaklaşık 7 ay yapılan çalışma sonucunda mevsim şartlarının kazı çalışmalarına el vermemesi nedeniyle sonlandırıldı" dedi.

Bulunan arkeolojik eserlerden en ilginç olanı bir tıp aleti oldu.

Kılınç "Bu alandaki çalışmalarımızın yüzde 95’lik kısmı tamamlandı. Burada en son yapacağımız çalışma yüzeyin örtülmesi ve kurul kararından sonra su altında kalacak alanın nasıl korunacağına dair çalışmadır. O da işimizin yüzde 5’lik dilimini oluşturmaktadır. Yaptığımız 7 aylık çalışmada bulduğumuz buluntular ise; 50 adet envanterlik dediğimiz müze teşhirine koyacağımız eserler ve çok sayıda etüttük mahiyette eser parçası çıkarıldı. Bu eserlerden en ilginç olanı bir tıp aleti oldu. Yani burada bir hastaya müdahale edildiği, bir hastanın tedavisi için hekimin olduğu tespit ettik. Ayrıca şuan içinde bulunduğumuz Urartu dönemine ait mezarda da Urartu kemer parçalarını tespit ettik. Bu kemer parçaları bu yerin milattan önce 8. Yüzyılda Urartular tarafından kullanıldığı ve bu mezarda gömüldüğü kanıtlanmış oldu. Bunu genellikle askerlerin beline taktığı Urartu kemerinden anladık" şeklinde konuştu.

Alanın askeri gözetleme kulesi olduğu tespit edildi

Ziya Kılınç "Bölge, başkenti Tuşba olan ve Malatya-Kayseri sınırlarına kadar uzanan özellikle 740’larda Malatya’nın da alınmasıyla bir imparatorluk şeklini alan Urartu’nun hakimiyet kurduğu alanlardan birisidir. Üst taraf da kesin olmamakla birlikte büyük olasılıkla yaptığımız görüşmelerde ve bilimsel toplantılarda buranın bir askeri gözetleme kulesi olduğu, askeri karargah olduğunu tespit ettik. Bunu 2-3 metre kalınlığındaki etrafını çevreleyen sur duvarlarından ve yerleşkeye yani; günlük mutfak malzemesi ve yerleşkeye ait fazla buluntu çıkmamasından anladık. Burada taşınabilir bütün eserler kurtarıldı taşınamayacak olan sur duvarları ise üzerleri örtülerek koruma altına alınacaklardır.” dedi

İHA