Anasayfa / Etkinlikler

Arkeolog Ümit Işın, bilinçsizlik manzaraları sundu

Arkeolog Ümit Işın, Antalya ve çevresinde bulunan kültürel miras varlıkları konusunda duyarsızlık ve bilinçsizlik sergilendiğini iddia etti.

 

Antalya Kültürel Miras Araştırmacıları Derneği (ANKA) geleneksel kültürel miras konuşmaları kapsamında ‘’Antalya ve çevresinde kültürel miras varlıklarının korunum durumu üzerine gözlemler‘’ konulu bir konferans düzenledi.

Konferansta sunum yapan Arkeolog Ümit Işın, Antalya ve çevresinde yaşanan tarihi ve kültürel dokunun nasıl 'devletin gözetiminde' tahribata uğradığını ve yok edildiğini fotoğraflarla iddia etti. Işın "Turizm ülkemizde 90 lı yıllarda 'hızlı' bir yapılaşma sürecine girdi. Özellikle ören yerlerinde bulunan antik kalıntılar yapılaşmanın hız kazanması ile doğal ortamlarından koparılmış oldu. Çok bariz bir örnek vermek gerekirse bir kaya mezarın bulunduğu alanın yanına belediyenin iş güzarlığı sayesinde koca bir tuvalet binası yapılmış. Yine bir gravürün olduğu alana bina ve Arnavut kaldırım yapılmış. Bu örnekleri çoğaltmak mümkün. Turist bu görüntüyü gördüğünde özellikle akademisyen turistler yapılana anlam veremiyor ve tabi ki biz de anlatmakta zorluk çekiyoruz. Neden Arnavut kaldırım yapılır! Turistin ayağı çamur olmasın diye mi! Turist buraları doğal hali ile görmek istiyor" dedi.

Işın, sunumunun devamında onlarca tarihi SİT alanı ve lahitlerin, kaya mezarların, defineciler ve tarihi eser kaçakçıları tarafından tahrip edildiği ya da belediye eli ile yanlış yapılara izin verilmesi sonucunda bir çok tarihi mekânın artık turistlerin ilgi alanından çıktığını belirtirken, başta Toroslar ve Bey dağlarında bulunan yerleşik halkın ve göçerlerin kullandığı su değirmenlerinin, köşk tabir edilen dinlenme teraslarının, küçük tahıl ambarlarının, ünlü yörük halılarının ve birçok sebepten dolayı şehre göç sebebi ile buralarda yaşayan insanların kalmaması neticesinde korunamayan eski evlerin birer birer yıkılıp nasıl yok olduğunu bu sebeplerden dolayı geçmiş bir kültüründe yok olduğunu örnekleri ile anlattı.

Işın, “Bir gezi sırasında çok yakınımızdan kazma kürek, delici alet sesleri geliyordu. Sese yaklaştığımızda izinsiz bir kazı yapıldığını gördük derhal jandarmaya telefon ettik. Bize hemen oraya geleceklerini belirtmelerine rağmen kimse gelmedi biz defalarca telefon açmamıza rağmen jandarma gelmedi. İşte bu bize tarihin nasıl tahrip edildiğini ve bu yapılanlara nasıl göz yumulduğunu anlatan ibretlik bir vaka olarak kaldı’’ dedi. 

Konferans sunumun ardından soru ve sohbet bölümü ile devam etti.

Mahir Doğan - Evrensel