Anasayfa / Kazılar

Antakya’da Yazıtlı Mozaik Keşfi: Enkaz Altından Geç Antik Çağ’a

Hatay’da 6 Şubat 2023 depremlerinde yıkılan bir yapının bulunduğu parselde yürütülen temel kazısı, Geç Antik Çağ’a tarihlenen nitelikli bir arkeolojik bulguyu gün yüzüne çıkardı. Antakya’daki kurtarma kazılarında ortaya çıkarılan Grekçe yazıtlı ve geometrik bezemeli taban mozaiği, bölgenin geç antik dönem konut mimarisi, sosyo-kültürel yapısı ve kent belleği açısından önemli veriler sunuyor.

 

Enkazdan Arkeolojik Veriye: Kurtarma Kazısının Başlaması
Hatay’ın Antakya ilçesine bağlı Maşuklu Mahallesi’nde, Kahramanmaraş merkezli 6 Şubat 2023 depremlerinde yıkılan üç katlı bir binanın enkazının kaldırılmasının ardından alanda yeniden yapılaşma amacıyla temel kazısına başlandı. Ancak kazı sırasında işçilerin mozaikli bir tabanla karşılaşması üzerine çalışmalar durduruldu ve durum ilgili kurumlara bildirildi. Bunun üzerine Hatay Arkeoloji Müzesi başkanlığında, mart ayında kurtarma kazısı başlatıldı. Kazılar, modern yapılaşma baskısı altındaki alanlarda arkeolojik mirasın belgelenmesi ve korunmasına yönelik uygulamaların önemini bir kez daha ortaya koydu.

Geç Antik Çağ’a Tarihlenen Grekçe Yazıtlı Mozaik
Kurtarma kazıları kapsamında üç farklı noktada taban mozaiği tespit edildi. Bunlar arasında en dikkat çekici buluntu, 17,5 metre uzunluğunda, geometrik desenlerle bezenmiş ve üzerinde Grekçe yazıt bulunan tek parça taban mozaiği oldu. Milattan sonra 5. ve 6. yüzyıllara tarihlenen eser, Geç Antik Çağ konut mimarisine dair önemli ipuçları barındırıyor. Mozaiğin iyi derecede korunmuş olması ve yazıt içermesi, hem kronolojik hem de sosyo-ekonomik değerlendirmeler açısından bilimsel değerini artırıyor.

Ozan Demir - Mert Nalbantoğlu

Koruma, Taşıma ve Geleceğe Aktarım Süreci
Kazı alanında iki arkeolog ve sekiz işçiyle çalışmaların sürdüğünü belirten uzmanlar, mozaiğin üzerinde dönemsel onarımlara ait izlerin gözlemlendiğini ifade ediyor. Bu durum, yapının uzun süreli kullanımına ve yüksek statülü bir konuta ait olabileceğine işaret ediyor. Yetkililer, mozaiğin 2026 yılında müzeye taşınarak koruma altına alınmasını planlıyor. Alanın diğer bölümlerinde mimari kalıntıların belgelenmesi ve ek mozaiklerin ortaya çıkarılmasına yönelik çalışmaların da süreceği bildiriliyor. Bu buluntu, Hatay’ın çok katmanlı tarihinin deprem sonrası süreçte dahi bilimsel yöntemlerle görünür kılınabildiğini gösteren çarpıcı bir örnek niteliği taşıyor.

Salim Taş aa