Antakya’da Osmanlı Mirası Şeyh Ali Camisi Ayağa Kaldırılıyor
Antakya'da 1571 yılında inşa edilen Şeyh Ali Camisi, 6 Şubat 2023’te meydana gelen Kahramanmaraş merkezli depremlerde ağır hasar aldı. Osmanlı mimarisinin Antakya’ya kazandırdığı en önemli yapılardan biri olan cami, yalnızca bir ibadet mekânı değil, aynı zamanda kentin kültürel belleğinde köklü bir simge olarak varlığını sürdürüyordu. Hem dini kimliği hem de toplumsal hafızadaki yeriyle bölge halkı için büyük değer taşıyan yapı, bugün yeniden ayağa kaldırılma sürecinde.
Tarihi Şeyh Ali Camisi Deprem Sonrası Yeniden Ayağa Kalkıyor
Hatay’ın Antakya ilçesinde 1571 yılında inşa edilen Şeyh Ali Camisi, 6 Şubat 2023’te meydana gelen Kahramanmaraş merkezli depremlerde ağır hasar aldı. Osmanlı dönemi mimarisinin kente kazandırdığı en önemli yapılardan biri olarak bilinen cami, hem dini işlevi hem de kültürel bellekteki yeriyle bölge halkı için büyük bir öneme sahipti. Depremin ardından Hatay Valiliği tarafından yürütülen kapsamlı restorasyon ve rekonstrüksiyon çalışmalarıyla caminin özgün kimliği korunarak yeniden ihya edilmesi hedefleniyor.
Valilik tarafından yapılan açıklamalara göre, proje kapsamında öncelikli olarak kubbenin güçlendirilmesi, taşıyıcı duvarların sağlamlaştırılması ve yıkılan minarenin aslına uygun biçimde yeniden inşa edilmesi planlandı. Bu aşamada, klasik Osmanlı cami mimarisinin özgün hatlarını korumak amacıyla arşiv belgeleri, eski fotoğraflar ve uzman raporları temel alınıyor.
Kültürel Mirasın Korunmasında Deprem Sonrası Stratejiler
Depremler, sadece can kaybına yol açmakla kalmamış, aynı zamanda Anadolu’nun çok katmanlı tarihini yansıtan mimari dokuda da geri dönüşü zor hasarlar yaratmıştır. Antakya’nın kadim tarihini temsil eden Şeyh Ali Camisi’nin onarım süreci, bu anlamda kültürel mirasın korunmasına dair kritik bir örnek teşkil ediyor.
Restorasyon sürecinde, yapının hem ibadet fonksiyonu hem de kültürel kimlik taşıyıcılığı göz önünde bulunduruluyor. Hatay Valisi Mustafa Masatlı, çalışmaları yerinde inceleyerek, caminin sadece ibadet için değil, aynı zamanda kültürel mirasın bir unsuru olarak da yeniden toplumla buluşacağını belirtti. Masatlı’nın ifadesiyle, “Şeyh Ali Camisi’nin yeniden ihyası, hem inanç turizmi hem de kültürel süreklilik açısından Hatay için hayati bir adım.”
Bu bağlamda, caminin güçlendirilmesi sürecinde deprem sonrası restorasyon ilkelerine uygun olarak geleneksel malzemeler modern mühendislik yöntemleriyle bir araya getiriliyor. Yapının özgünlüğünü korumak için yerel taş ve ahşap işçiliği yeniden devreye sokulurken, modern teknolojiler sayesinde depreme dayanıklılık seviyesi artırılıyor.
Şeyh Ali Camisi’nin Tarihsel Önemi
1571’de inşa edilen Şeyh Ali Camisi, Antakya’nın dini ve toplumsal yaşamında yüzyıllar boyunca önemli bir merkez oldu. Osmanlı döneminde kentin farklı mahallelerinde dini hayatı şekillendiren camiler arasında öne çıkan yapı, geleneksel kubbe-minare düzeni ve süsleme özellikleriyle de dikkati çekiyordu. Cami, aynı zamanda çevresinde gelişen sosyal ilişkilerle mahalle kültürünün oluşmasına katkıda bulunmuştu.
Deprem sonrası başlatılan restorasyon çalışmaları, sadece yapının yeniden ayağa kaldırılmasını değil, aynı zamanda kentin belleğinin yeniden inşasını da içeriyor. Zira bu tür dini yapılar, sadece ibadet mekânı olarak değil, aynı zamanda kolektif hafızanın taşıyıcıları olarak da değer görüyor.
Restorasyonun 2025 yılı sonuna kadar tamamlanması planlanıyor. Çalışmalar tamamlandığında Şeyh Ali Camisi, Hatay’ın kültürel kimliğinin yeniden inşasında simgesel bir rol üstlenecek.