Anasayfa / Arkeoloji / Ortadoğu

Akdeniz'deki arkeoloji kazılarının kamuflaj olarak kullanıldığı iddia ediliyor

Sivastopol Devlet Üniversitesi, Suriye’nin Akdeniz kıyısında “Rusya Savunma Bakanlığının da desteğiyle” arkeolojik çalışma yapılacağını açıklamış olsa da, Suriyeli arkeologlar Rusya’nın başka hesapları olduğunu iddia ediyorlar.

 

Rusya basını, bir grup arkeoloğun Suriye sahiline giderek Akdeniz’de yatan antik liman şehirlerini gün yüzüne çıkaracağını duyurdu. Fakat Suriyeli arkeologlar, Rusya’nın başka şeylerin peşinde olduğunu ve bu çalışmayı örtü olarak kullanacağını düşünüyor.

TM Dijital Haber Merkezi'nin haberine göre; Rusya’daki Sivastopol Devlet Üniversitesinden konuyla ilgili olarak yapılan açıklamada, “Üniversitemizin Deniz Araştırmaları ve Teknoloji Merkezi, Suriye sahillerinde sualtı arkeolojik çalışma organize ediyor. 2019 yılının ikinci yarısında yapılacak olan çalışmalar, Rusya Savunma Bakanlığının desteğiyle gerçekleştirilecek.” ifadeleri kullanıldı.

Şam Arkeoloji Enstitüsünün Gözlem ve Dökümantasyon Departmanı Başkanı Saad Fens, Suriye basınına yaptığı açıklamada, “Rusya’nın antikalar ve araştırmalardan alakasız olarak başka birtakım hedeflerin peşinde olduğunu” söyledi.

Rusya’nın daha geniş stratejik, politik, askeri ve ekonomik hedefleri olduğunu belirten Fens, “Rusya, Suriye’nin İran’ın değil, kendisinin kolonisi olmasını istiyor.” diye konuştu.

Rus arkeologların Suriye sahillerinde araştırma yapacak olmalarını “gerçeğin gizlenmesi” olarak yorumlayan Fens, “Bu girişimin asıl hedefi, Suriye’nin Akdeniz sahillerindeki petrol ve doğal gaz alanlarını ortaya çıkarmaktır.” dedi.

Rusya’nın kendi çıkarlarını diğer uluslararası petrol şirketlerinin çıkarlarının önüne koyduğunu belirten Fens, “ABD’nin ve özellikle Suriye’deki petrol ve doğal gaz sektöründe tarihsel hakkı olduğunu iddia eden Fransa’nın buralardan çıkar sağlamasını istemiyorlar.” sözlerini kullandı.

Suriye’nin Akdeniz kıyılarında tarihi eser olduğu inancının illüzyondan ibaret olduğunu söyleyen Fens, “Bu sahilde büyük savaşlar, hastalıklar, hortumlar veya doğal afetler yaşandığına yönelik herhangi bir bilgi bulunmuyor. Bu da, burada herhangi bir tarihi eser bulunması ihtimalini sıfıra indiriyor.” ifadelerini kullandı.