Yeni Cami'nin minareleri hasarlı çıktı

Yeni Cami'nin minareleri hasarlı çıktı

Yeni Cami'nn kubbesinde herhangi bir çatlak çıkmadı ama minarede ve dış cephede bazı hasarlar tespit edildi.

İstanbul’un önemli simgelerinden 354 yıllık Yeni Cami’nin 2018'de bitmesi beklenen restorasyonu sürüyor. Etrafı güvenlik nedeniyle sacla kaplanan camide, mimarlar ve uzmanlar restorasyon çalışmalarını yürütürken bir taraftan da özel olarak hazırlanan bölümde vatandaşlar ibadet ediyor.

YENİ CAMİ ALTINDAKİ AHŞAP DİREKLER ÇÜRÜMEMİŞ

İstanbul Vakıflar 1. Bölge Müdürü Mürsel Sarı restorasyon çalışmasını anlattı.

İstanbul Vakıflar 1. Bölge Müdürlüğü müdürü Mürsel Sarı, Akşam gazetesine şu açıklamalarda bulundu:  “Ana kubbedeki kurşun örtüyü kaldırdık. Tamamına bakıldı. Herhangi bir çatlak çıkmadı bu sevindirici bir durum. Bir de zeminde jeoradarla taramalar yaptık. Caminin altının bir bölümünde su var. Ecdat eseri ahşap direkler üzerinde oturtarak statiği sağlamış. Aradan geçen onca uzun yıla rağmen ahşap direklerde herhangi bir çürümenin olmadığı tespit edildi. Bu da bize çok sevindirici bir haber oldu”

2018’DE TAMAMLANMASI ÖNGÖRÜLÜYOR

Yeni Cami İstanbul’un çok merkezi bir konumda yer alıyor. İstanbul’a siluetini veren yegâne eserlerden bir tanesidir. İstanbul’a gelip de Yeni Cami’yi ziyaret etmeyen nadirdir. Pek çok filmlere konu olmuştur. Restorasyonuna 2016’nın Nisan ayında başladık. Toplam 800 gün süremiz var. Bu da takriben 2018’in Haziran ayına tekabül ediyor. Eski eserlerde bu sürelere sadık kalmak biraz zor. Restorasyon sırasında beklemediğiniz durumların çıkması kuvvetle muhtemeldir. Böyle durumlar ortaya çıktığında hem parasal anlamda harcamalar artabilir hem de yeni projelendirme de gerekebilir.

TARİHİNDEKİ EN KAPSAMLI RESTORASYON

Yeni Cami ya da Valide Sultan Cami, İstanbul’da 1597 yılında Sultan III. Murad’ın eşi Safiye Sultan’ın emriyle temeli atılan ve 1665’te zamanın padişahı IV. Mehmed’in annesi Turhan Hatice Sultan’ın büyük çabaları ve bağışlarıyla tamamlanıp ibadete açılan camidir. O yıldan günümüze 354 yıl geçti. Cami daha önce de restorasyon gördü. Ancak bizim yaptığımız restorasyon caminin tarihindeki en geniş kapsamlı restorasyon diyebilirim.

İBADET SÜRÜYOR

Burada insan ve araç sirkülasyonu çok fazla. Dolayısıyla şantiye ortamını güvenlik nedeniyle kapattık. Etrafını saclarla kapattık. Restorasyon devam ederken insanlar ibadetlerini de gerçekleştirebilmeleri için de bazı değişiklikler yaptık. Caminin alt tarafında konforu yüksek bir ibadet mekanı oluşturduk. Bunu oluşturmak içinde yaklaşık 5 metre yüksekliğinde zemin ile kubbe arasında platform oluşturduk. Sese ve toza karşı da yalıtım da yapıldı.

KUBBEDE ÇATLAMA YOK

Restorasyon çalışmalarına caminin kubbesindeki kurşunların sökümüyle başlandı. Gerçekten sevindirici bir durum kurşunun altını kaldırınca gördük ki onun altında toprak çamur sıvalar var. Ana kubbede herhangi bir çatlak çıkmadı. Onları toparladıktan sonra gerekli çamurunu sıvasını yaparak kurşun örtüsünü kaplayarak ana mekânı tamamladık. Şimdi kubbeden aşağıya doğru iniyoruz. Çinilerin rölevelereni alıyoruz. Yıpranan bozulan ya da tamamlanması gereken yerler varsa oraları. Yeni Cami’nin restorasyonunu yaparken bilim kurullarıyla çalışıyoruz. Her bir eserimizde konusunda uzmanlar çini uzmanları, statikçi hocalarımız var. Onların yönlendirmeleriyle yapıyoruz. Ana kubbede sıva raspaları yapacağız. Mevcut kalem işlerinden daha önceki dönemlere ait işlemeler orijinal bir kalem işi bulursak ki genelde hocalarımız çıkabiliyor diyor. Çıkarsa orijinallerini baz alarak ortaya çıkaracağız.

CAMİNİN RÖNTGENİ ÇEKİLDİ

Minarede ve dış cephede bazı kayıplar var. Trafik yoğunluğundan dolayı onların temizlikleri yine kapıların tamiratı altın varakla kaplanması da önemli bir husus. 23 tane duvar üzerine çeşitli reflektörler kurduk. Bu reflektörleri belirli aralıklarla okuyoruz. Şu ana kadar 4 defe okuma yaptık. Çok şükür devasa yapıda bir kayma yok. Artı zemini de son teknoloji jeoradarlarla taradık, yaptık. Bir nevi yapının röntgenini çektik. Bunlarda da tabii belli bir mesafeden sonra altı su çıkıyor karşımıza. Ecdat camiyi ahşap direklerin üzerine oturtturmuş. Bu ahşapların bir kısmı da yine suyun içinde bulunuyor. Caminin statiğini öyle kurmuşlar. Aradan geçen 354 yılda, direklerde herhangi bir çürümenin olmadığını tespit etti. Jeoradar çalışmalarımız devam ediyor. Şu ana kadar görünen herhangi bir sıkıntı yok.

ÇİMENTO KULLANILMIŞ

Geçmişte gerek bilgisizlik gerekse maddi açıdan eski eserlerde çimento uygulaması yapılmış. Çimentonun içinde yoğun tuz vardır. Bu nedenle eski esere sokulmaması gereken bir malzemedir. Maalesef geçmiş dönemde bunlar yapılmış. Şimdi biz çimentodan eseri arındırıyoruz yerine de Horasan sıva uyguluyoruz.

Akşam


Benzer Haberler & Reklamlar