Sibylla

Sibylla nedir?

1. Sibylla: Antik Roma’da, Sibylla isimli bir kadın kahinin ismi.

Daha sonraları bütün kadın kahinler için kullanılmıştır.

Kriz zamanlarında Roma senatosunca bu kehanetlerin derlendiği kitaplara başvurulmaktaydı.

Sibylla: Sibylla bir ad mı, ya da bir meslek adı mı? Apollon kültüne bağlı, geleceği bilen, öngören tanrının esiniyle dolup onun ağzından fal bakan, olacakları açıklayan Sibylla kâhini bir midir, hepsi mi? Pek belli değil.

Apollon kâhinlerinin hepsine Sibylla denmiyor, örneğin Delphoi'deki kâhinin adı Pythia'dır. Sibylla adı Anadolu'daki bilicilik merkezlerindeki kâhin kadınlara veriliyor, sonra da bu adın Kyme merkezinin güney İtalya'daki Cumae şehrine taşınmasıyla Cumae kâhinine. Sibylla kelimesi bir ses benzetmesi de olabilir: Kâhinin kendinden geçip vecit halinde solurken çıkardığı ıslık gibi seslerin bir yansıması, ada dökülmesi olabilir. Sorun aydınlanmamıştır bugüne bugün. Ama en yeni buluntular, Smintheus Apollon tapınağının Çanakkale'nin Ayvacık ilçesi, Gülpınar bucağında ortaya çıkmasıyla kaynaklarımızı aydınlığa varacak biçimde yorumlamak olanaklarını bize verecektir belki. Pausanias ilk Sibylla'nın Smintheus Apollon'un hizmetinde, Herophile adlı bir kız olduğunu yazar: Bu kız İda dağının bir nympha'sıyla ölümlü bir babadan dolmuş (Herophile). Apollon tanrıya övgüler düzdüğü gibi, Troya savaşının da Spartalı bir kadın yüzünden çıkacağını bildiren bu Sibylla kendini tanrının hem "meşru karısı" hem de "kızı" olarak tanımlarmış. Delos, Klaros, Samos, hatta Delphoi'ye de gider, yanında taşıdığı bir taşın üstüne çıkar, öyle fal bakar, kehanet okurmuş. Herophile Troas bölgesinde öldüğü halde, bu taş Delphoi'de kalmış, Pausanias zamanında gösterilirmiş. İkinci ünlü Sibylla gene Ege kıyılarından Erythreia kâhiniymiş. Onun da babası ölümlü, anası bir nympha'ymış ve onu Korykos dağının (Kırandağ) bir mağarasında doğurmuş. Doğar doğmaz kâhinliğe başlamış, ağzından dökülen fallar da dize halindeymiş. Daha çocukken Apollon tapınağına adanmış. Bu Sibylla ile çok uzun ömürlü ya da hiç ölmeyen Sibyllaların çığırı açılmış oluyor. Söylentiye göre her biri 110 yıl tutan dokuz insan ömrü yaşamış. Bundan sonra Sibylla'ya (yahut Sibyllalara) Roma kaynaklarında rastlanır.

Vergilius da, Ovidius da Cumae Sibylla'sından uzun uzadıya söz ederler. İtalya'ya göçen bu kâhin Erythreia Sibylla'sının kendisiymiş. Vergilius ona Deiphobe adını verir, Glaukos'un kızı olduğu ve Cumae'de Phoibos'la üç yol ağzı tanrıçası Hakabe'ye hizmet ettiğini söyler. Aeneas'ı ölüler ülkesine götürüp getiren odur. Bu kâhin üstüne çeşitli efsaneler anlatılırdı: Apollon ona ömür bağışlamış, elinde ne kadar kum tanesi taşıyabilirse, o kadar yıl yaşayabileceğini bildirmiş, ama yurduna bir daha dönmemesini de şart koşmuş, Erythreia'ya ayak bastığı gün ölecekmiş. Sibylla da Cumae'ye göçmüş, (bir söylentiye göre Aeneas'la birliklte) ama günün birinde yurdundan kâhine bir mektup gelmiş, üstünde Erythreia toprağıyla yoğurulmuş bir mühür varmış, kâhin ona dokunur dokunmaz ölmüş. Ya da şu: Apollon kâhinine gönül vermiş, ağzından çıkacak ilk dileği gerçekleştirmeye söz vermiş, Sibylla da uzun ömür istemiş, ama sonsuz gençlik istemeyi unutmuş. Tanrı, kızlığını kendine verirse, gençliğini de bağışlayacak olmuş, ama kız buna yanaşmamış. Bu yüzden de ihtiyarladıkça ihtiyarlamış, buruşmuş, büzülmüş, sonunda bir ağustosböcegi haline gelmiş, Cumae'deki Apollon tapınağında bir kafes içinde kalırmış. Çocuklar ona, "Sibylla ne istiyorsun?" diye sorarlar, o da, "Ölmek istiyorum" cevabını verirmiş. Roma tarihinde çok büyük bir yer tutan, devlet politikasına âdeta yön veren Sibylla kitaplarına gelince, bunları da İtalya'ya Cumae Sibylla'sı getirmiş, derlerdi. Tarquinius Superbus çağında Sibylla dokuz kitabıyla birlikte Roma'ya gelmiş ve krala bunları satmak istemiş, Tarquinius istediği fiyatı çok yüksek bulunca, Sibylla kitapların üçünü ateşe atmış, pazarlıkta gene uyusamayınca daha üç tanesini yakmış, sonunda Tarquinius geri kalan üç kitabı satın almış ve İupiter Capitolinus tapınağına koymuş. Roma din ve devletiyle ilgili her sorunda bu kitaplara başvurulur, tutulacak yol onlardan alınan esinlere göre çizilirdi. Sibylla kitaplarını saklamak ve korumak için rahip heyetinin göreviydi. Ana Tanrıça Kybele'nin Pessinus'tan Roma'ya getirilmesi de bu kitapların esin ve isteğiyle olmuştur.

Düzenle
 

İlgili Haberler


Benzer Haberler & Reklamlar