Krepidoma - Templum

Krepidoma - Templum nedir?

1. Krepidoma - Templum: 

Tanrı ya da tanrılar için inşa edilmiş yapı.

Tanrı için inşa edilen tapınak. 

Tapınak. 

Mabed

Önceleri kutsal alanlar (temenos) ya da açık hava tapınakları şeklindeydi.  Tapınaklar zamanla tanrı imgesinin oluşmasıyla onun temsil ettiği varlıkları korumak, saklamak ve yüceltmek amacıyla yapılmışlardır. 

Bilinen en eski tapınaklar Mesopotamia’dadır. Mesopotamialılar tapınaklarını kerpiçten inşa etmişlerdir.

Aynı dönemlerde Mısır’da ise taştan anıtsal tapınaklar yapılmaktaydı. Yeni Krallık döneminden itibaren ise tapınak alanına büyük bir kapı ile girilmekte, her iki yanında sphinksler ya da kutsal hayvan figürlerinden oluşan bir giriş yolu bulunmaktaydı.

Yunanlar tanrı ve tanrıçaları, ölümsüz insan olarak düşünmüşlerdir. Tanrıların yardımını ve sevgisini kazanmak için sunuda bulunmayı gelenekselleştirmişlerdir. Başlangıçta bunun için kutsal bir alan ve sunu için altar yeterli olmaktaydı. Ancak dinsel örgütlenme sonucunda tapınak yapısı ortaya çıkmıştır.

Klasik Yunan tapınaklarının temelini megaronlar oluşturmuştur. Kısa kenarından girilen dikdörtgen planlı megaronun içinde sürekli yanan bir ocak bulunurdu.

Tapınaklar halka kapalıydı. Bu nedenle de dinsel törenler altarın çevresinde yapılırdı.

Tipik Yunan tapınağından ancak, M.Ö. VII. yüzyılda söz edilebilir.

Ay kültüyle ilgili olanlar dışında tapınakların cephesi doğuya bakardı. Başlangıçta tapınakların mimari kısımları ahşaptan, bezeme öğeleri ise pişmiş topraktan yapılmaktaydı. Daha sonraları yapının tümü taştan, özellikle de mermerden inşa edilmiştir.

Antik Yunan tapınaklarında, naos’un önünde ve ante duvarları arasında kalan ön kısmı sütunlu giriş kısmına pronaos denmektedir.

Tapınaklarda esas bölüm naos {cella)’dur. Naos çok tanrılı dinlerde, tapınağın içinde tanrı heykelinin yer aldığı kutsal odadır, Naosun arkasındaki bölüme ise opisthodomos (epinaos) denmektedir. (Antik Roma’da Posticum) Burada bazen tanrı için getirilen hediyeler saklandığı için thesauros işlevini görmektedir.

Eski İon tapınaklarında opisthodomos yoktur. Bazı tapınakların ön yüzlerinde iki kapı yer alır. Bu tapınaklara iki kapılı anlamında dipylon denmiştir.

Daire biçimli tapınaklara ise tholos denir. Bunlardan bazılarının çevresinde tek bir sütun sırası bulunmaktadır. Bu tip tholoslara monopteros denmektedir.

Bir tapınağın yapımı; yapının üzerine kurulacağı düzlemi oluşturan stereobat ile başlar. Bunun üzerinde üç (Dor düzeninde) veya daha fazla (İon düzeninde) sayıda, krepin olarak isimlendirilen basamaklardan oluşan krepidoma yer alır. Sütunlar ve naos duvarı, tabanın stylobat olarak isimlendirilen döşeme yüzeyine oturur. Tapınağın bunun üzerinde yükselen diğer kısımları Dor, İon Korinth, Toscana ve Kompozit düzenlerinde olup, farklılıklar gösterirler, (bkz. Dor Düzeni, İon Düzeni, Korinth Düzeni, Toscana Düzeni ve Kompozit Düzen) Tapınaklar sütunlarının yerleşme şekillerine göre isim alırlar.

Buna göre tapınak plan tipleri:

a)Henostylos in Ant is: Antik mimarlıkta yalnızca Arkaik dönemde ve ender olarak görülen, ante duvarları arasında tek sütun bulunan tapınak tipi,

b) Templum in Antis: Pronaosun önünde ve ante duvarları arasında iki sütun bulunan tapınak tipi. Küçük tapınaklarda bu plan uygulanmıştır. =Distyl In Antis

c)Amphidistyl in Antis: Ön ve arka cephelerde ante duvarları arasında ikişer sütun bulunan tapınak tipi.

d) Prostylos: Ön cephesinde ante duvarları arasında ve önde sütunlar bulunan tapınak plan tipi. Bu planda ante’ler biraz kısalmıştır. Templum In Antisten farkı pronaos önünde sütun sırasının bulunmasıdır.

e)Amphiprostylos: Pronaos ve opisthodomos önünde sütun sıraları bulunan tapıhak tipi. Arkaik dönemden sonra çok az rastlanır.

f) Peripteros: Etrafı sütun ile çevrili olan ve sütun ile yan duvar arasındaki açıklığın, iki sütun arasındaki açıklığa eşit olduğu tapınak tipi.

g) Dipteros: Çevresi çift sıra sütun ile çevrili tapınak tipi. Dıştaki sütun ile yan duvar arasındaki uzaklık, iki sütun arasındaki uzaklığın iki katına eşittir. İonia’daki ilk tapınaklarda bu plân uygulanmıştır.

h) Pseudo-Peripteros: Daha çok Roma dönemi tapıhaklarında uygulanmış olan bir tapınak tipi. Cella’yı çevreleyen sütunlar, cella duvarı üzerine yarım sütun olarak dizilmiştir. Böylece peripteros görünümü verilmeye çalışılmıştır. 

i) Pseudo - Dipteros: Dipteros planlı bir yapının içteki sütun sırası bulunmayan tapınak tipi. Bu sütun sırasının cella duvarından uzaklığı, iki sütun arası uzaklığının iki katıdır. Bu tip tapınaklara Hellenistik dönemde Anadolu’da sıkça rastlanır.

j) Tripteros: Çevresi iç içe üç sütun dizisi ile çevrili tapınak tipi. Çok ender olarak rastlanmaktadır. Tapınak planlarında tüm elemanlar belli oranlar ile birbirlerine bağlı olup, sütun çapları ile sütunların yükseklikleri arasında belli bir oran vardır. Sütun sayısı da belli bir orana bağlıdır. Uzun taraftaki sütun sayısı, kısa taraftaki sütun sayısının iki katından bir fazla veya bir eksiğiydi.

Romalı mimar Vitruvius’un verdiği bilgilere göre, mimar Hermogenes’in tapınakları, sütun alt çapının iki sütun arasındaki açıklık oranlarına göre sınıflandırdığı anlaşılmaktadır.

Hermogenes’in bu esasına göre;

a) Systylos: Sütunların iki çap uzunluğu kadar aralıklar ile yerleştirilmiş şeklidir,

b) Eustylos: Sütunlar arasında eksenden eksene 2,5 sütun çapı kadar uzaklık bulunan bir intercolumnium türü.

c) Diastylos: Her iki sütun arasındaki uzaklığın, o sütunların taban çapının üç katı olan intercolumnium türü,

d) Areostylos: Sütun dizilerinin düzenlenmesinde kullanılan bir mimari biçim. Sütunlar arasındaki mesafe, iki sütunun merkezleri arası, sütun alt çapının 3,5 veya 4 katıdır.

e)Pyknostylos: Sütunların eksenleri arasında 1,5 sütun çapı açıklık veya eş aralıklı gibi tipleri geliştirmiştir.

Tapınaklar ayrıca, cephelerindeki sütun sayılarına göre de isimlendirilmektedir.

Bunlar;

a) Tetrastylos: Antik Yunan’da ön cephesi dört sütunlu tapıhak tipi,

b) Pentastylos (Ender görülür) Antik Yunan ’da, ön cephesinde beş sütun bulunan tapınak tipi.

c) Heksastylos: Antik Yunan’da, ön cephesinde altı sütun bulunan tapınak tipi,

d) Heptastylos Antik Yunan’da, ön cephesinde yedi sütun bulunan tapınak tipi, e) Oktastylos: Antik Yunan’da, ön cephesinde sekiz sütun bulunan tapmak tipi,

f) Dekastylos: Antik Yunan’da, ön cephesinde on sütun bulunan tapınak tipi,

g) Dodekastylos: Antik Yunan’da, ön cephesinde on iki sütun bulunan tapınak tipi,

h) Dekatetrastylos: Antik Yunan’da ön cephesinde on dört sütun bulunan tapınak tipi.

Roma tapınağı Yunan dinsel geleneğini devralmıştır.

Roma’daki siyasal yaşam nedeniyle tanrılaştırılan imparatorlar için tapınaklar inşa edilmeye başlamıştır. Roma tapınağı, büyük merdivenlerle ulaşılan yüksek bir podium üzerine oturtulmuştur.

Roma tapınaklarında da altar dışarda yer alırdı ve törenler yine burada yapılırdı.

Roma tapınaklarında doğuya yönlendirme ve cephelerdeki görsel önem kalkmış, tapınaklar forumun içinde yer almaya başlamıştır. 

 

2. Krepidoma: Yunan ve Roma mimarisinde, Tapınak yapısının oturduğu basamaklı (krepisli) platform.

Genellikle üç basamaklı olan ve yapıyı çevreleyen krepidoma, tapmağın düzleştirilmiş tabanı euthyrıteria üstünde yer alır.

Yapının boyutlarına bağlı olarak ölçülendirilen bu basamakların, en üsttekine stylobat denir. Kaynaklarda krepidoma yerine krepis sözcüğünün kullanıldığı da görülmektedir.

İlgili Haberler


Benzer Haberler & Reklamlar