İkiztepe Höyüğü definecilerce soyulmuş

İkiztepe Höyüğü definecilerce soyulmuş

İkiztepe Höyüğündeki mezara giren soyguncular, kilit taşını çözünce bütün mezar olduğu gibi göçmüş çoğu kaçmış ama iki kişi mezarın kapısında kalmış.

Samsun'un Bafra ilçesindeki İkiztepe Höyüğü'nde yürütülen arkeolojik kazı çalışmaları sırasında ortaya çıkan Helenistik döneme ait, kral veya komutana ait olduğu sanılan anıtsal mezarın restore edilerek turizme kazandırılması hedefleniyor.

İkiztepe Höyüğü'nde yürütülen çalışmalara ilk kez 1974 yılında katılan ve emekli olmasına rağmen 2012 yılında tamamlanan kazı bölgesindeki çevre düzenlemesi ve restorasyon çalışmalarına destek veren Prof. Dr. Önder Bilgi, her yaz bölgeye gelerek yürütülen çalışmaları yerinde inceliyor.

Bilgi, AA muhabirine yaptığı açıklamada kazılarda ortaya çıkan uzun koridorlu iki odalı mezarın bölgedeki Helenistik dönemi temsil ettiğini belirtti.

İkiztepe Höyüğü'nün üzerine biriken bitki örtüsü nedeniyle bir nevi korunduğunu belirten Bilgi, bu nedenle define avcıları tarafından çok az tahrip olduğunu söyledi.

Höyükteki kazılarda ortaya çıkan anıt mezarın ise o dönemde soyulduğuna dikkati çeken Bilgi, "Bu tür tümülüs mezarlar toprak altında olmakta. Bu mezarı galeri tekniğiyle yapmışlar. Üzerinde biz hiç kazı izine rastlamadık. Doğrudan doğruya kapıyı bulup oradan içeri girmişler. Kilit taşını çözünce bütün mezar olduğu gibi göçmüş. Çoğu kaçmış ama iki kişi mezarın kapısında kalmış. Bize ışık tutacak altın sikke bırakmışlar." dedi.

- Kral ya da komutan mezarı olabilir

Bilgi, kalıntının önemli bir anıtsal mezar olduğunu vurgulayarak, şöyle konuştu:

"Bu aslında tümülüs tipi mezarın mezar odası. Uzun bir koridor ve iki odadan oluşuyor. Kesme taşlar kullanılmış. Taşları birbirine tutturmak için demir çubuklar ve eritilmiş kurşun kullanılmış. Odaların üzeri tonoz beşik şeklinde, koridorun üzeri ise taşlarla kapatılmıştır. Mezar oluşturulduğu zamandan bir müddet sonra soyularak tahrip edilmiş. Mezar girişinde ele geçirilen altın sikke mezarın tarihini bize verdi. Helenistik dönem, MÖ 330'lu yıllara tarihlenebilen bir yapı. Sikke ise İstanbul'da darp edilmiş. MÖ 281 yılına ait. İstanbul o zamanlar Byzantium yani kralın ismiyle anılıyor. Sikkenin üzerinde İskender başıyla tanrıça Artemis gösteriliyor. Bölge kralı Lizimaus'un mezarı da olabilir. Bilemiyoruz. Onun komutanlarından ya da bölgesel bir kralın mezarı olabilir."

Kazılar sırasında mezarın küçük çapta bir restoreden geçirildiğini ancak oluşturulan arkeopark projesi kapsamında mezarın onarımdan geçirilerek turizme kazandırılacağını ifade eden Bilgi, "Mezarın üzeri cam çatıyla örtülecek. Duvarları yıkık taşlarla tekrar tamamlanmaya çalışılacak. Yaklaşık 150 bin lira maliyetle inşallah tamamlayarak halkın ve turizmin hizmetine sunacağız. Kızılırmak Vadisi içinde kaya mezarları var. Ama onlar sıradan mezarlar. Bu tür mezarlar Batı'da çok var ama bu kadar güzeli yok." ifadelerini kullandı.

Bilgi, mezarın yapım tekniğinin de dönemine göre önemli olduğunu söyledi.

Fatih Mehmet Kürkçü - AA


Benzer Haberler & Reklamlar