Homo Naledi'nin yaşı kafa karıştırdı!

Homo Naledi'nin yaşı kafa karıştırdı!

Geçtiğimiz yıllarda Afrika’daki Rising Star Mağarası’nda bulunan ve Homo naledi adını verilen insanımsı türe ait kemiklerin 250.000 yaşında olduğu iddia edildi. Bilimsel iddia National Geographic’te yayınlanan bir röportaja dayandırılıyor ama doğru ise kafa karıştırıcı ihtimaller doğuruyor.

2013 yılında Witwatersrand Üniversitesi’nden araştırmacılar, Güney Afrika’daki bir mağaranın derinliklerinde sıradışı bir keşif yaparak, yepyeni bir insanımsı türe ait binlerce kemik ortaya çıkardı. Türün ne zaman yaşadığı ve evrim ağacında nereye oturduğu ile ilgili yeni tespitler yapılıyor.

2015 yılında, Homo Naledi adı verilen bu insanımsı türün, daha önce tespit edilmiş hiçbir insansı türe benzemediği belirlendi. Yeni keşfedilen insanımsı türün İskelet yapısı, insanın anatomisine benzese de, kafatasının bir şempanzenin kafatasından çok az  büyük olduğu dikkat çekiyor.

New Scientist sitesinde yayınlanan haberde yer alan bilgilere göre;  araştırmacılar, Homo naledi kalıntılarını tarihleme konusunda güçlük çektiler. Çoğu araştırmacı, tarihleme  olmadan Homo Naledi’nin insan evrimi teorisindeki yerinin belirsiz kalacağını düşünüyordu. Tahminler, Homo Naledi’lerin günümüzden 2 milyon yıl önce ila 100.000 yıl önce yaşamış olduğu yönündeydi.

Ancak yapılan yeni analizlerle birlikte Lee Berger ve ekibi kalıntıları en sonunda tarihlendirmeyi başardı. National Geographic dergisinin yayınladığı bir röportajda Berger, Homo Naledi fosillerinin 300.000 ila 200.000 yaşında olduğunu açıkladı.

Londra’daki Doğal Tarih Müzesi’ndeki Chris Stringer, “Küçük beyin boyutu, kavisli parmaklar, omuz, gövde ve kalça eklem biçimi gibi yaklaşık 2 milyon yıllık fosillerde bulunan ilkel özellikleri hala sergileyen bir tür için şaşırtıcı derecede genç.” diyor.

Kalıntıların yaşını belirlemek için neden bu kadar uzun sürdü?

Fosilleşmiş kemiklerde yaş hesaplamaya çalışmak şaşırtıcı derecede zor olabiliyor. Araştırmacıların kullanabileceği tekniklerden çoğu, kemik örneklerinin izotop analizini gerektiriyor. Berger ve ekibi ise bu yöntemi kullanma konusunda biraz isteksizdi çünkü bu yöntemde analiz edilen değerli fosiller yok oluyordu.

Diğer bir seçenek ise, kemiklerin bulunduğu tabakayı örten kaya ve tortulları tarihlendirmekti. Eski lav akıntıları, özellikle, izotopik tarihleme için mükemmel kimyasal işaretler içeriyor. Ancak ne yazık ki Homo naledi kalıntıları, fosilleri kaplayan tortul tabakalar olmayan bir mağarada bulunmuştu.

Araştırmacılar, Homo naledi kalıntılarının yaşlarını, etrafta yaşı daha önceden tespit edilmiş tür kalıntıları varsa karşılaştırma yaparak da hesaplayabilirlerdi. Fakat, Homo naledi fosillerinin bulunduğu mağarada, diğer türlere ait neredeyse hiç kemik bulunmaması da bu yöntemi imkansız hale getirdi.

Araştırmacılar bu fosilleri nasıl tarihlendirdi?

Bunun cevabını şimdilik bilmiyoruz. Bu bilginin de dahil olduğu bilimsel makale henüz yayınlanmadı.

National Geographic’te yayımlanan röportajda, araştırmacıların daha fazla Homo Naledi kalıntısı içeren ikinci bir mağara bulduklarından bahsediliyor. Belki de bulunan yeni kalıntılar, tarihlendirmenin daha kolay yapılabileceği bir tabakada bulundu.

Eğer Homo naledi kalıntıları 300.000 ila 200.000 yaşındaysa bu ne anlama geliyor?

Evrim teorisine göre; ilk insanımsı ve insansı türler en az yedi milyon yıl önce yaşadı. Günümüz insanına biraz benzeyen ilk insansı tür yaklaşık iki ila üç milyon yıl önce ortaya çıktı. Homo sapiens ise yaklaşık olarak 200.000 yıl önce yer yüzünde belirdi. Homo naledi, 300.000 ila 200.000 yıl önce yaşadıysa, bu evrim teorisine göre hayli sıradışı bir keşif.

Sonuç olarak, şaşırtıcı derecede ilkel özelliklere sahip (küçük bir kafatası ve beyin gibi) bir insanımsı tür, görece yakın geçmişte yaşadı. Burdan yola çıkarsak, Homo Naledi, Homo sapiens’in ilk bireyleriyle karşılaşmış olabilir. Buna göre bir olasılıkla, Homo naledi’nin soyunun tükenmesinde insanların rolü olabilir.

Homo naledi’nin yaşı, evrim ağacında nereye yerleşeceği konusunda yardımcı olur mu?

Bu durum muhtemelen kime sorduğunuza bağlı. Evrim Teorisi savunucularına göre sadece garip anatomisine dayanarak, Homo Naledi “gerçek insan” soy ağacının altlarına yakın bir yere aitmiş gibi görünüyor.

Fakat ilk insansı türlerin 2 milyon yıldan daha önce ortaya çıktığını baz alanlar, eğer Homo naledi sadece 300.000 yaşındaysa bir insan türü değil diyorlar. Çünkü fosiller oldukça genç.

Bazı bilim adamlarına göre ise bu tür insansılarla ortak bir ataya sahipti ve daha sonra ilkel görünümlü özellikler geliştirmişti.

Homo Naledi’nin insan evrim ağacının tabanında bir yere ait olmasını mümkün görenler var.

Stringer, “Bu tür, Homo cinsinin kökenine kadar uzanabilir ve çok daha erken bir zamanın birçok ilkel özelliklerini koruyan kalıcı bir tür olabilir.” diyor.

Çalışmayı yürüten Berger, daha önce bu ihtimalden bahsetmişti. Berger, Homo naledi’nin, atalarının 400 milyon yıl önce ortaya çıkmış, ancak bugün hala okyanuslarda bulunan ilkel bir balık olan coelacanth’ın insan versiyonu gibi olabileceğini söylemişti.

İnsan fosil kayıtlarında bu fikir için bir örnek var mı?

Evet, muhtemelen. Yaklaşık 10 yıl önce, dünyanın öbür tarafında çalışan araştırmacılar, Endonezya’da bir başka şaşırtıcı keşif yaptı: Sadece birkaç yüz bin yıl önce yaşamış, küçük bir şempanzeninki kadar kafası olan başka bir eski insanımsı türünün kalıntıları. Bu türe Homo Floresiensis adı verildi. Takma adları ise “hobbit” oldu.

Araştırmacılar, Homo floresiensis’in insan evrim ağacındaki yerini yıllardır tartışıyor. Geçtiğimiz haftalarda yayınlanan bir makaleye göre Homo floresiensis’in kökleri, oldukça eski insan türü olan Homo Habilis’e kadar uzanıyor. Homo habilisler, iki milyon yıldan daha önce Afrkika’da yaşıyordu.

Bilim dünyasında, Homo habilis’in bir nüfusunun Afrika’yı yaklaşık iki milyon yıl önce terk ettiği ve Asya’da giderek Endonezya’ya ulaştığı fikri benimsendi. Eğer bu fikir doğruysa, Homo floresiensis, doğrudan doğruya ilkel Homo habilis’den evrimleştiği için, “gerçek” insan soy ağacındaki en düşük dallardan birine yerleşiyor.

Diğer bir deyişle, evrimsel olarak ilkel insanlar türleri, bazı durumlarda yüzbinlerce yıl hayatta kalabiliyor.

Stringer, “Endonezya’daki Homo floresiensis’in uzun süreler hayatta kalması ile bariz paralellikler var, ancak Homo floresiensis’in ömrünü muhtemelen ada izolasyonu uzatmıştı.” diyor.

Homo naledi’ye Ne oldu?

Bu soruya henüz bir yanıt yok. Fakat eğer fosiller gerçekten 300.000 – 200.000 yaşındaysa, muhtemel bir senaryo var. Homo sapiens, yaklaşık 200.000 yıl önce Afrika’da evrimleşti. Erken Homo sapiensler, kısa süre sonra Güney Afrika’ya ulaştıysa, Homo Naledi’nin yok olmasına katkıda bulunmuş olabilir.

Bunun için yine bir örnek biliyoruz. Dünyanın başka yerlerindeki fosil kayıtları, Homo sapiens’in Afrika’yı terk ettiğini ve giderek Avrasya’ya yayıldığını gösteriyor. Homo sapiens dünyanın diğer yerlerine yayılırken, Neandertaller gibi eski insanlar tarafından zaten kullanılan alanlara geldi. Birkaç bin yıl içinde ise, Homo sapiens’in ulaştığı yerlerdeki diğer insan türleri ortadan kayboldu. Görünüşe göre Homo sapiens tarafından saf dışı bırakıldılar.

Hatta hobbitler, yani Homo floresiensis’ler bile bu kaderi paylaşmış gibi görünüyor. En güncel bilgilere göre Homo floresiensislerin nesli, yaklaşık 50.000 yıl önce tükendi. Bu da Homo sapiens’in Endonezya’nın bu kısmına ulaştığı tarihe denk geliyor.

Homo naledi, türümüzün yayılmasıyla yok olma tehlikesi altına girmiş ilk eski insanımsı tür olma şüphesi uyandırabilir.

Fakat şimdilik bunlar sadece spekülasyondan ibaret.


Benzer Haberler & Reklamlar