Harput'ta bulunan kayadaki resimlerde neler var?

Harput'ta bulunan kayadaki resimlerde neler var?

Hangi kültüre ait olduğu tespit edilemeyen gizemli kaya bloğundaki resimler, tarihin en eski çizgi romanı olabilr ve sanat tarihi açısında da gizemler içeriyor.

"Sanat tarihi açısından inanılmaz güzellikte ve süprizlerle dolu bir eserle karşı karşıyayız." diyen Sanat Tarihi Uzmanı ressam Doç. Dr. Erol Yıldır, Elazığ, Harput'ta bulunan kabartmalı kaya bloğundaki resimleri Arkeoloji TV için yorumladı.

"Harput'ta bulunan kaya kabartmasını gördüğümde çok şaşrdım. Daha önce sanat tarihi literatüründe görmediğimiz, hocalarımızın göstermediği ilginç ayrıntılar vardı" diyen Doç. Dr. Erol Yıldır, "Uzman hocalaımın alanında yargı belirtmem doğru olmaz ama bir ressam gözlemi ile bazı tespitlerimi paylaşabiirim" diyerek görüşlerini şu şekilde açıkladı.

ESERİN EN İLGİNÇ YANI HİÇ YAZI OLMAMASI

"Eseri ilk gördüğümde ben de sahte olduğundan şüphe ettim ama bu kadar büyük bir parçanın sahte olduğuna ihtimal vermiyorum. Bu nedenle eserin gerçek olduğunu kabul ederek yorumlamak istiyorum. Aslında bu kabartmada ilk dikkat çeken özellik herhangi bir şekilde yazının olmaması. Tamamen imgelerden oluşmuş bir çalışma. İmgeler ilk bakışta Sümerler döneminde yapılan kabarmaları ve küçük tasvirli mühürleri hatırlattı"

ÇİZGİ ROMANIN BAŞLANGICI OLARAK DA GÖREBİLİRİZ

"Aslında bu resmi çizgi romanın başlagıcı olarak da görebiliriz. Kare kara anlatıma sahip. Kartuşlar var. Her kartuşta anlatılan ayrı bir hikaye var. Olaylar gerçekçi olarak anatılmış. İmgeler çok gerçekçi. Fazla hayali imge yok. Hatta bir imge dışında kalan tüm çizimler doğal hayatı yansıtan imgeler..."

İŞTAR DENİLEBİLECEK FİGÜRÜN KIVRIMLARI ÜZERİNE ÇOK DÜŞÜNDÜM

"O imgeye gelince. Kanatlı bir yaratık pençeleri ile iki esiri tutmuş, elinde de muhtemelen çocuk kurban bulunan, Asurlarda tasvir edilen ve sümerde de karşılığı olan bir ana tanrıça figürü var. İştar da diyebiliriz. Bu figürün alt tarafında dikkat çekici kıvrım var. Bu kıvrımın önce yılan olduğunu hatırlatıyor. Bu kıvrımlar üzerine çok düşündüm. Bence bu kıvrım elindeki kurban çocuk ile birlikte yakaladığı iki kurbanını götürürken, göğe yükselişi sırasındaki helazonik hareketini tasvir ediyor. Bu kıvrımlar yılandan ziyade, yükselişteki helozonik hareketin tasviri olarak geldi"

KAPIDAN ÇIKAN İKİ FİGÜR BANA HZ. İSA'NIN MISIR'A KAÇIŞ HİKAYESİNİ HATIRLATTI

"Buradan hareketle karelerdeki olayları da incelemek malum. Eli arkadan bağlı bir takım esirler, Ellerinde baltalarla öldürülen bazı insanlar var. Buarın bedenleri kale surlarından aşağı sarkıtılmış. Aşağıda suralrdan açılan bir kapıdan başının ve gözdesinin yarısı görülebilen, muhtemelen merkep ya da katır olabilir. At değil. Yeleleri at yelesinden uzak. Bu kapının yanındaki iki figür ise daha ilginç. Bu figürler bana Hz. İsa'nın Mısır'a kaçışındaki imgelerini hatırlattı. Kucağında bir çocuk tutan giyinik bir hizmetli ya da anne ve onun arkasında gelen hareket halinde bir arkadaşı. Her ikisinin sırtının kaleye dönük olması bunun bir kaçış olduğunu hissetiriyor. Başının üzerinde de içinde; yolluk, nevale ya da kıyafetler bulunan bir bohça taşıyor bu figür. Kapının diğer yanında elinde kama ile elleri bağlı bir esiri götüren asker var."

KIYAFETLİ VE KIYAFETSİZ FİGÜRLER VAR

Kabartmalardaki figürleri kıyafetli ve kıyafetsiz olarak ikiye ayırmak mümkün. Kıyafetlli olanlar resmi hüviyet taşıyan ve soylu insanlar olabilir. Çıplak olanlar ise kesinlikle köleler ve esirler. En alttaki üçgen kartuşta iki kişi oturmuş sohbet ediyor. Bu resimde Sümer tarzının gelişmiş şeklini görüyoruz. Bir kaideye otumuş figür bir şeyler anlatıyor. Karşısındak kişi de onu ilgiyle ve hatta şaşkınlıkla dinliyor. Ellerini başının üzerine koymuş olması bunun işareti. Arkada yatan çıplak erkek figürünün bir köle olduğunu anlıyoruz. Duruş biçimi bir ölüye benzetilebilir ama bence ölüden ziyade karedeki soylu kişinin hizmetindeki bir köle o.  Üstlerindeki kıyafetler ve üzerine aldıkları şallar yanında saçlarının karakteristik olarak diğer figürlerden ayrı olması dikkat çekici. Buna dayanarak bunlar asiller diyorum.  ,

ESER HANGİ ÇAĞA AİT OLABİLİR?

"Eseri ilk gördüğümde Sümerler ile Urartular arasındaki bir dönemde yapıldığını düşündüm. Urartular kadar gelişmiş değil. Urartulardaki tasvirler biraz daha gerçekçi ve detaycı. ama Sümerler kadar ilkel ya da primitif de değil. Daha gelişmiş. O bölgede yaşayan uygarlıkları düşündüğümüzde Hurri ya da Mitaanni kökenli olabilr diye düşünüyorum"

KAYANIN ŞEKLİ ŞOVALYE ARMALARINI ANDIRIYOR

"Elimizdeki parça aşağı doğru uzantısı olan bir kaya kütlesi. Kırılma yeri var. Bence bunun aşağı doğru olan sivri ucu bie ulaşmış. Muhtemelen bunun üst kısmı bulunacaktır. Eğer herhangi şekilde parçalanmamışsa düz olabilir ya da aynı sivrilik yukarıda da tekrar edilmiş olabilir. Bu da ortaçağ şovalyelerinin armalarında bulunan şekilleri hatırlatıyor. Et kalınlığı dediğimiz, enine baktığımız zaman, buradaki deliklerden de hareketler  her hangi bir kaide üzerine yerleştirilmiş diyebilirim. Bir duvara monte edilmiş de olabilir..",,,

"Son olarak belirteyim ki sanat tarihi açısından inanılmaz güzellikte ve süprizlerle dolu bir eserle karşı karşıyayız."

İlgili Haberler


Benzer Haberler & Reklamlar